Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’de partisinin grup toplantısında yaptığı kapsamlı konuşmada, hem iç hem de dış politikaya dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasında öncelikli olarak Terörsüz Türkiye sürecine değinen Erdoğan, sürecin başlangıcından itibaren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin cesur ve yol gösterici açıklamalarının, sürecin bugünlere gelmesinde eşsiz katkılar sağladığını belirtti. Bahçeli, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, eğer kimse İmralı’ya gitmezse kendisinin üç arkadaşıyla birlikte gideceğini ifade etmişti. Erdoğan, bu tutumun sürecin ilerlemesine ve ivme kazanmasına büyük katkı sağladığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin iç meselelerini düzenledikçe uluslararası arenada da güç ve itibar kazandığını, 23 yıllık süreçte ülkenin bölgenin parlayan yıldızı haline geldiğini ifade etti. Erdoğan, “Şimdi yeniden bir şahlanışın içindeyiz. Yarım asırlık bir prangadan ülkemizi kalıcı ve kati olarak kurtaracağız. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bu sürece samimiyetle katkı sağlıyoruz” diyerek, Terörsüz Türkiye sürecinde elde edilen gelişmelerin toplumun farklı kesimleri arasında empatiyi güçlendirdiğini ve sürecin toplumsal boyut kazandığını söyledi.
Ekonomik verilerle ilgili açıklamalarda da bulunan Cumhurbaşkanı, işsizlik oranının son 29 aydır tek hanelerde seyrettiğini, ihracatta Cumhuriyet tarihinin rekorunun kırıldığını ve üreticiye daha çok kulak verileceğini vurguladı. Erdoğan, son 30 ayın 22’sinde mal ihracatını artırdıklarını ve Ekim 2025 itibarıyla yıllıklandırılmış ihracatın 270,2 milyar dolarla tarihin en yüksek seviyesine ulaştığını ifade etti. Bu başarının, üretim ve istihdam odaklı ekonomi politikalarının bir sonucu olduğunu belirtti.
Erdoğan, konuşmasında ana muhalefete yönelik eleştirilerini de sürdürdü. CHP’nin siyasette yalan ve polemik ürettiğini, eser ve çözüm üretmediğini, bunun yerine hakaret, küfür ve siyasi nezaketsizlikle dolu bir yaklaşım sergilediğini söyledi. Yargıya yönelik saldırılar ve davaların siyasi manipülasyonlarla kapatılmaya çalışılmasına karşı uyarıda bulundu, adaletin ve yargı bağımsızlığının korunması gerektiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı ayrıca, ülke içindeki güvenlik meselelerine ve doğal afetlere dair hassasiyetle yürütülen çalışmaların devam ettiğini belirtti. Şehit ailelerine başsağlığı dileyen Erdoğan, vefat eden işçiler için de Allah’tan rahmet diledi ve sorumluların titizlikle tespit edileceğini ifade etti.
Erdoğan, konuşmasında dış politika ve insani yardım çalışmalarına da değindi. Suriyeli mülteciler konusunda Türkiye’nin gösterdiği çabaları anlatan Erdoğan, Suriyelilerin ülkelerine dönüş süreçlerinde Türkiye’ye dua ettiklerini ve Türkiye’nin bölgesel güvenlik ile istikrarı sağlama misyonunu kararlılıkla sürdürdüğünü ifade etti. Filistin, Sudan ve KKTC başta olmak üzere tüm mazlum coğrafyalara yardım ulaştırıldığını belirten Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin bu süreçlerde hem kazanıp hem kazandıran bir yaklaşım sergilediğini vurguladı.
Konuşmasını Terörsüz Türkiye sürecine yeniden bağlayan Erdoğan, bu sürecin hem toplumsal hem de siyasal anlamda umut ve cesaret verici gelişmeler içerdiğini belirtti. Erdoğan, “Sorumluluk çerçevesinde ne gerekiyorsa asla imtina etmedik. Türkiye’nin iç işlerini düzeltirken dışarıda da güç kazandık, yarım asırlık bir prangadan ülkemizi kalıcı ve kati olarak kurtaracağız. Kazanan Türkiye, millet ve kardeşlik olacaktır” diyerek sözlerini tamamladı.
