Ankara Üniversitesi (AÜ) Nükleer Bilimler Enstitüsü’nde görevli bilim insanları, bir balıkçı teknesinin yapım yılı ile ruhsattaki yaşının uyuşmadığını, lüminesans tarihlendirme yöntemiyle ortaya çıkardı.
AÜ Nükleer Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Niyazi Meriç, enstitü olarak lüminesans tarihlendirme yöntemini kullanarak “tarihlendirme” ile ilgili ihtiyaçlara çözüm ürettiklerini ifade etti.
Meriç, lüminesans tarihlendirme yöntemiyle, son olarak sahil güvenlik ekiplerince Marmara’da şüpheli bulunan balıkçı teknesinin yaşının hesaplanması talebinin geldiğini aktardı.
YENİ TEKNELERE RUHSAT VERİLMİYOR
Meriç, tekne sayısının artmasını önlemek için yeni teknelere ruhsat verilmediğinden, yeni tekne sahiplerinin eski tekne ruhsatlarını kullandıkları şüphesinin bulunduğunu aktardı.
“YENİ TEKNELER ESKİ TEKNELERİN RUHSATLARINI KULLANIP HAKSIZ KAZANÇ SAĞLIYORDU”
Meriç, “Bu şekilde yeni teknelerini eski ruhsatlarla kullananların, vergi desteğinden ve mazot indirimi gibi ayrıcalıklardan yararlanarak aslında haksız kazanç elde ettikleri düşünülüyordu.” bilgisini verdi.
TEKNELERİN GERÇEK YAŞLARI BİLİMSEL YÖNTEMLERLE SAPTANIYOR
Balıkçı teknesinin yaşının ne olduğunun bilimsel şekilde ispatlanması için çalışmalara başladıklarını belirten Meriç, şunları kaydetti:
“Balıkçı teknesinin ruhsatında aslında çok eski bir tarih yazıyordu. Teknenin yapıldığından beri asla değiştirilemeyecek omurga denilebilecek gövde kısmının metal korozyonlu ve lüminesans özellik gösteren diğer gemi bileşenlerinden örnekler aldık. Numunelerin en son ne zaman ışık aldığını ve ne kadar süre radyasyona maruz kaldığını hesapladık. Sonuçta, bu teknenin 10 yıldan daha genç olduğunu verilerle gösterdik. Bulduğumuz yaş tayinine ilişkin bilimsel raporumuzu sahil güvenlik ekiplerine sunduk.
BİR TEKNENİN YAŞI İLK KEZ BİLİMSEL BİR METOTLA TAYİN EDİLDİ
Böylece bir teknenin yaşı sanıyoruz ki ilk kez bilimsel bir metotla tayin edilmiş oldu.”