Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz yıl gündeme bomba gibi düşen sahte diploma ve sahte akademisyen skandalı hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Ankara’da bazı kamu kurumlarının yöneticilerinin elektronik imzalarının kopyalanarak sahte diploma ve sürücü belgesi düzenlenmesiyle ilgili başlatılan soruşturma, ülke gündeminde geniş yankı uyandırmıştı.
Soruşturma kapsamında bugüne kadar 220 şüpheli hakkında adli işlem başlatıldı. Bu kişilerden 199’u hakkında kamu davası açıldı, 37’si tutuklanırken 150 şüpheli adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Operasyonlar iki dalga hâlinde yürütülürken, kamu kurumlarının elektronik sistemlerine sızarak diploma kayıtlarını sahte belgelerle dolduran kişilere yönelik çalışmalar devam ediyor.
Kabine toplantısı sonrasında kameraların karşısına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konunun ciddiyetine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Şikayet eden de şüphelilerin yakalanmasını sağlayan da devletimizin ilgili kurumlarıdır. Her kim milletin hakkında giriyorsa yakasına yapışmaya devam edeceğiz. Türkiye bir hukuk devletidir, gerekli cezaları alacaklardır.”
Erdoğan, 30 yıl sonra İstanbul’da yakalanan benzer suçluları hatırlatarak, “O dönemde nasıl kimsenin unvanına veya konumuna bakılmadıysa, bu dosyada da kimsenin gözünün yaşına bakılmadı. Devletimiz haramzadelere acımadı, gereğini yaptı” dedi.
Cumhurbaşkanı ayrıca, bu tür suçların üzerine gitmenin devletin temel görevi olduğunu belirterek, “Ne yaparsanız yapın Türkiye’nin rüşvetçilerle, tefecilerle mücadelesini sulandıramazsınız. Ekmeğini yediğiniz devletinize karşı asgari de olsa mesuliyet duygusuyla hareket edin” ifadelerini kullandı.
Sahte diploma skandalına ilişkin AK Parti’den de sert bir açıklama geldi. Parti yetkilileri, “Bu soruşturma sonuna kadar takip edilecek, suçlular en ağır şekilde cezalandırılacak” mesajı verdi.
Soruşturmanın, sadece bireysel suçluları değil, aynı zamanda sahte belgeler aracılığıyla kamuda görev yapan kişilerin ortaya çıkarılmasını hedeflediği belirtiliyor. Uzmanlar, bu olayın kamu güvenini derinden sarstığını ve devletin itibarına zarar verdiğini vurguluyor.