Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, son dönemde kamuoyunda sıkça konuşulan “yeni parti kuracağı” iddialarına net bir yanıt verdi. Uzun süredir sessizliğini koruyan Kılıçdaroğlu, “Siyasete devam etme planımız yok. Tümüyle palavra.” diyerek hem iddiaları reddetti hem de aktif siyasetten çekileceğini açıkça ifade etti.
CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’na ilişkin açılan “iptal” davasının mahkeme tarafından reddedilmesinin ardından, parti kulislerinde yeniden bir hareketlilik yaşanmıştı. Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin davayı “konusuz kalma” gerekçesiyle reddetmesi, parti içi muhalefetin beklentilerini boşa çıkarırken, “Kılıçdaroğlu yeni bir oluşum kurabilir mi?” sorusu gündemdeki yerini korudu.
Kılıçdaroğlu’na yakın isimlerden eski milletvekili Bülent Kuşoğlu, tartışmalara açıklık getiren ifadelerde bulundu. Kuşoğlu, “Partiyi bırakır mıyız? Tam tersine her zamankinden daha çok sahip çıkmak gerekiyor. Hem içeriden hem dışarıdan yaşanan sıkıntıları görüyoruz, bu yüzden CHP’ye daha fazla sahip çıkma zamanı.” sözleriyle partiden kopma gibi bir düşüncelerinin olmadığını vurguladı.
Kuşoğlu ayrıca, Kılıçdaroğlu’nun siyaset sahnesine geri dönmeyi planlamadığını da net biçimde dile getirdi: “Siyasete devam etme planımız yok. Kemal Bey’in de yok. Mutlak butlan kararı çıksaydı belki bir dönem çalışma yapacaktı ama şu anda siyaset iddiamız yok.”
Bu açıklamalar, bir süredir “yeni parti” söylentileriyle çalkalanan siyasi arenada taşları yerine oturttu. Kılıçdaroğlu cephesi, hem partiden kopuş hem de yeni bir siyasi hareket planı iddialarını reddederek, mevcut CHP yönetimine kurumsal düzeyde destek vereceklerini açıkladı.
Parti çevrelerinde bu açıklama, “CHP içinde bir yenilenme sürecine destek” olarak yorumlandı. Kuşoğlu’nun “şaibeli isimlerden arınmış, aklı başında bir yönetimin oluşması gerekiyor” ifadesi, parti içinde temizlenme ve yeniden yapılanma çağrısı olarak değerlendirildi.
Kılıçdaroğlu’nun “siyasete devam etmeme” kararı, hem kişisel olarak aktif politikadan çekilme niyetini hem de partinin geleceğine gölge düşürmemek için aldığı bir tutum olarak öne çıkıyor. Uzun yıllar boyunca CHP liderliğini yürütmüş bir isim olarak, siyasi arenadan “sessiz ama kararlı” bir şekilde ayrılma mesajı veriyor.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları, Türkiye siyasetinde yeni bir döneme işaret ediyor. Eski genel başkan, yeni bir yol haritası çizmek yerine partisine dışarıdan katkı sağlayarak deneyimini paylaşmayı tercih ediyor. Bu tutum, hem CHP’nin kurumsal bütünlüğünü koruma hem de parti içi istikrarı sağlama amacı taşıyor.
Türkiye’de siyaset arenasında değişim rüzgarları eserken, Kılıçdaroğlu’nun “siyasete devam etmeyeceğiz” açıklaması, hem destekçileri hem de muhalifleri için net bir mesaj niteliği taşıyor. CHP’nin geleceği için yeni bir dönemin başladığı bu süreçte, parti içindeki denge arayışlarının önümüzdeki günlerde daha da belirginleşmesi bekleniyor.
