İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Can Holding yetkililerine yönelik yürütülen “örgüt kurma ve vergi kaçakçılığı” soruşturması kapsamında ikinci aşama operasyonu başlattı. 26 kişi gözaltına alındı, çok sayıda dijital materyal ve belgeye el konuldu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Can Holding bünyesinde faaliyet gösteren şirketler üzerinden “suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “örgüt yönetme”, “örgüt üyesi olma”, “suçtan elde edilen mal varlığını aklama” ve “nitelikli dolandırıcılık” suçlarına ilişkin yürüttüğü soruşturmayı ikinci aşamaya taşıdı.
Soruşturma kapsamında düzenlenen yeni operasyon, “vergi kaçakçılığı”, “akaryakıt kaçakçılığı” ve “kara para aklama” iddialarına odaklandı. İstanbul, Mersin, Iğdır ve İzmir’de eş zamanlı olarak gerçekleştirilen baskınlarda 26 şüpheli gözaltına alındı.
Gözaltına Alınanlar
Operasyonda öne çıkan isimler arasında Binsat Holding Yönetim Kurulu Başkanları Arafat Bingöl ve Cengiz Bingöl, Bilgi Üniversitesi eski rektörü Remzi Sanver, Mehmet Kenan Tekdağ ile Can Holding sahiplerinden Şakir Can ve Murat Can’ın eşleri Betül Can ve Zühal Can yer aldı.
Ayrıca, soruşturma kapsamında 3’ü yurt dışında olmak üzere 6 şüphelinin yakalanması için çalışmaların devam ettiği bildirildi.
Sahte Fatura ve Vergi Kaçakçılığı İddiaları
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, Ticaret Bakanlığı Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü Akaryakıt Özel Ekipler Şubesi tarafından düzenlenen rapor doğrultusunda incelemeler yapıldı.
İncelemelerde, Can Holding’in enerji, teknoloji ve dayanıklı tüketim sektörlerinde faaliyet gösteren birçok şirketinin sahte fatura düzenleyerek vergi kaçırdığı ve haksız kazanç elde ettiği belirlendi. Özellikle Enerji Petrol Ürünleri A.Ş. ve alt bayilerinin kullanıldığı işlemlerde gerçekte mal hareketi olmadığı, ancak yüksek tutarlı işlemlerin kayıtlara geçirildiği tespit edildi.
Yetkililer, söz konusu işlemlerin fiziki akaryakıt kaçakçılığından ziyade kayıt dışı fatura zinciri yoluyla vergi kaçırma ve haksız kazanç sağlama amacı taşıdığını vurguladı.
Örgütlü ve Sistematik Faaliyetler
Soruşturma kapsamında geçmiş dönemlerde farklı ticari unvanlar altında eylemler gerçekleştirildiği, ancak şirket yönetimlerinin çoğunlukla aynı kişiler tarafından organize edildiği ve faaliyetlerin süreklilik gösteren örgütlü bir sistematik içinde yürütüldüğü ortaya çıktı.
Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporuna göre, Can Holding ve ilişkili 121 şirketin 2020-2021 yılları arasında banka hesaplarında kaynağı belirsiz toplam 88 milyar TL tutarında finansal hareketlilik belirlendi.
Bu kapsamda aralarında Zaman Han Can, Mehmet Şakir Can, Kemal Can, Cemal Can, Murat Can, Devran Can, Rumert Onur Can, Mehmet Kaya, Betül Can, Zafer Özen, Mehmet Sıddık Kaya, Kemal Çimen, Sevda Çimen ve Zühal Can gibi isimlerin de bulunduğu 16 şüpheli ile 121 şirkete ait malvarlıklarına Sulh Ceza Hakimliği’nin kararıyla el konuldu.
İkinci Aşama Operasyon ve Aramalar
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gerçekleştirilen ikinci aşama operasyonda, 35 şüpheli hakkında gözaltı kararı çıkarıldı.
26 kişi gözaltına alınırken, şirket merkezleri ve ikamet adreslerinde yapılan aramalarda çok sayıda dijital materyal, belge ve değerli evraka el konuldu.
Yetkililer, soruşturmanın devam ettiğini ve gözaltına alınan şüphelilerle ilgili işlemlerin sürdüğünü duyurdu.
Soruşturmanın Önemi
Can Holding soruşturması, Türkiye’de büyük holdinglerin vergilendirme, finansal hareketlilik ve kara para aklama konularında yürütülen kapsamlı soruşturmaların en dikkat çekeni olarak öne çıkıyor.
Uzmanlar, operasyonların şirketlerin mali sistemlerini ve yönetim yapısını detaylı şekilde ortaya koyacağını ve uzun süreli yasal süreçleri tetikleyebileceğini belirtiyor.
