Almanya’nın eski Şansölyesi Angela Merkel, anı kitabında dünya liderleriyle olan ilişkilerini samimi bir şekilde kaleme aldı. “Freiheit. Erinnerungen 1954–2021” (Özgürlük. Anılar 1954–2021) adlı eserinde, Merkel, uzun yıllar boyunca pek çok kez görüştüğü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile olan ilişkilerini de detaylıca ele aldı. Kitap, 736 sayfalık bir çalışma olup, dünya çapında 30’dan fazla ülkede satışa sunuldu.
Merkel’in kitaptaki Erdoğan’a dair dikkat çeken yorumları, özellikle 2015 yılındaki göç krizinin ardından yapılan müzakerelere odaklanıyor. Merkel, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilişkilerinde “çok nazik” bir yaklaşım gördüğünü belirterek, “Bana çok nazik davrandı ve bana ‘sevgili dostum’ dedi,” ifadelerini kullanıyor. Ancak, iki liderin tüm meselelerde aynı fikirde olmadıklarını da itiraf eden Merkel, Erdoğan’ın özellikle görüş ayrılıkları yaşadıklarında “çelişkileri ön plana çıkardığını” ve bu durumun sürecin uzamasına yol açtığını yazıyor.
Merkel’in kitabında, 2015 yılında gerçekleşen göçmen krizi sırasında, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne karşı önemli bir rol oynadığı vurgulanıyor. 25 Eylül 2015’te Birleşmiş Milletler Zirvesi’nde, Erdoğan ile birlikte bir göç planı oluşturma kararı aldıklarını belirten Merkel, Türkiye’nin bu dönemde kritik bir geçiş noktası olduğunun altını çiziyor. Merkel, Türkiye ile yapılan anlaşmaların Ege’deki trajik göç olaylarını azaltmaya yardımcı olduğunu ve bu sayede göçmen akışının kontrol altına alınabildiğini ifade ediyor.
Bununla birlikte, Merkel’in İstanbul’daki Yıldız Sarayı ziyaretine dair anıları da kitaptan alıntılanan bir diğer önemli bölüm. Merkel, Erdoğan ile birlikte oturdukları altın tahtlardan ve bu ziyaretin Almanya’da büyük eleştirilere yol açmasından söz ediyor. Eleştirilerin temelinde, ziyaretin Türkiye’deki parlamento seçimlerinden iki hafta önce yapılmış olması ve Erdoğan’ın bu durumu seçim avantajı olarak kullanmak istemesi yer alıyor. Merkel, bu eleştirileri “terbiyesizce” ve “sahtekarca” olarak tanımlayarak, göçmen anlaşmalarının önemine dikkat çekiyor.
Kitapta ayrıca, Erdoğan’ın liderlik tarzına yönelik gözlemleri de bulunuyor. Merkel, “Otokratik eğilimlere sahip siyasetçilerin tipik bir özelliği, gerektiğinde sonsuz zamanları olmalarıdır” diyerek, Erdoğan’ın toplantılarda bazen çeviri işlemlerini ardıl şekilde yaparak zaman harcadığını belirtiyor.
Sonuç olarak, Merkel’in kitabı, Erdoğan ile olan ilişkilerinin karmaşık ve çok yönlü bir yapıya sahip olduğunu gözler önüne seriyor. İki lider arasındaki diyalog, bazen dostane bir yaklaşım sergilerken, diğer zamanlarda ciddi görüş ayrılıkları ve politik gerilimlerle şekillenmiş.
Kaynak:https://www.medyaradar.net/