Frida Kahlo’nun 1940 yılında yaptığı ve “Rüya / Yatak” (El Sueño / La Cama) adıyla bilinen otoportresi, New York’ta düzenlenen Sotheby’s müzayedesinde tam 54,66 milyon dolara alıcı buldu. Bu satış, bir kadın sanatçının eserine ödenen en yüksek fiyat olarak rekor kırdı ve 2014’te Amerikalı sanatçı Georgia O’Keeffe’in 1932 tarihli “Jimson Weed/White Flower No. 1” eserine verilen 44,4 milyon dolarlık rekoru geride bıraktı. Kahlo, tablosunda kendisini gökyüzünde bulutların arasında süzülüyormuş gibi görünen bir yatakta uyurken tasvir etmiş; bacaklarını ise dinamit çubuklarıyla sarılı bir iskeletle resmetmişti. Tablo, hem görsel olarak hem de tematik açıdan sanat dünyasında büyük ilgi uyandırdı.
Sotheby’s müzayede evi, eserin “bugüne kadar açık artırmada satılan bir kadın sanatçıya ait en değerli eser” olduğunu açıkladı. Müzayede yetkilileri, tablonun Kahlo’nun Diego Rivera ile çalkantılı ilişkisi sırasında, kariyerinin belirleyici on yılında yapıldığını ve sanatçının yaşamındaki dramatik dönemin izlerini taşıdığını belirtti. Bu satış, New York’taki müzayede evinin iki gün önce Avusturyalı sanatçı Gustav Klimt’in bir eserinin 236,4 milyon dolara satılmasıyla kırdığı başka bir rekorun hemen ardından geldi. Böylece Kahlo’nun eseri, açık artırmada satılan en pahalı ikinci sanat eseri unvanını aldı. Ancak, açık artırmada satılan en pahalı tablo unvanı hâlâ Leonardo da Vinci’ye atfedilen ve 2017’de 450 milyon dolara satılan “Salvator Mundi” tablosunda bulunuyor. İlginç bir ayrıntı olarak, 2022’de Kahlo’nun beğenmeyip çöpe attığı bir otoportresi de açık artırmada 8,63 milyon dolara satılmıştı.
Frida Kahlo, 6 Temmuz 1906’da Mexico City’de doğdu ve Meksika’nın dünyaca ünlü ressamlarından biri olarak kabul edildi. Tam adı Magdalena Carmen Frida Kahlo y Calderón olan sanatçı, 1925 yılında geçirdiği ağır bir otobüs kazası sonucunda omurgası ve pelvisi kırıldı, ömür boyu ağrı çekti ve 30’dan fazla ameliyat geçirdi. Bu dönemde yatakta resim yapmaya başlayan Kahlo, kendine özgü sürrealist ve sembolik tarzını geliştirdi. Eserlerinde acı, kimlik, kadınlık, Meksika kültürü, ölüm ve doğurganlık temalarını işleyen Kahlo, aynı zamanda Diego Rivera ile iki kez evlendi.
Sanatçının eserleri, hem bireysel acılarını hem de Meksika’nın kültürel mirasını yansıtmasıyla biliniyor. En ünlü eserleri arasında “İki Frida”, “Kırık Sütun”, “Henry Ford Hastanesi” ve pek çok otoportresi yer alıyor. Kahlo, tek kaşı, çiçekli saçları ve renkli kıyafetleriyle de ikonik bir görünüme sahip olarak feminizmin simgelerinden biri haline geldi. Sanatı, yalnızca Meksika’da değil, tüm dünyada kadın sanatçıların sesi ve kimliği olarak büyük bir etki yaratmaya devam ediyor.


