İstanbul’da yapılan kapsamlı bir operasyon sonucu, Adalet Bakan Yardımcısı Mehmet Yılmaz’ın teyzesi Müzeyyen Yazıcı ve kuzeni Ahmet Yazıcı, gümrük depolarında el konulan eşyaları sahte tutanaklarla imha edilmiş gibi göstererek milyonlarca lira değerinde vurgun yaptıkları iddiasıyla zimmet suçundan tutuklandı. Operasyon kapsamında toplam 6 kişi gözaltına alındı, bunlardan anne-oğul olan şüpheliler başta olmak üzere yetkililer, mahkeme kararıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Olay, Türkiye’de devlet kurumlarında yaşanan usulsüzlükleri bir kez daha gündeme taşıdı. İddialara göre, Ticaret Bakanlığı depolarında mahkeme kararıyla imha edilmesi gereken kaçak, taklit veya tehlikeli maddeli eşyalar, sahte tutanaklarla imha edilmiş gibi kaydedildi. Bu eşyalar, anlaşmalı kişiler aracılığıyla piyasaya sürülerek milyonlarca lira gelir elde edildi. Özellikle Ahmet Yazıcı’nın bu satışlarda aktif rol oynadığı öne sürülürken, Müzeyyen Yazıcı’nın süreci organize ettiği iddia edildi.
Olayın Gelişimi ve Operasyonun Detayları
Edinilen bilgilere göre, bu büyük vurgun zinciri, uzun süredir gümrük depolarında el konulan eşyaların sahte tutanaklarla imha edilmiş gibi gösterilmesi üzerine kuruldu. Depolardan çıkarılan eşyalar, anlaşmalı kişiler aracılığıyla piyasaya sürüldü ve elde edilen gelir zimmete geçirildi. Operasyonun ardından Müzeyyen Yazıcı, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.
Gözaltına alınan diğer şüphelilerle birlikte, toplam 6 kişi hakkında hukuki süreç başlatıldı. Operasyon, Ankara ve İstanbul başta olmak üzere birden fazla ilde eş zamanlı yürütüldü.
Müzeyyen Yazıcı ve Ahmet Yazıcı’nın Kariyer Geçmişi
Gazeteci Timur Soykan’ın aktardığı bilgilere göre, Müzeyyen Yazıcı, Mart 2024’te Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İstanbul İl Müdür Yardımcılığı görevine atanmıştı. Yazıcı’nın oğlu Ahmet Yazıcı ise Bayrampaşa Belediyesi’nde görev yapıyordu.
Müzeyyen Yazıcı’nın kariyer geçmişi oldukça geniş: 1989 yılında İstanbul’da banka memuru olarak işe başlayan Yazıcı, daha sonra Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) İstanbul Bölge Müdürlüğünde şef olarak görev aldı (1992-1998). 1998 yılında İETT Genel Müdürlüğü bünyesine geçti ve 22 yıl boyunca İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanlığı’nda müdürlük yaptı.
2020 yılında Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesinin ardından, Yazıcı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İstanbul Müdürlüğü’nde Şube Müdürlüğü görevine atandı. Burada, kurumdaki eşya ve demirbaş işlerinden sorumlu bölümün başında bulunuyordu. 2024 yılında ise İl Müdür Yardımcılığına yükseldi.
Siyasi geçmişine bakıldığında, AKP Siyaset Akademisi mezunu olan Yazıcı, AKP’ye yakın Bem-Bir-Sen Kadın Kolu Başkanlığı görevini yürüttü. Ayrıca, Cihannuma Derneği üyesiydi ve 2014 yerel seçimlerinde AKP’den Niğde Ulukışla Belediye Başkanlığı aday adayı oldu; ancak parti tarafından aday gösterilmedi.
Operasyonun Arka Planı ve Yasal Süreç
5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na göre, el konulan eşyalar Ticaret Bakanlığı depolarında saklanıyor. Tehlikeli kimyasal, plastik ve radyoaktif madde içeren eşyalar için ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkili oluyor.
İddiaya göre, mahkeme kararıyla imha edilmesi gereken bu eşyalar, Müzeyyen Yazıcı ve Ahmet Yazıcı tarafından sahte tutanak düzenlenerek imha edilmiş gibi gösterildi. Depodan çıkan eşyalar, anlaşmalı kişilerce piyasaya sürüldü ve elde edilen gelir zimmete geçirildi. Resmi kayıtlarda eşyaların imha edildiği gösterilirken, gerçekte satışlar yıllarca devam etti.
Bakan Yardımcısına Bilgilendirme
Operasyon sırasında, Adalet Bakan Yardımcısı Mehmet Yılmaz’a bilgi verildi. Yılmaz’ın, ailesiyle uzun yıllardır görüşmediği teyzesi Müzeyyen Yazıcı ile ilgili operasyon bilgisini almasının ardından gereğinin yapılmasını istediği iddia ediliyor.
Toplumsal ve Kurumsal Yansımalar
Bu skandal, devlet kurumlarında yaşanan usulsüzlükler, zimmet ve sahte evrak düzenleme iddiaları açısından dikkat çekti. Gümrük depolarında saklanan ve mahkeme kararıyla imha edilmesi gereken eşyaların piyasaya sürülmesi, kamuoyunda ciddi tartışmalara yol açtı. Yetkililer, operasyonun ardından hukuki sürecin titizlikle takip edildiğini açıkladı.


