Pek çok insan, çocuklarının iyi huylu, iyi ve başarılı bir insan olarak yetişmesinin tamamen anne babaya bağlı olduğuna inanır. Bu, anne ve babalara büyük bir sorumluluk yükler ve davranışları sıklıkla eleştirilir. Çevresel baskılara dayalı bir yetiştirme şekliyle arada kalmışlığı çocuğunuza yansıtmak hiçbir ebeveynin isteyeceği türden bir şey değildir. Çocuğunuzun dengeli bir yapıya sahip olmasını istiyorsanız basmakalıp düşünceleri bir kenara bırakın, başta kendiniz ve çocuğunuz için huzurlu bir ortam yaratmanın yollarını keşfedin.
1. EVİNİZİN TEMİZ OLMAMASINDAN DOLAYI SUÇLU HİSSETMEK
Evde bir bebek göründüğünüzde, temizlik en önemli şeylerden biri gibi görünüyor. Ne de olsa bebekler emekler ve tökezledikleri her şeyi ağızlarına götürürler. Ancak, her zaman evinizi steril hale getirmeye çalışmamalısınız. Çocukların bağışıklık sistemi yetişkinlerin düşündüğünden çok daha güçlüdür. Bazen anne ve babaların kendilerine bir mola vermeleri ve rahatlamaları gerekir. Evde biraz dağınıklığın yanlış bir tarafı yok. Anne babanın huzuru temizlikten daha önemlidir.
2. MÜKEMMEL GÖRÜNMEYE ÇALIŞMAK
Yeni anneler genellikle nasıl görünmeleri gerektiği konusunda baskı hissederler. Sadece ev ve bebek mükemmel görünmemeli, anne de bakımlı ve fit olmalıdır. Hatta bazı annelerin bebek sahibi olduktan sonraki ilk aylarda duş almak için bile yeterli zamanı yoktur. Burada kullanabileceğiniz birkaç yöntem var. Çocuğunuzu yanınızda banyoya götürün ya da duş almak için kendinize 10 dakika ayırmak için bebek uykuya dalana kadar bekleyin.
3. SÜREKLİ EVDE KALMAK
Bebeğinizi halka açık yerlere götürüp götüremeyeceğiniz sorusuna etrafınızdaki rastgele kişiler tarafından değil, çocuk doktorunuz tarafından karar verilmelidir. Çocuk aşılıysa ve herhangi bir sağlık sorunu yoksa, doğduktan birkaç ay sonra onlarla dışarı çıkmak oldukça olasıdır. Ebeveynler kendi arzularına ve uzmanların tavsiyelerine odaklanmalıdır. Akrabaların, arkadaşların veya ilgilenen yabancıların görüşlerini dikkate almaya gerek yoktur.
4. AĞLAYAN BEBEKTEN UTANMAK
Her yaştan çocuk toplum içinde yaramazlık yapar. Ağlayarak ve çığlık atarak genellikle olumsuz duygularını ifade ederler. Ancak bu, halka açılmamaları gerektiği anlamına gelmez. Bir çocuk “Ağlama!” sözlerini anlar. Çocukları mükemmel davranmıyorsa, ebeveynler utanmamalıdır. Çocuklar da insandır ve yorulmaya, üzülmeye veya sinirlenmeye hakları vardır.
5. ÇOCUKLARLA EĞLENMEKTEN UTANMAK
Çocuklar genellikle ebeveynlerinin davranışlarını kopyalarlar. Bu aynı zamanda eğlenmek için de geçerlidir. Bu nedenle, eğitim ve ciddi sohbetlerin yanı sıra oyunlar ve birlikte eğlenmek onların yetiştirilmelerinde büyük rol oynar.
6. KENDİNİ MÜKEMMEL BİR ANNEYLE KIYASLAMAK
Mükemmel bir anne olmaya çalışmak, denemek için oldukça tehlikeli bir yoldur. Psikologlara göre, bu genellikle sinir krizlerine ve ebeveyn tükenmişliğine yol açar. Bir kadın her şeyi yapmak için zaman bulmaya çalışırken küçük şeyleri gözden kaçırdığını fark eder ve daha fazla yıkıma uğrar.
7. ÇOCUĞUNUZU ŞIMARTMAK İÇİN HERŞEYİ YAPMAK
Bir bebek şımartılamaz. Yaklaşık 9 aya kadar bebeğinizin verebildiği ve algılayabildiği tepkiler sınırlıdır. Çocuğunuzu bütün gün kucağınızda tutsanız bile onu şımartmanız imkansızdır. Ayrıca çocuk, ebeveynleriyle sık sık bedensel temas kurduğunda kendini daha güvende hisseder. Ancak, 1 yaşından sonra durumlar istediğiniz gibi ilerlemeyebilir.
