ABDÜLHAMİD’İN VARİSLERİNE MAHKEMEDEN ONAY

1338522

Osmanlı İmparatorluğu’nun 34. padişahı Sultan II. Abdülhamid’in mirasıyla ilgili 15 yıldır devam eden veraset davasında karar çıktı. 71 kişi, II. Abdülhamid’in soyundan geldiklerini iddia ederek başlattıkları davayı kazandı. Mahkeme, bu kişilerin resmen mirasçı olduğuna hükmetti. Ancak kararda önemli bir detay dikkat çekti: Milyarlarca liralık gayrimenkullerin devri, yasal kısıtlamaya takıldı.

71 KİŞİ MİRASÇI KABUL EDİLDİ

İstanbul’da görülen davada mahkeme, kapsamlı bilirkişi raporlarını dikkate alarak II. Abdülhamid’in birinci kuşak soyağacını belirledi. 71 kişi mirasçı olarak tanınırken, bazı kişilerin sahte veraset ilamları sunduğu ortaya çıktı. Bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulabileceği ifade edildi.

MİRAS DAVASININ MERKEZİNDE İSTANBUL’UN GÖZDE ARAZİLERİ VAR

Miras konusu olan taşınmazlar, İstanbul’un en değerli bölgelerinde yer alıyor. Varislerin hak iddia ettiği gayrimenkuller arasında şunlar bulunuyor:

  • Galatasaray Adası

  • Bakırköy’de 70 dönüm arazi

  • Beykoz ve Kartal’da 30’ar dönüm arazi

  • Kağıthane’de 20 dönüm arazi

  • Veliefendi Çayırı

  • Dolmabahçe’de 30 dönüm bostan

  • Nişantaşı’nda iki tarihi konak

  • Şişli, Çatalca, Çekmece, Geyve’de çiftlikler

  • Galata’da değirmen arsası

  • Kabataş Meydanı

  • Horhor’da konağı ve 5 dönüm arsası

  • Beşiktaş Serencebey’de 2 dönüm bağ

  • Aydın, Antakya, Kilis’te çeşitli tarım arazileri

KISITLAMA KANUNA TAKILDI

1924’te kabul edilen “Hilafetin Kaldırılması ve Hanedanın Yurtdışına Çıkarılması Hakkında Kanun” gereği, Osmanlı hanedanına ait gayrimenkullerin mülkiyeti doğrudan halka devredilmişti. Bu nedenle söz konusu varislerin yasal olarak doğrudan mal talebinde bulunamayacağı savunuluyor. Ancak davacılar bu duruma itiraz ederek, II. Abdülhamid’in 1924’te hayatta olmadığını, 1918’de vefat ettiğini ve bu nedenle ilgili kanunun kendisini kapsamadığını iddia ediyor.

YARGI SÜRECİ DEVAM EDEBİLİR

Mahkemenin mirasçılık kararına rağmen, mülklerin devri konusunda idari ve hukuki süreçlerin devam edeceği belirtiliyor. Uzmanlara göre, bu karar benzer başka veraset davaları için de emsal oluşturabilir. Osmanlı miras hukuku ve Türkiye Cumhuriyeti yasaları arasında doğabilecek çelişkiler ise yüksek mahkemelerin önüne taşınabilir.

Exit mobile version