25 Eylül 2025 tarihinde Yalova’nın Çınarcık ilçesi Harmanlar Mahallesi’nde yaşanan talihsiz olay, Türkiye magazin ve sanat dünyasını derinden sarstı. Ünlü sanatçı Gül Tut, bilinen adıyla Güllü, evinin 5. katındaki kapalı terastan düşerek hayatını kaybetti. Olay, sanatçının kızı ve arkadaşıyla birlikte geçirdiği sırada meydana geldi.
Güllü’nün ani ölümü sonrası Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Sanatçının ölüm şekli ve olayın çevresel koşulları, başta hayranları olmak üzere geniş bir kamuoyu tarafından merak konusu olmuştu. Bu çerçevede, Bursa Adli Tıp Biyoloji İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan rapor, olayın detayları hakkında önemli ipuçları sundu.
Adli Tıp raporu: Başka DNA izi bulunamadı
Hazırlanan rapora göre, Güllü’den otopsi sırasında alınan tüm biyolojik örneklerde başka bir kişinin DNA profiline rastlanmadı. Özellikle sanatçının tırnaklarından alınan örneklerde başka birine ait DNA bulunmaması, olaydan önce herhangi bir boğuşma veya fiziksel müdahale olmadığını güçlendirdi.
Adli Tıp uzmanları, bu bulgular ışığında olayın büyük olasılıkla tek başına gerçekleşmiş olabileceğine işaret ettiğini belirtti. Rapor, ayrıca otopsi sırasında alınan diğer örneklerin detaylı analizlerinin de devam ettiğini ve nihai değerlendirmelerin tamamlanmasının ardından kesin sonuçların ortaya çıkacağını ifade etti.
Aile avukatından açıklama: Gerçek kısa sürede açığa çıkacak
Güllü’nün ailesinin avukatı Rahmi Çelik, rapor sonuçlarını değerlendirerek şunları söyledi:
“Biyoloji İhtisas Dairesi’nin göndermiş olduğu rapora göre, Güllü Hanım’ın otopsi esnasında alınan örneklerinde başka bir DNA profili çıkmamıştır. Dosyaya gerekli raporlar ulaştığında, kısa sürede maddi gerçeğin ortaya çıkacağına inanıyoruz.”
Avukat Çelik, soruşturmanın titizlikle yürütüldüğünü ve olayın tüm yönlerinin detaylı şekilde incelendiğini vurguladı.
Olayın soruşturma süreci ve mevcut bulgular
Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı, Güllü’nün ölümüne ilişkin olarak hem çevresel hem de adli delilleri titizlikle incelemeye devam ediyor. Kamera kayıtları, görgü tanıklarının ifadeleri ve olay yerinde yapılan incelemeler, soruşturmanın önemli parçalarını oluşturuyor.
Raporda başkasına ait DNA’nın bulunmaması, olayın kazayla gerçekleşmiş olabileceği ihtimalini güçlendiriyor. Ancak savcılık, tüm delillerin değerlendirilmesi ve olası diğer faktörlerin incelenmesi amacıyla soruşturmayı sürdürdüğünü açıkladı.
Sanatçının sevenleri ve sosyal medya tepkisi
Güllü’nün ani ölümü, sevenleri ve sosyal medya kullanıcıları tarafından büyük bir üzüntüyle karşılandı. Adli Tıp raporunun sonuçları, hayranlar arasında hem merak hem de rahatlama yarattı. Birçok kullanıcı, raporun ortaya koyduğu DNA bulgularını olayın dış müdahaleden bağımsız gerçekleştiğine dair kanıt olarak değerlendirdi.
Sosyal medya platformlarında, Güllü’nün hayatı ve sanat kariyeriyle ilgili anılar paylaşılırken, hayranlar sanatçının ani kaybının yarattığı boşluğu dile getirdi.
Sanatçının mirası ve hatırlanışı
Güllü, uzun yıllardır müzik dünyasında önemli bir isim olarak biliniyordu. Hayranları ve sevenleri, onun hem sanat yaşamını hem de kişisel yaşamındaki özel anlarını yakından takip ediyordu. Sanatçının ölümü, Türkiye’de magazin ve sanat dünyasında geniş yankı uyandırdı.
Adli Tıp raporu, ölümün başka bir kişinin müdahalesi olmadan gerçekleştiğini gösterse de soruşturma titizlikle devam ediyor. Güllü’nün ailesi ve avukatları, elde edilen tüm delillerin değerlendirilmesinin ardından maddi gerçeğin kısa sürede ortaya çıkacağına dikkat çekiyor.