Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye’nin eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkındaki kararın Büyük Daire’de yeniden ele alınması talebiyle yaptığı itirazı reddetti. Böylece Demirtaş hakkında daha önce verilen hak ihlali kararı kesinleşmiş oldu.
Demirtaş Hakkında AİHM Kararı
AİHM’in 8 Temmuz 2025 tarihinde verdiği kararda, Kobani Davası bağlamında tekrar tutuklanmasının “hukuki açıdan sorunlu” olduğu ve Demirtaş’ın tutukluluğunun siyasi saiklerle devam ettirildiği belirtilmişti. Bu karar, 9 yıldır cezaevinde bulunan Demirtaş’ın tahliye edilme ihtimalini yeniden gündeme getirdi.
Demirtaş’tan İlk Açıklama
Kararın ardından cezaevinden açıklama yapan Demirtaş, hukukun bağlayıcılığına vurgu yaptı ve şu ifadeleri kullandı:
“Merhabalar, AİHM kararı elbette önemlidir ve hukuken bağlayıcıdır. Ancak sadece bizim açımızdan değil, 86 milyon yurttaşımız açısından kendi aramızdaki ‘kardeşlik hukuku’ her şeyden kıymetlidir. Kardeşlik hukuku da eşitçe, özgürce, adaletle ve barış içerisinde bir arada yaşamamızı perçinleyecek sosyal, ekonomik ve hukuki çalışmaları yapıp adımlar atmamızla güçlenir. Meseleleri yenmek, yenilmek, kin ve intikam kavramları üzerinden değil, ortak geleceğimiz için ortak akıl kavramı üzerinden ele almak gerekir.”
DEM Parti’den Tepki
DEM Parti, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın derhal serbest bırakılması gerektiğini vurguladı. Açıklamada şöyle denildi:
“Başta Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ olmak üzere arkadaşlarımızla ilgili bugüne kadar verilmiş çok sayıda AİHM kararı da dikkate alınarak ve en son AİHM’in 8 Temmuz 2025 tarihli kesinleşen kararı gözetilerek arkadaşlarımız vakit geçirilmeden serbest bırakılmalıdır.”
Türkiye’nin İtirazı ve AİHM’in Ret Kararı
Türkiye’nin Adalet Bakanlığı, 7 Ekim 2025’te AİHM’in verdiği ikinci ihlal ve tahliye kararına sürenin dolmasına bir gün kala itiraz etmişti. Ancak AİHM, Türkiye’nin itirazını reddederek Demirtaş hakkındaki hak ihlali kararını onayladı.
Kobani Davası ve Süreci
Kobani Davası, Suriye’de 2011’de başlayan iç savaş sonrası IŞİD’in Kürt yerleşim birimlerine saldırmasına karşı 6 Ekim 2014’te HDP’nin sosyal medya üzerinden yaptığı sokak protestosu çağrısıyla başladı. Olaylar, Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde kitlesel protestolara dönüştü ve 37 kişi hayatını kaybetti, 761 kişi yaralandı.
Soruşturma kapsamında, Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile 10 HDP milletvekili hakkında fezleke hazırlandı. 4 Kasım 2016’da Demirtaş, Yüksekdağ ve bazı milletvekilleri gözaltına alınarak tutuklandı. İddianame, Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi ve dava süreci devam ediyor.
AİHM’in itirazı reddetmesiyle birlikte, Demirtaş hakkındaki karar kesinleşmiş oldu ve serbest bırakılması yönündeki hukuki zeminin güçlendi.

