Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Çayırhan Termik Santrali maden sahalarının özelleştirme kararına karşı çıkan yaklaşık 900 madenci, sabah 08.00 vardiyasında madene inerek kendilerini yeraltına kapattı. Bu eylem, Türkiye’de emekçi hakları konusunda artan endişelerin bir yansıması olarak dikkat çekiyor. İşçilerin talepleri, sadece bireysel çıkarların korunmasının ötesinde, bölgenin ekonomik ve sosyal yapısına zarar verebilecek özelleştirme sürecinin yeniden değerlendirilmesi yönünde.
ÖZELLEŞTİRMEYE TEPKİLER GÜNDEMDE
Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul, sürecin başlangıcından bu yana yetkililerle temas halinde olduklarını belirterek, işçilerin sesini duyurmak için çeşitli adımlar attıklarını ifade etti. Akçul, geçtiğimiz haftalarda TES-İş Sendikası ile birlikte Çayırhan’da miting düzenlediklerini ancak bugüne kadar olumlu bir geri dönüş alamadıklarını söyledi.
Akçul, “Bu özelleştirme kararı gündeme geldiğinden bu yana ilgililerle görüşüyoruz, sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Ancak bugüne kadar somut bir ilerleme sağlanamadı. İşçiler, bu nedenle sabah vardiyasında yer altına inerek kendilerini madene kapatma kararı aldı. Biz de Çayırhan’da olacağız ve onların sesi olacağız,” diyerek işçilere desteklerini vurguladı.
İHALE ŞARTNAMESİNE TEPKİ: “İŞÇİ HAKLARI YOK SAYILIYOR”
Sendika Başkanı Akçul, ihale şartnamesinde madencilerin kazanılmış haklarının korunmasına yönelik hiçbir madde bulunmadığını belirtti. Özelleştirme sonrası işçilerin iş güvencesinin tehlikeye girebileceğini, işten çıkarmaların yaşanabileceğini ve mevcut işçi sayısının azaltılabileceğini ifade eden Akçul, bu durumun sadece çalışanları değil, yerel ekonomiyi de olumsuz etkileyeceğini söyledi.
Akçul, “Bu sadece madencinin değil, Çayırhan’ın, Nallıhan’ın, Beypazarı’nın ve hatta tüm Türkiye’nin sorunudur. Özelleştirme sonrası maliyetleri düşürmek adına işçi haklarının hiçe sayılabileceğini görüyoruz. İşçileri işsiz, evsiz ve aşsız bırakacak bir sürece izin vermeyeceğiz,” dedi.
İŞÇİLERİN TALEPLERİ VE HAK ARAYIŞI
Eylem sırasında işçilerin, özelleştirme kararının iptali için kararlı olduklarını dile getirdiklerini belirten Akçul, şunları söyledi: “Bu ekonomik koşullarda işsiz kalma tehlikesi yaşayan maden işçilerimiz seslerini duyurmak için kendilerini madene kapattılar. Haftalardır hiçbir umut ışığı göremeyen işçiler, artık yer altından seslerini duyurmaya çalışıyor. Biz de sendika olarak onların yanındayız ve mücadelemizi sürdüreceğiz.”
Ayrıca, işçiler ve sendika temsilcileri, özelleştirme kararının kamu yararı gözetilmeden alındığını ve bu kararın acilen geri çekilmesi gerektiğini vurguladı. “İşçilerin ekmeğini, emeğini ve alın terini kimseye teslim etmeyeceğiz. Eğer üç gün içinde sonuç alamazsak, açlık grevi başlatacağız,” diyen Akçul, mücadelenin boyutlarının genişleyebileceğinin sinyalini verdi.
SONUÇ BEKLENİYOR
Eylemin başlamasıyla birlikte sendika temsilcileri ve yerel halk, işçilerin yanında olduklarını ifade etti. Özelleştirme kararının sadece madencilerin değil, bölgedeki tüm ekonomik ve sosyal düzenin geleceğini etkileyeceği vurgulanıyor. İşçilerin yeraltındaki direnişi sürerken, kamuoyunun ve yetkililerin bu taleplere nasıl bir yanıt vereceği merak konusu.
Çayırhan’daki gelişmeler, Türkiye’de özelleştirme politikalarının toplumsal etkilerini ve emekçilerin haklarını savunma mücadelesini yeniden gündeme taşıdı. İşçilerin kararlı duruşu ve sendikanın desteği, bu sürecin sadece bir işçi eylemi olmanın ötesinde, kamu yararı adına önemli bir sınav haline gelmesini sağladı.