Halep’in kuzeyindeki Azez, batısındaki Afrin ve doğusundaki El-Bab şehirlerinde meydana gelen patlamalar, bölgedeki güvenlik sorunlarını yeniden gündeme getirdi.
7 Ağustos’ta Halep’in kuzeyinde yer alan Azez şehrinde bir soğuk gıda kamyonunun patlaması sonucu 9 kişi hayatını kaybetti, 12 kişi ise yaralandı. Patlamada ayrıca yedi motosiklet ve üç pikap da yanarak kullanılamaz hale geldi.
Azez’deki patlamadan yaklaşık bir hafta sonra, Halep’in batısındaki Afrin’de bir araca yerleştirilen patlayıcının infilak etmesi, bölgede Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu’nun (SMO) kontrolündeki alanlarda yaşanan benzer patlamaların devamı niteliğinde. 14 Ağustos’ta Afrin’deki bu patlamada can kaybı yaşanmadı.
14 Temmuz’da Halep’in doğusundaki El-Bab şehrinde sebze taşıyan bir kamyonetin içinde bulunan patates çuvallarının boşaltılması sırasında bir buzdolabının patlaması sonucu bir kişi hayatını kaybetti, biri çocuk beş kişi ağır yaralandı.
Patlamaların, Ankara-Şam yakınlaşmasının yeniden gündeme gelmesi ve Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) çeşitli taraflarla diyalog kurma çabalarıyla aynı döneme denk gelmesi dikkat çekici. SDG, Suriye muhalefetiyle diyaloğa hazır olduğunu belirtmesine rağmen, Temmuz ve Ağustos aylarında Suriye Milli Ordusu’na yönelik saldırılarını yoğunlaştırdı.
Jusoor Araştırma Merkezi’nden Bassam es-Süleyman, bu patlamaların SDG’nin “kuzeyde istikrarsızlığa yol açabileceği” yönündeki mesajları olduğunu öne sürdü. Süleyman, rejim hücrelerinin de ihtimal dışı olmadığını belirterek, bu hücrelerin Türkiye’nin geri çekilme taleplerine yanıt olarak baskı oluşturmak için bu tür eylemler gerçekleştirmiş olabileceğini ifade etti.
Suriye Sivil Savunma Teşkilatı, 2023 yılında Suriye’nin kuzeybatısında meydana gelen iki araç bombası patlamasına müdahale etti. Bu patlamalarda beş kişi hayatını kaybetti, yedi kişi yaralandı. 2022 yılında ise 29 el yapımı patlayıcı, üç motosiklet bombası, 18 bilinmeyen patlama ve 15 kara mayın patlaması meydana geldi. 2021 yılında ise 177 nedeni bilinmeyen patlama ve araç bombası olayı yaşandı.
Afrin ve çevresindeki bazı bölgelerde yoksulluğun yaygınlaşması, işsizlik, sosyal adaletin sağlanamaması gibi faktörler, SDG ve rejimin bu tür operasyonları yürütmek için hücreler örgütlemesine yardımcı oluyor.
SDG, Suriye Milli Ordusu’nun kontrolündeki bölgelere yönelik saldırılarını yoğunlaştırdı. Halep kırsalında 15 Temmuz’dan bu yana çeşitli cephelerde iki taraf arasında sekiz çatışma yaşandı. Ayrıca, 2 Ağustos’ta Halep’in doğu kırsalındaki Şuuh beldesinde SDG ve rejim kontrolündeki Fırat Nehri’nin sol yakasından açılan ateş sonucu bir çocuk ve bir kadın yaralandı.
Suriye’deki bu gelişmeler, bölgedeki güvenlik sorunlarının çözülmesinin ne kadar zor olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Bölgedeki aktörlerin çıkar çatışmaları, halkın güvenliğini tehdit etmeye devam ediyor.
Kaynak:Yeniçağ