Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Tunus ekonomisi ile ilgili değerlendirme yaptı.
Fitch, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’in Meclis’in tüm yetkilerini dondurma ve mevcut Başbakan Hişam el-Meşişi’yi görevden alma kararının Uluslararası Para Fonu (IMF) fonlaması üzerindeki riskleri artırdığını bildirdi.
SİYASİ ÇALKANTILAR IMF PROGRAMINA ERİŞİMİ GECİKTİRECEK
Tunus’taki siyasi çalkantının ülkenin büyük finansman baskılarını hafifletecek bir IMF programına erişimini daha fazla geciktirebileceği aktarıldı.
ÜLKEDE YENİ SİYASİ BELİRSİZLİKLER OLUŞTU
Tunus’un dış likidite pozisyonundaki bozulmanın durdurulması için yıl sonundan önce büyük miktarlarda resmi kreditör fonu elde etmesi gerekeceği belirtilen açıklamada, Cumhurbaşkanı Said’in kararlarının ülkede yeni siyasi belirsizlikler yarattığı kaydedildi.
Açıklamada, Said’in kararlarının Batılı ortaklarının Tunus’u destekleme isteklerini azaltabileceğine işaret edilerek, Avrupa’nın Akdeniz üzerinden gelen göç konusundaki endişelerinin ise dış destek için önemli bir motivasyon olmaya devam edeceği ifade edildi.
FİNANSMAN BASKILARI ARACAK
Fitch’in açıklamasında, güçlü reformlar ve dış desteğin eksikliğinde finansman baskılarının artmaya devam edeceğine dikkat çekildi.
TUNUS’TA YAŞANANLAR
Tunus’ta dün hükümet ve muhalefet partilerine yönelik yüzlerce kişinin katılımıyla protestolar gerçekleştirilmiş, çıkan olaylarda başta Nahda Hareketi olmak üzere parti merkezlerine saldırılar düzenlenmişti.
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said de Meclis’in tüm yetkilerini dondurduğunu, milletvekillerinin dokunulmazlığını askıya aldığını, mevcut Başbakan Hişam el-Meşişi’yi görevden aldığını ve kendi atayacağı bir başbakanla yürütmeyi devralacağını duyurmuştu.
Cumhurbaşkanı Said ayrıca kendisini Başsavcı ilan ederek yargının alanına da müdahale etmişti.
Hükümete yönelik bu darbenin ardından askerler Tunus Meclis Başkanı ve Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi ile beraberindeki milletvekillerinin Meclis’e girişini engellemişti. Cumhurbaşkanı Said’in kararları üzerine halkı barışçıl mücadeleye çağıran Gannuşi, yasal bir dayanağı bulunmayan bu adımın bir darbe olduğunu vurgulamıştı.
