Çeteler ve Avukat Serdar Öktem’in sokak ortasında öldürülmesine dair yaptığı haberlerle sık sık gündeme gelen gazeteci Şule Aydın, kendisi ve meslektaşı Murat Ağırel’e yönelik suikast planı yapıldığı yönünde ciddi bir ihbar aldıklarını açıkladı. Aydın, alınan tehditlerin detaylarını paylaşırken, bu bilgiyi savcılıkla paylaştıklarını ve suç duyurusunda bulunduklarını belirtti. Gazeteci, “Motosikletli bir saldırının nerede gerçekleşeceği ve tetikçilerin kimler olduğu bize iletildi. Biz bu bilgiyi savcılıkla paylaştık, şikayette bulunduk. Bundan sonrası yetkililere emanet” dedi.
Aydın, ihbarı açıklama kararı sürecinde ekip içinde bir tartışma yaşadıklarını da ifade etti. Gazeteci, “Bu meseleyi açıklayıp açıklamamak konusunda ekip içinde fikir ayrılıkları oldu. Ben bunu açıklamama taraftarıydım. Çünkü benim annemin bir gece tedirgin yatması her şeyden daha önemli. Bugün ise Murat ve ben suç duyurusunda bulunduk. Bu bilgiyi sizlere ve savcılığa emanet ettik. Bundan sonra başımıza geleceklerden kimin sorumlu olduğunu ortaya koymuş olduk” şeklinde konuştu.
İhbarın içeriğine göre, saldırının motosikletli tetikçilerle gerçekleştirileceği ve saldırının nerede olacağının önceden bildirildiği ifade edildi. Bu durum, hem Aydın hem de Ağırel için ciddi bir güvenlik tehdidi oluşturuyor. Gazeteciler, alınacak güvenlik önlemleri ve hukuki süreç kapsamında savcılıkla iş birliği yapıyor.
Şule Aydın, açıklamasında ayrıca toplumsal güvenlik risklerine de dikkat çekti ve önümüzdeki yıllarda terörden çok sokak çetelerinin gündeme geleceğini vurguladı. Aydın, medyanın ve kamuoyunun, özellikle sokak çeteleri ve organize suç örgütlerinin oluşturduğu tehditler konusunda daha bilinçli olması gerektiğini söyledi.
Yetkililer, ihbarın ardından güvenlik önlemlerini artırdı ve olası bir saldırı riskine karşı gerekli tedbirlerin alındığını belirtti. Gazeteci Aydın ve Ağırel’in, hem kişisel güvenliklerini hem de mesleki çalışmalarını sürdürmek için gerekli adımları attıkları kaydedildi.
Bu gelişme, medya dünyasında ve kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, gazetecilere yönelik saldırı ve tehditlerin ciddiyeti bir kez daha gözler önüne serildi.