Almanya’nın eski Şansölyesi Angela Merkel, Macaristan merkezli Partizan Gazetesi YouTube kanalına verdiği röportajda, Rusya’nın 2022’de Ukrayna’ya başlattığı savaşın sorumluluğunu Polonya ve Baltık ülkelerinin politikalarına bağladı. Merkel’in bu açıklamaları, özellikle Polonya, Estonya, Letonya ve Litvanya’da büyük tartışma yarattı.
Merkel’den Tartışma Yaratan Açıklamalar
16 yıl Almanya’yı yönettikten sonra 2021’de emekliye ayrılan ve uzun süredir gözlerden uzak kalan Merkel, röportajında Polonya ve Baltık ülkelerinin tutumlarını eleştirdi. Eski Şansölye, bu ülkelerin politikalarının Moskova ile Avrupa Birliği arasındaki diplomatik kanalların kapanmasına yol açtığını savundu ve bunun savaşın önünü açtığını ileri sürdü.
Merkel’in sözleri, Rusya’ya karşı en sert duruşu sergileyen bu ülkelerde diplomatik ve siyasi tartışmaları yeniden alevlendirdi. Polonya ve Baltık ülkeleri, savaşın başlangıcından bu yana Batı’yı Ukrayna’ya daha fazla destek vermeye çağıran aktörlerin başında geliyor.
Minsk Anlaşmaları ve Diplomatik Süreç
Eski Şansölye, röportajında Minsk Anlaşmaları’nın önemine dikkat çekti. 2014’te imzalanan Minsk I mutabakatının, Rusya, Ukrayna ve ayrılıkçı Donetsk-Luhansk temsilcileri arasında bir ateşkes düzeni sağladığını belirten Merkel, 2015–2021 yılları arasında Ukrayna’nın istikrar ve güçlenme fırsatı yakaladığını vurguladı.
Merkel, Şubat 2015’te yürürlüğe giren Minsk II anlaşmasının çatışmaları durdurmakta yetersiz kaldığını ifade etti. Bu süreçte, 5 binden fazla Ukraynalı askerin ateşkese rağmen hayatını kaybettiğini veya yaralandığını hatırlattı.
Putin’in Tutumu ve Yeni Diplomatik Format Önerisi
2021 yılına gelindiğinde, Putin’in artık Minsk sürecine bağlı kalmadığını gözlemlediğini belirten Merkel, yeni bir diplomatik kanal arayışına girdiğini söyledi.
Merkel, “Putin artık Minsk Anlaşması’na inanmıyordu. Bu nedenle AB olarak onunla doğrudan konuşabileceğimiz yeni bir diplomatik format önerdim. Fakat Baltık ülkeleri ve Polonya bu girişime karşı çıktı” ifadelerini kullandı.
Eski Şansölye, Polonya ve Baltık ülkelerinin, ortak bir Rusya politikası oluşmasından çekindiklerini ve bu nedenle yeni sürece engel olduklarını ileri sürdü. Merkel’in bu açıklamaları, Polonya ve Baltık ülkelerinde geniş yankı uyandırdı.
Polonya’dan Sert Tepkiler
Merkel’in sözleri Polonya’da sert tepkilere neden oldu. Polonya’nın eski Başbakanı Mateusz Morawiecki, Merkel’in açıklamalarına karşılık, “Angela Merkel, Avrupa’nın en zararlı Alman politikacılarından biri olduğunu doğruladı” dedi.
PiS parlamento grubu başkanı Mariusz Błaszczak, Polonya Başbakanı Donald Tusk’tan eski müttefikini kınamasını talep etti ve Merkel’i “Rusya ile ticareti teşvik etmedeki rolü nedeniyle Putin rejiminin finansörlerinden biri” olarak nitelendirdi.
Merkel’in Moskova ile Diyalog Politikası
Görev süresi boyunca Merkel, Moskova’ya yönelik daha uzlaşmacı bir çizgi izlemekle sıkça eleştirildi. Özellikle Kuzey Akım enerji projelerine verdiği destek ve Rusya ile diyalogu sürdürme çabaları, Merkel’in “Putin’i cesaretlendirmekle” suçlanmasına yol açtı.
Merkel, röportajında diplomatik kanalların önemine vurgu yaparken, Polonya ve Baltık ülkelerinin girişimlerini engellemesinin savaşın önünü açan faktörlerden biri olduğunu ileri sürdü.
Uluslararası ve Bölgesel Etki
Merkel’in açıklamaları, Avrupa ve uluslararası kamuoyunda tartışmalara neden oldu. Analistler, eski Şansölye’nin sözlerinin, Avrupa’nın Ukrayna’ya yönelik politika tartışmalarını yeniden gündeme taşıdığını belirtiyor. Özellikle Polonya ve Baltık ülkeleri, açıklamaları Avrupa’nın Rusya’ya karşı duruşuna karşı bir eleştiri olarak değerlendiriyor.