MHP Genel Başkan Yardımcısı ve hukukçu Feti Yıldız, 31 Temmuz 2023 öncesi işlenen suçlarla ilgili hazırlanan yeni infaz düzenlemesine dair önemli açıklamalarda bulundu. Yıldız, mevcut infaz sisteminin hükmün kesinleşme tarihine göre uygulanmasının ağır bir eşitsizlik yarattığını belirterek, yapılacak değişikliğin bu adaletsizliği gidereceğini söyledi. Özellikle COVID-19 döneminde çıkarılan ve açık cezaevinde kalan hükümlülerin cezalarının denetimli serbestlik kapsamında evde veya belirli kontrollü ortamlarda infaz edilmesine imkan tanıyan geçici düzenlemenin kapsamının genişletilmesinin gündemde olduğunu ifade etti.
Yeni düzenlemeye göre, 31 Temmuz 2023 tarihinden önce suç işlemiş ancak mahkûmiyeti kesinleşmemiş kişiler de cezaevinden erken çıkma hakkı elde edecek. Denetimli serbestliğe ayrılmalarına 5 yıl veya daha az süre kalan mahkumlar, kalan cezalarını dışarıda infaz edebilecek. Düzenleme, örgütlü suçlar ve terör suçları gibi ağır suçları kapsam dışı bırakıyor. İlk etapta 50 bin civarında hükümlünün yararlanacağı belirtiliyor, ancak dava süreçlerinin ilerlemesine bağlı olarak bu sayının artabileceği öngörülüyor.
Düzenleme, AK Parti ve Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan 11. Yargı Paketi’ne eklenerek TBMM gündemine gelecek. Feti Yıldız, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “İnfaz Kanunu Geçici 10. maddesi ile kapalı cezaevinden açık cezaevine erken geçme ve denetimli serbestliğe erken ayrılma imkânı getirilmişti. Suç tarihinin esas alınması yerine hükmün kesinleşmesi tarihinin esas alınması ağır bir eşitsizlik yaratmıştı. Şimdi giderilme zamanı” ifadelerini kullandı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da daha önce yaptığı açıklamada, COVID-19 izni olarak bilinen yasanın sadece cezası kesinleşmiş hükümlüleri kapsadığını, 31 Temmuz 2023’ten önce suç işlemiş ve davası sonuçlanmamış kişiler için eşitlik ilkesi gereği bir düzenleme yapılabileceğini dile getirmişti. Bu kapsamda, yeni düzenleme hem hukuki eşitliği sağlayacak hem de cezaevlerindeki mahkumlar için adil bir infaz süreci sunacak.
Uzmanlar, düzenlemenin cezaevlerindeki yoğunluğu azaltma ve denetimli serbestlik uygulamasını etkinleştirme açısından önemli bir adım olduğunu belirtiyor. Ayrıca, düzenlemenin mahkumlar üzerindeki psikolojik ve sosyal etkilerinin de olumlu olması bekleniyor. Düzenleme hayata geçtiğinde, binlerce mahkumun cezaevinde geçireceği süre azalacak, aileleriyle daha fazla zaman geçirebilecek ve topluma daha hızlı kazandırılacak.
Bu infaz düzenlemesi, Türkiye’deki ceza adaleti sisteminde eşitlik ve adalet ilkelerini pekiştirecek önemli bir reform olarak değerlendiriliyor. Meclis’e sunulacak Yargı Paketi’nin onaylanmasıyla birlikte uygulamaya girmesi beklenen bu değişiklik, hem hukukçular hem de toplum tarafından yakından takip ediliyor.


