ABD’de yaşayan Sarah Sharp, 2018’te 30’lu yaşlarının başındayken rahim kanseri olduğunu öğrendi.
Geçirdiği ameliyattan sonra çocuk sahibi olamayacağını öğrenen Sharp’ın dünyası başına yıkıldı.
İkiz kardeşi Cathey Stoner, kendi bebeğini doğurması mümkün olmayan kardeşi Sarah Sharp için taşıyıcı anne oldu.
DOKTORUN TELEFONUYLA HAYATLARI DEĞİŞTİ
Amerikalı Sarah Sharp, Mayıs 2018’de 30’lu yaşlarının başındayken anormal bir regl kanaması yaşamaya başladı. Bu kanamanın sebebinin olası bir dış gebelik, düşük ya da bir yıl önce kızının doğumundan kaynaklanan komplikasyonlar olup olmadığını merak etti.
Doktoru Sarah’yı muayene ettikten sonra araştırmak için biraz zaman istedi. Birkaç gün sonra gecenin geç bir saatinde Sarah’nın telefonu çaldı. Arayan doktoruydu. Kanser testi yapmak istediğini söyleyip acil prosedürü başlatmak için arıyordu.
Sarah, doktorunun istediği testleri yaptırmak için kliniğe gittiğinde dilatasyon (organın hacminin artması, genişlemesi) ve küretaj (rahim ağzı açıldıktan sonra doktorun rahmin iç duvarından doku çıkarmak için küret adlı bir malzeme kullanması) adı verilen prosedürden kaynaklanan komplikasyonların acil histerektomi ile sonuçlanabileceğini öğrendi. (Histerektomi, tıpta rahmin vücuttan tümden çıkarılması anlamına geliyor.)
”BEBEKLERİNİ BEN DOĞURURUM”
Histerektomi ihtimalini duyan Sarah çok korktu çünkü yeniden çocuk sahibi olmak istiyordu. Eğer histerektomi yapılırsa bir daha kendi bebeğine hamile kalamayacaktı.
Bu korku ile boğuşurken ikiz kardeşi Cathey Stoner, Sarah’nın elini sıktı ve “Histerektomi yaptırırsan bebeklerini ben doğururum” dedi.
Yapılan testlerin sonuçları geldiğinde, doktor Sarah’ya bir rahim kanseri türü olan koryokarsinom teşhisi koydu ve 7 ay süreyle kemoterapi tedavisine başlama kararı aldı.
Tedavi başlarda başarılı oldu ancak kısa bir süre sonra kanser geri döndü. Sarah’ın o çok korktuğu histerektomi, hayatta kalmak için tek şansı haline geldi.
”KENDİMİ KONTROLDEN ÇIKMIŞ GİBİ HİSSETTİM”
İkizi Cathey’nin yanı sıra iki kız kardeşi daha olan Sarah, iyileşme umuduna sevinse de geniş bir aileye sahip olma şansını kaybettiği için çok üzüldü.
Tedavi sürecinde çok yıpranan Sarah, ameliyata girerken korktuğunu, başarabileceğinden şüphe ettiğini ve artık vücuduna güvenmemesi gerektiğini hissettiğini söyledi.
Cathey ise bu sefer kardeşinie bir teklifte bulundu: “Eğer içindeki güçsüzlüğün sebebi gelecekteki çocuklarını kaybetmenin üzüntüsüyse söz veriyorum, gerçekten senin bebeklerini doğuracağım.”
Ameliyat başarılı geçti ve Sarah 2019 Mayıs’ında resmen kanserden kurtuldu. Gelecek yılı zihinsel ve fiziksel olarak iyileşerek, hastalığının travmasıyla boğuşarak geçirdi.
“Kanseri duyduktan sonra kendimi kontrolden çıkmış gibi hissettim” diyen Sarah Sharp, o günleri şöyle anlatıyor:
“Çocuk sahibi olma zamanımın bu kadar çabuk sona ermesi gerçeğine üzüldüm. Tedaviden sonraki bir yıl özellikle zordu. Saçlarımın uzamasını beklerken ve güçlenmeye çalışırken, birçok travma ve kederle duygusal olarak uğraşmak zorunda kaldım.”
KARDEŞİ SÖZÜNÜ TUTTU
Ameliyattan iki yıl sonra, doktoru taşıyıcı annelik fikrini gündeme getirdi. Sarah da kardeşinin ona verdiği sözü hatırladı. Pandeminin sancılarıyla geçen uzun bir tüp bebek tedavisi sürecinden sonra Cathey, ikizi Sarah’nın oğlu John Ryder’a hamile. Bebeğin dünyaya gelmesine ise 6 hafta gibi bir zaman kaldı.
Kardeşinin bebeğini taşıyan Cathey, yaşadığı bu ilginç deneyimi, “Tüm ailemizin hayatını değiştirdi. Her gün hareket ettiğini hissettiğimde çok onur duyuyorum. Ona sürekli ‘Oradasın, seni seviyorum ve seni anne-babana götürmek için sabırsızlanıyorum’ diyorum” sözleriyle anlatıyor.
“ŞİMDİ HER ŞEY YENİDEN YOLUNA GİRDİ”
Sarah ise kendi bebeğini doğurması imkansızken kardeşinin yaptığı fedakarlığa minnet duyduğunu, bu sürecin kardeşi ile kendisini çok daha fazla yakınlaştırdığını söylüyor.
Kanser ile mücadele ettiği dönemde çok zorlandığından da bahseden Sarah, “Hayatın yeniden tatlı olabileceğine ihtimal vermediğim zamanlar oldu. Hayatınızda hiç böyle karanlık ve yıkıcı anlarda bulundunuz mu bilmiyorum ama o anlarda iyi şeyler olabileceğini hayal etmek çok zor. Şimdi ise her şey yeniden yoluna girdi” diyor.
“İÇGÜDÜLERİMİ DİNLEMEYİ ÖĞRENDİM”
Cathey Stoner, taşıyıcı annelik deneyiminin kendisine beklediğinden çok daha fazlasını öğrettiğini anlatıyor. “Bu süreçte öğrendiğim en büyük şey; ruhun sana bir şeyi yapmanı söylediğinde onu dinlemen ve içgüdülerini takip etmen gerektiği” diyen Cathey şöyle devam ediyor:
“Sarah ile doktora gittiğimde ve kanseri öğrendiğimde yaptığım şeyden ötürü çok mutluyum. Korku bizi çok baskılar ancak içgüdüler cesurdur. Kendi içgüdülerime güvenme konusunda çok şey öğrendim.”