Berlin ve Ankara arasında kritik bir savunma ve diplomasi gündemi şekilleniyor. Almanya, Türkiye’nin talep ettiği 40 adet Eurofighter savaş uçağı için ön onayı geçtiğimiz Temmuz ayında vermişti. Bu gelişmenin ardından, Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul, Cuma günü gerçekleştireceği Ankara ziyareti ile süreci resmileştirecek ve Eurofighter satışını gündeme taşıyacak. Bu adım, özellikle Yunanistan’da büyük bir endişe ve tartışma yarattı.
Alman Dışişleri kaynaklarına göre Wadephul’un ziyareti sırasında, Airbus tarafından Türkiye’ye sunulan Eurofighter satış teklifinin NATO çerçevesinde kolektif savunma amaçlı kullanılacağı net bir şekilde vurgulanacak. Wadephul, düzenlediği basın toplantısında, “Almanya hükümeti, Airbus’ın Türkiye’ye Eurofighter satışı için yaptığı müzakere talebine olumlu yanıt verdi. Bu uçaklar, NATO’nun kolektif savunma kapasitesini güçlendirmek için kullanılacak” ifadelerini kullandı.
Yunanistan, Almanya’nın bu tutumunu endişeyle karşılıyor. Yunan basını, Alman Bakan’ın Ankara ziyareti öncesinde, Türkiye’nin Eurofighter alımının bölgedeki güç dengesini değiştireceğini vurguladı. Europost’ta yer alan haberde, “Müttefikimiz Almanya, NATO kisvesi altında Türkiye’nin Eurofighter edinmesine ‘yeşil ışık’ yaktı. Dışişleri Bakanı Wadephul Ankara’ya doğru yola çıkıyor. Peki Atina ne yapacak?” ifadeleri dikkat çekti.
Banking News ise haberde, Türkiye’nin Eurofighter alımının Yunanistan açısından bir “ulusal fiyasko” olduğunu ifade ederek, Atina’nın diplomatik duruşunu eleştirdi. Haberde, “Miçotakis’in dış politika algısı ülkeyi uçuruma sürüklüyor ve müttefiklerimizi de Türkiye’ye Eurofighter verme konusunda zorluyor. Atina’nın tutumu ‘paçavra’ gibi” denildi.
Eurofighter alımı, Türkiye’nin hava kuvvetleri kapasitesini modernize etme ve savunma yeteneklerini artırma çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor. Bu adım, Doğu Akdeniz’deki mevcut güç dengelerini doğrudan etkileyebilir. Ankara’nın yeni nesil savaş uçakları ile güçlenmesi, Yunanistan üzerinde diplomatik ve stratejik baskı yaratıyor.
NATO çerçevesinde Almanya-Türkiye iş birliği, bölgesel güvenlik açısından kritik bir rol oynuyor. Almanya’nın satış onayı, Türkiye’nin savunma kapasitesini güçlendirirken, Atina’yı harekete geçmeye zorlayan bir durum oluşturuyor. Bölgedeki diğer aktörler de bu gelişmeleri dikkatle takip ediyor.
Eurofighter satışının netleşmesi ve teslimat sürecinin başlamasıyla birlikte, Doğu Akdeniz’de askeri ve diplomatik dengeler daha da hareketlenecek. Türkiye’nin modern savaş uçağı filosu, hem caydırıcılık hem de NATO içindeki rolünü güçlendirme açısından önemli bir adım olarak öne çıkıyor.
Atina’nın endişesi ise yalnızca bölgesel güç dengesine değil, aynı zamanda diplomatik prestij ve müttefik ilişkilerine de uzanıyor. Yunanistan, Türkiye’nin güçlenmesini diplomatik yollarla sınırlamaya çalışırken, NATO’daki diğer üyeler de Almanya ve Türkiye arasındaki anlaşmanın sonuçlarını yakından izliyor.
Bu gelişme, önümüzdeki dönemde Doğu Akdeniz’de askeri kapasite, diplomasi ve ittifak ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor. Ankara ve Berlin’in bu kritik iş birliği, bölgedeki stratejik hesapları yeniden şekillendirebilir ve Atina’nın diplomatik hamlelerini zorlaştırabilir.
Özetle, Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul’un Ankara ziyareti ve Eurofighter satış süreci, Türkiye’nin savunma kapasitesini güçlendirmesinin yanı sıra, Doğu Akdeniz’deki güç dengelerini, Yunanistan’ın stratejik pozisyonunu ve NATO içindeki iş birliğini doğrudan etkileyecek.
