ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi’de katıldığı bir uluslararası konferansta Ortadoğu’daki gelişmeler ve Türkiye’nin bu süreçteki rolü hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Barrack, Gazze Şeridi’nde kurulması planlanan uluslararası barış gücüne Türkiye’nin dahil edilmesini desteklediklerini belirtti ve Washington’ın bu konuda açık bir tavır sergilediğini söyledi.
Netanyahu’ya Danışman Olsaydım Türkiye’ye Engel Olmazdım
Barrack, İsrail’in Türkiye’nin barış gücüne katılımına karşı olabileceğini belirtirken, konuyu şu sözlerle değerlendirdi:
“İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya danışmanlık yapıyor olsaydım, Türkiye’nin katılımına engel olmamasını söylerdim. Bu, onun yapabileceği en doğru ve akıllıca adımlardan biri olurdu.”
ABD’li yetkili, Türkiye’nin Ortadoğu’daki barış süreçlerindeki kritik rolüne dikkat çekerek, Washington’ın Türkiye’nin aktif katılımını desteklediğini vurguladı.
Türkiye, Katar ve Hamas Görüşmelerinde Arabuluculuk Rolü Üstlendi
Barrack, Katar’ın Hamas ile yürüttüğü arabuluculuk sürecinde Türkiye’nin devreye girmesinin önemini de dile getirdi. Türkiye’nin, Katar ile birlikte son görüşmeleri yürütmesi sayesinde ABD açısından kritik bir kazanım sağlandığını belirten Barrack, “Türkiye bu görüşmelerin sonunda Katar’la yan yana gelerek Hamas’la son görüşmeyi yapmak için devreye girdi ve bizi kurtardı” dedi.
Barrack’ın ifadelerine göre Türkiye’nin müdahalesi, hem diplomatik hem de insani açıdan sürecin ilerlemesine katkı sağladı. Türkiye’nin bölgede aktif bir barış sağlayıcı olarak rol alması, ABD ve uluslararası aktörler için önemli bir güvence niteliği taşıyor.
Suriye Yaptırımları ve Bölgesel Gerilimler
ABD’li yetkili, konuşmasında Suriye’ye uygulanan yaptırımların kaldırılması sürecine de değindi. Barrack, ABD Kongresi’nin Suriye’nin devrik lideri Beşar Esad döneminde yürürlüğe konulan yaptırımların kalan kısmını da kaldırabileceğine dair umutlu olduklarını ifade etti.
Ayrıca İsrail ile Hizbullah arasında artan gerilime dikkat çeken Barrack, ateşkes anlaşmasına rağmen İsrail’in Lübnan’a yönelik yoğun saldırılarını eleştirdi. Barrack, çözüm önerisini şu sözlerle dile getirdi:
“1 kişiyi öldürürseniz, savaşacak 10 kişi daha oluşturursunuz. Bu duruma başka bir cevap olmalı. Tel Aviv’e gelinip oturulup konuşulması gerekir, bu durumun son bulması lazım.”
ABD’li diplomat, taraflar arasında doğrudan temasların artırılmasını ve gerilimin azaltılmasını önererek, diplomasinin önemine dikkat çekti.
Türkiye’nin Bölgedeki Rolü ve Önemi
Tom Barrack, açıklamalarında Türkiye’nin bölgedeki diplomatik rolünü öne çıkararak, barış süreçlerinde aktif olarak devreye girmesinin kritik olduğunu vurguladı. Türkiye’nin hem Katar hem de Hamas ile yürüttüğü temaslar, olası çatışmaların önüne geçilmesinde önemli bir faktör olarak değerlendiriliyor.
Barrack’a göre, Türkiye’nin bu süreçteki etkisi sadece diplomatik değil, aynı zamanda stratejik bir avantaj da sağlıyor. Washington’ın Türkiye’nin barış gücünde yer almasını desteklemesi, İsrail ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkiler ve bölgesel istikrar açısından da büyük önem taşıyor.
ABD-Türkiye-İsrail İlişkilerinde Kritik Mesajlar
Barrack’ın açıklamaları, Türkiye’nin uluslararası barış gücüne katılımı ve ABD’nin bu konudaki desteği açısından dikkat çekiyor. Aynı zamanda İsrail’e gönderilen mesajlar, Ortadoğu’daki barış sürecine dair stratejik bir uyarı niteliği taşıyor. Barrack, Türkiye’nin bölgesel aktörler arasındaki köprü rolünü öne çıkararak, diplomatik çabaların ve doğrudan görüşmelerin önemini bir kez daha vurgulamış oldu.
