Güneş Sistemi’ne ziyaretçi: 3i/Atlas’tan gizemli hareketler

anne1

Güneş Sistemi’ne son yıllarda giriş yapan yıldızlararası cisimler bilim dünyasının ilgisini çekmeye devam ediyor. Temmuz 2025’te Hawaii merkezli Asteroid Terrestrial-impact Last Alert System (ATLAS) tarafından keşfedilen 3I/ATLAS, Oumuamua ve Borisov’dan sonra Güneş Sistemi’ne giren üçüncü yıldızlararası ziyaretçi olarak kayıtlara geçti. Ancak son gözlemler, cismin yalnızca Güneş’in çekimiyle açıklanamayan olağan dışı bir hızlanma ve renk değişimi sergilediğini ortaya koydu. NASA ve Avrupa Uzay Ajansı (ESA) tarafından yapılan doğrulamalara göre 3I/ATLAS, bilim insanları için hâlâ büyük bir gizem olmayı sürdürüyor.


3I/ATLAS’ın Keşfi ve Özellikleri

3I/ATLAS, Temmuz ayında ATLAS sistemi tarafından fark edildi ve hız ile yörüngesi incelendiğinde yıldızlararası kökeni kesinleşti. Cismin davranışları, Oort Bulutu’ndan veya Kuiper Kuşağı’ndan gelen sıradan kuyruklu yıldızlardan çok farklı. Araştırma ekipleri, cismin gözlemlerini, Güneş Sistemi’ne giriş biçimi, yörüngesi ve parlaklık değişimi açısından titizlikle inceliyor.


Renk Değişimi ve Parlaklık Artışı

NASA ve ESA verilerine göre 3I/ATLAS, Güneş’e yaklaşırken renk değiştirerek daha mavi bir tona büründü ve parlaklığı yaklaşık 9 magnitude seviyesine ulaştı. Bu artış, sıradan kuyruklu yıldızların gözlenen parlaklık artışlarının oldukça üzerinde.

Bilim insanları, cismin yüzeyinde su yerine karbondioksit (CO₂) buharlaşmasının baskın olabileceğini, bunun da renk değişimini açıklayabileceğini düşünüyor. Ancak bu hipotez, cismin olağan dışı parlaklık ve renk davranışını tam olarak açıklayamıyor.


Yerçekimiyle Açıklanamayan Hızlanma

NASA Jet Propulsion Laboratory’den Davide Farnocchia, cismin Güneş’e en yakın noktaya yaklaşırken non-gravitational acceleration (yerçekimi dışı ivmelenme) gösterdiğini doğruladı. Harvard Üniversitesi’nden Prof. Avi Loeb, cismin hızının sadece Güneş’in çekimiyle açıklanamayacak kadar arttığını belirtti.

  • Cismin, Güneş’ten her gün yaklaşık 135 kilometre uzaklaşacak şekilde hız kazandığı ve yörüngesi boyunca da günde 60 kilometre kadar ivmelenme gösterdiği tespit edildi.

  • Bu tür ivmelenmeler genellikle kuyruklu yıldızların buharlaşan gaz kütleleri nedeniyle roket etkisi yaratmasıyla açıklanıyor.

Bilim insanları, 3I/ATLAS’ın Güneş’e yaklaşırken buharlaşan kütleler nedeniyle kendi kütlesinden kayıp vererek yön değiştirdiğini öne sürüyor.


Yapay Köken Tartışmaları

Prof. Avi Loeb, cismin gözlemlerini değerlendirirken yapay köken ihtimalini tamamen dışlamıyor, ancak bilim camiasının çoğunluğu cismin doğal bir kuyruklu yıldız olduğu görüşünde. Loeb, cismin Güneş’in arkasında görünmez hâle geldiği dönemde yaptığı manevrayı “ilginç bir zamanlama” olarak tanımlıyor.

Daha önce Oumuamua cismi için de benzer spekülasyonlar gündeme gelmişti. Bu tür yıldızlararası cisimler, bazı teorilere göre “uzaylı gözlem sondaları” olabileceği ihtimali üzerinde tartışmalar yaratıyor. Ancak 3I/ATLAS’ın davranışları, uçucu maddelerin buharlaşmasıyla büyük ölçüde açıklanabiliyor.


Avrupa Uzay Ajansı ve Gözlemler

ESA’nın JUICE uzay aracı, Kasım ayında cismin olası kütle kaybını gözlemleyebilecek konumda olacak. Bilim insanları, 3I/ATLAS’ın Güneş’e yaklaşırken kütlesinin yaklaşık %10’unu kaybetmiş olabileceğini tahmin ediyor. Bu kayıp, cismin çevresinde oluşacak gaz ve toz bulutlarının teleskoplar tarafından tespit edilmesine olanak sağlayacak.

Ön raporlara göre, cismin Güneş’ten uzaklaşırken parlaklığını bir süre koruması veya hızla sönümlenmesi mümkün. Henüz hiçbir model, cismin gözlemlenen tüm olağan dışı davranışlarını tamamen açıklayamıyor.


Bilimsel Önemi ve Gelecek Gözlemler

3I/ATLAS, astronomlar için yıldızlararası cisimlerin:

  • Kimyasal yapısını,

  • Dinamik hareketlerini,

  • Erken evrenin koşullarını

anlamada büyük bir fırsat sunuyor. Araştırmacılar, cismin Güneş Sistemi’ndeki hareketlerini, parlaklık ve renk değişimlerini takip ederek hem yıldızlararası cisimlerin hem de kuyruklu yıldızların davranışlarına dair yeni bilgiler elde etmeyi hedefliyor.

Bilim insanları, 3I/ATLAS’ın davranışlarını gözlemlemeye devam ederek yıldızlararası cisimlerin doğasını ve evrenin bilinmeyen yönlerini çözme yolunda önemli adımlar atmayı planlıyor.

Exit mobile version