Ev sahibi olmak asgari ücretliler için hayal: 2026 zammı yetersiz

cumhurbaskani-erdogan-a-milli-erkek-basketbol-takimini-tebrik-etti-thhf

Türkiye’de artan hayat pahalılığı ve yükselen konut fiyatları, asgari ücretle geçinen milyonlarca vatandaş için ev sahibi olma hayalini neredeyse tamamen ortadan kaldırmış durumda. Yapılan son araştırmalar, mevcut gelir düzeyiyle bir konut satın almanın yalnızca zor değil, matematiksel olarak bile son derece güç hale geldiğini gözler önüne seriyor. Üstelik 2026 yılında yapılması beklenen asgari ücret zammı dahi bu tabloyu köklü biçimde değiştirmeye yetmiyor.

Son yıllarda hızla artan konut fiyatları, ücret artışlarının çok üzerinde seyrediyor. Asgari ücretli çalışanlar, maaşlarının önemli bir bölümünü temel ihtiyaçlara ayırmak zorunda kalırken, bir ev için uzun vadeli kredi ödemeleri neredeyse imkânsız hale geliyor. Uzmanlara göre mevcut koşullar devam ederse, asgari ücretli için ev sahibi olmak “birikimle ulaşılabilecek bir hedef” olmaktan çıkıp “ulaşılamaz bir hayal” haline geliyor.

Bir ömür çalışmak bile yetmeyebilir

Ekonomik veriler üzerinden yapılan hesaplamalara göre, Türkiye genelinde asgari ücretle çalışan bir kişinin 90 metrekarelik ortalama bir konut satın alabilmesi için yaklaşık 29 yıl boyunca çalışması gerekiyor. Bu hesaplama, maaşın en fazla yüzde 50’sinin kredi taksidine ayrılabildiği ve faiz oranlarının olmadığı varsayımıyla yapılıyor. Gerçek koşullarda faizler ve yaşam giderleri de eklendiğinde sürenin çok daha uzayabileceği ifade ediliyor.

Büyükşehirlerde ise tablo daha da ağırlaşıyor. İstanbul’da bir asgari ücretlinin ev sahibi olabilmesi için yaklaşık 46,6 yıl boyunca düzenli ödeme yapması gerekiyor. Ankara’da bu süre 26 yıla, İzmir’de ise 32 yıla ulaşıyor. Bu rakamlar, birçok çalışan için neredeyse tüm çalışma hayatı boyunca borç ödemek anlamına geliyor.

Konut fiyatları asgari ücreti solladı

Araştırmalar, asgari ücret ile konut fiyatları arasındaki uçurumun yıllar içinde giderek büyüdüğünü ortaya koyuyor. 2010 yılında 577 lira olan asgari ücret, günümüzde 22 bin liranın üzerine çıkmış olsa da konut fiyatlarındaki artış çok daha sert gerçekleşti. Türkiye genelinde ortalama konut metrekare fiyatı aynı dönemde 40 kattan fazla artarken, İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde bu artış daha da yüksek seviyelere ulaştı.

Özellikle İstanbul’da konut metrekare fiyatlarının asgari ücret artışını açık ara geride bırakması, kentte yaşayan dar gelirli vatandaşlar için barınma krizini derinleştiriyor. Uzmanlar, bu dengesizliğin devam etmesi halinde kiracı sayısının daha da artacağına dikkat çekiyor.

Zam umudu tabloyu değiştirmiyor

2026 yılı için kulislere yansıyan bilgilere göre asgari ücretin 27 bin – 27 bin 500 lira bandına yükselmesi bekleniyor. Ancak yapılan hesaplamalar, bu artışın konut sahibi olma süresini yalnızca birkaç yıl kısalttığını gösteriyor. Zam senaryosunda dahi Türkiye ortalamasında bir asgari ücretlinin ev alabilmesi için yaklaşık 23 yıl çalışması gerekiyor.

İstanbul’da bu süre 37,5 yıl seviyesine gerilerken, Ankara’da 21 yıl, İzmir’de ise 25 yılı aşıyor. Uzmanlar, bu sürenin hâlâ makul olmadığını ve ev sahibi olmanın geniş bir kesim için ulaşılmaz kalmaya devam ettiğini belirtiyor.

Barınma krizi derinleşiyor

Ekonomistler ve şehir planlamacıları, mevcut tablonun sadece bireysel bir sorun değil, aynı zamanda ciddi bir sosyal problem olduğuna dikkat çekiyor. Sosyal konut projelerinin yetersizliği, yüksek kredi faizleri ve gelir–fiyat dengesizliği, barınma krizini her geçen gün daha da büyütüyor.

Asgari ücretle geçinen milyonlarca vatandaş için ev sahibi olma hayali yerini “kirayı ödeyebilme” endişesine bırakırken, uzmanlar kalıcı çözümler üretilmediği takdirde bu tablonun önümüzdeki yıllarda daha da ağırlaşabileceği uyarısında bulunuyor.

Exit mobile version