TBMM Genel Kurulu, Emlak Vergisi Kanunu ve ilgili kanunlarda değişiklikleri içeren kapsamlı bir kanun teklifini kabul etti. Yapılan düzenleme, özellikle 2025 yılında takdir edilecek arsa ve arazi metrekare birim değerleri nedeniyle 2026’da ortaya çıkması beklenen yüksek vergi artışlarını sınırlamayı amaçlıyor. Yeni düzenleme ile hem mevcut mükellefler hem de yeni mükellefler için vergi matrahlarında “iki kat tavanı” uygulanacak.
Vergi Artışlarının Sınırlanması ve Amaçları
Kanun teklifi, vergi oranlarındaki düzenlemelerin yanı sıra, KDV istisnalarının daraltılması, tapu ve gayrimenkul işlemlerinde değişiklikler, kayıt dışı ekonomiyle mücadele ve kamu gelirlerinin artırılmasını kapsayan 36 maddelik geniş kapsamlı bir paket olarak TBMM’de görüşüldü.
Özellikle emlak vergisi ile ilgili olarak, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun geçici 23. maddesi yeniden düzenlendi. Bu maddeye göre, 2025 yılında takdir komisyonlarınca belirlenen arsa ve arazi metrekare birim değerleri ne kadar artsa da, 2026 yılı bina ve arazi vergi değerleri, 2025 yılı değerlerinin iki katını aşamayacak. Böylece mükelleflerin ani ve yüksek vergi artışlarıyla karşı karşıya kalması engellenmiş olacak.
Yeni Mükellefler İçin Özel Düzenleme
Düzenleme, sadece mevcut mükellefleri değil, aynı zamanda 2026’da ilk kez mükellef olacak kişileri de kapsıyor. Yeni mükellefler için, 2025 yılı takdir edilen birim değerleri esas alınacak ve bu değerler de ilk yıl için iki kat sınırını aşamayacak. Taşınmazın el değiştirmesi durumunda da sınırlama geçerli olacak.
Geçici madde, yalnızca 2026 yılı ile sınırlı kalmayıp, takip eden 2027, 2028 ve 2029 yıllarını da kapsayan dört yıllık bir geçiş dönemi öngörüyor. Bu sayede vergi artışları kademeli olarak uygulanacak ve ani yükler önlenecek.
Tüm Mali Yükümlülüklerde Etki
Yeni düzenleme yalnızca emlak vergisini değil, arsa ve arazi birim değerlerine bağlı olarak hesaplanan tüm mali yükümlülükleri de kapsıyor. Tapu harçları, veraset ve intikal vergisi, kadastro harçları ve diğer mali yükümlülüklerde, belirlenen tavan değerler esas alınacak.
Uygulama usul ve esaslarının belirlenmesi yetkisi ise Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bırakıldı. Bu sayede tüm matrah ve değer hesaplamaları merkezi bir düzen içinde yürütülecek ve standartlaşacak.
Yıllık Artış Oranı ve Kalıcı Düzenleme
Kanun görüşmeleri sırasında, 1319 sayılı kanunun 29. maddesinde de önemli değişiklikler yapıldı. Daha önce bina ve arsa vergi değerlerinin yıllık artışı, “yeniden değerleme oranının yarısı” ile sınırlı iken, yeni düzenleme ile “yeniden değerleme oranında” artırılacak. Bu değişiklik, yıllık artış oranını mevcut sisteme göre iki katına çıkarıyor.
Ayrıca, Cumhurbaşkanı’nın vergi değerlerini artırma yönündeki takdir yetkisi kaldırıldı. Böylece artışların üst sınırı kanunla net bir şekilde belirlenmiş oldu ve uygulamada belirsizlikler ortadan kalktı.
Geçiş Dönemi ve Kademeli Artış Sistemi
Yapılan düzenlemeler, kısa vadede 2026 yılı için ani ve yüksek vergi artışlarını önlerken, 2027–2029 yıllarında kademeli artış sistemi ile uzun vadeli planlamayı da mümkün kılıyor. Bu sistem, takdir komisyonlarının dört yılda bir belirlediği arsa ve arazi birim değerleri ile yıllık matrah güncellemeleri arasındaki uyumu güçlendiriyor.
Uzmanlar, bu düzenlemenin hem mükellefler için öngörülebilirliği artırdığını hem de kamu gelirlerinin planlı ve sürdürülebilir bir şekilde yükselmesini sağladığını belirtiyor. Böylece emlak vergisi sistemi hem kısa hem de uzun vadede daha dengeli ve adil bir yapıya kavuşmuş olacak.