8. ÇOCUĞUNUZUN DAVRANIŞI İÇİN YABANCILARDAN ÖZÜR DİLEMEK
Çoğu yetişkin için, başkalarının dediklerine kulak asmayı çoktan bırakmıştır. Ancak çocuklar için gerçek bir meydan okuma olabilir. Bu nedenle, çocuklara eleştiriye sakince ve utanmadan tahammül etmeleri öğretilmelidir. Seçeneklerden biri, onlara nasıl doğru tepki vereceklerini göstermektir. Eğer yapılan açıklama mantıklıysa, üzülmek ve utanmak için hiçbir sebep yoktur. Çocuğunuza her şeyin yoluna gireceğini sakince anlatmalısınız.
9. YASAKLARLA KENDİNİZİ GÖZYAŞLARINA BOĞMAK
Bilim adamları, bir çocuğun her gün televizyon karşısında ne kadar zaman geçirebileceği konusunda anlaşamasalar da, bunun yeni yürümeye başlayan çocuklar için en iyi aktivite olmadığı konusunda hemfikirler. Çocuklar bu konularda sınırlandırılmalıdır. Ancak anne gerçekten yorgunsa, çocuğunuzun en sevdiği çizgi filmleri 30 dakika boyunca açmanız ve kendinizi ve çocuğunuzu bunun için ağlatmamak daha iyidir.
10. KENDİNİZE ZAMAN AYIRMAMAK
Her ebeveynin dinlenmeye ve kendileri için biraz zamana ihtiyacı vardır. Bu molaları vermezseniz hem çocuklar hem de yetişkinler için kötü bitebilir. Bu nedenle, anne veya baba kendilerine birkaç saat ayırmaya karar verirse, bebeği bir dadıya veya akrabalara bırakmak tercih edilir.
11. YEMEK PİŞİRMEK İÇİN ÇOK ZAMAN HARCAMAK
Modern ebeveynlerin her çeşit yemeği pişirmek için fazladan birkaç saat bulması o kadar kolay değil. Doyurucu ve iştah açıcı bir öğle yemeği şimdiden bir başarı gibi görünüyor. Bir seçenek varsa; çocuklar için turta pişirmek veya yürüyüşe çıkmak ve onlarla oynamak, ikinci seçenek daha iyidir.
12. YARDIM İSTEMEKTEN KORKMAK
Cinsiyet kalıp yargıları da dahil olmak üzere çeşitli kalıp yargılar çocuklukta oluşur. Ve yetişkinlikte sevecen bir ev hanımının sıkıcı rolünden kurtulmak kolay değil. Bu nedenle, bu davranış kalıplarını çocuklarınıza yayınlamamalısınız. Ebeveynlerin temizlik veya yemek pişirmek için yeterli zamanları yoksa, bebeklerine bakmak veya uyumak için birkaç boş saat harcayabilmeleri için her zaman profesyonel hizmet alabilir veya akrabalarından yardım isteyebilirler.
13. ÇOK BAKIMLI OLMAK
Ebeveyn bakımı ve endişesi tamamen doğal ve gerekli bir şeydir. Ancak çocuğu herhangi bir hata veya tehlikeden korumak için her adımının kontrolüne dönüştüğünde, bu faydadan çok zarar verebilir. Bu ailelerdeki çocuklar daha gergin ve hayatın her türlü zorluğuna daha az adapte oluyorlar.
14. BEBEĞİNİZİ ZORLA BESLEMEK
Yeni yürümeye başlayan çocuklar seçici yiyiciler olabilir. Aynı zamanda onları zorla veya çeşitli oyuncaklarla oyalayarak beslemek buna değmez. Bu yaklaşımın yarardan çok zararı vardır. Çocuk bir şey yemeyi reddederse, ona başka bir yemek önerebilir veya sevmediği yemeği yeni, alışılmadık bir şekilde sunabilirsiniz. Ve yedikleri yiyeceklerin tam miktarını yakından izlemek zorunda değilsiniz.
15. ÇOCUĞUNUZUN MOLA VERMESİNE İZİN VERMEMEK
Bazen bir çocuğun okulu asmasına izin verilmelidir. Elbette bunu alışkanlık haline getirmemeli ve ilk isteğinde çocuğunuza izin günü ayarlamamalısınız. Ancak okuldaki iş yükü gerçekten ağırsa ve çocuk yorgun görünüyorsa, ona birkaç ayda bir kısa bir ara verebilirsiniz.