Son dönemde bilinmeyen veya yabancı numaralardan gelen telefon aramaları, siber güvenlik uzmanlarının uyarılarına konu olmaya devam ediyor. Uzmanlar, sessiz aramalar adı verilen ve yalnızca arayanın sesini duymadan verilen yanıtların bile dolandırıcılar için yeterli olabildiği yeni bir dolandırıcılık yöntemine dikkat çekiyor.
Bilinmeyen numaralardan gelen aramalar, ilk bakışta masum görünse de, aslında karmaşık bir dolandırıcılık planının başlangıcı olabiliyor. Özellikle Türkiye’de ve dünya genelinde artış gösteren “vishing” yani sesli oltalama saldırıları, sessiz arama yöntemini sıkça kullanıyor.
Sessiz Aramalar Nasıl İşliyor?
Uzmanlara göre dolandırıcılar, önce rastgele veya özel seçilmiş numaraları arayarak kullanıcıların tepkilerini ölçüyor. Telefonu açan kişi herhangi bir yanıt verdiğinde — örneğin “Alo” veya “Efendim” dediğinde — bu durum aranan numaranın aktif olduğunu gösteriyor. Bu sayede dolandırıcılar, hedef listelerini oluşturuyor ve sonraki aşamada daha kapsamlı sahte aramalar yapıyor.
Aramalar genellikle kısa süreli ve sessiz oluyor. Kullanıcı merak edip yanıt verdiğinde arama aniden sonlanıyor. Bu basit adım, dolandırıcılar için çok değerli bir bilgi sağlıyor: Telefon aktif ve sahibinin konuşmaya eğilimli olduğu doğrulanmış oluyor.
Dolandırıcıların İzlediği Yöntemler
Sessiz aramaların ardından dolandırıcılar, kullanıcıları şu yollarla tuzağa çekiyor:
Banka, kargo şirketi veya resmi kurum kimliğiyle geri dönüş aramaları yaparak kimlik avı girişiminde bulunmak.
Telefon üzerinden kişisel bilgiler, kredi kartı detayları veya T.C. kimlik numarası talep etmek.
Ses kaydı alıp onay montajı yaparak, gelecekteki dolandırıcılık işlemlerinde kullanmak.
Numara taklidiyle (spoofing) resmi kurumlar gibi görünerek güven kazanmaya çalışmak.
Uzmanlardan Hayati Uyarılar
Siber güvenlik uzmanları, sessiz aramalar karşısında vatandaşların alması gereken önlemleri şu şekilde sıralıyor:
Sessizliğe yanıt vermeyin. Arayan kişi konuşmuyorsa telefonu kapatın, “Alo” veya “Efendim” demeyin.
Kişisel bilgi paylaşmayın. Hiçbir yasal kurum veya banka, telefon üzerinden şifre, kart bilgisi veya para talep etmez.
Numarayı doğrulayın. Arayan kişi resmi kurum veya banka iddiasındaysa, resmi hattı bizzat arayarak doğrulama yapın.
Geri aramayın. Tek çaldırma yöntemiyle geri arama tuzakları kurulabiliyor.
Numarayı engelleyin ve raporlayın. Şüpheli numaraları telefonunuzda engellemek ve ilgili kurumlara bildirmek önemli.
“Evet” demekten kaçının. Ses kaydı alınıp onay montajı yapılabilir.
Güvenlik uygulamaları kullanın. Çağrı filtreleme ve güvenlik yazılımları, riskleri azaltabilir.
Uzmanlar, özellikle yaşlı ve teknoloji bilgisi sınırlı vatandaşların bu tür aramalara karşı çok dikkatli olması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, kullanıcıların bilinmeyen numaralardan gelen çağrılara karşı sabırlı ve şüpheci davranmasının dolandırıcılık riskini büyük ölçüde azalttığı belirtiliyor.
Vatandaşlara Mesaj
Uzmanlar, sessiz aramalara karşı toplumu bilinçlendirmek için şu mesajı veriyor:
“Telefonunuza gelen bilinmeyen aramalarda aceleci davranmayın. Sessiz aramaya yanıt vermek veya merak edip geri aramak, dolandırıcıların işini kolaylaştırır. Her zaman resmi kurumların ve bankaların iletişim kanallarını kullanın ve kişisel bilgilerinizi paylaşmayın.”
Sonuç
Sessiz arama yöntemiyle yapılan dolandırıcılık, telefon kullanıcıları için görünmez bir tuzak oluşturuyor. Basit bir “Alo” yanıtı bile dolandırıcılar için büyük bir bilgi kaynağı olabiliyor. Uzmanlar, vatandaşların bilinçli hareket ederek, dolandırıcıların oyununa gelmemesini ve güvenlik önlemlerini ihmal etmemesini öneriyor.
Bu yöntem, Türkiye’de ve dünya genelinde siber suçluların giderek daha sofistike hâle geldiğini gösterirken, kullanıcıların da dijital farkındalığını artırması gerektiğinin altını çiziyor.
