ABD’de İran’a yönelik yaptırımların delinmesine ilişkin olarak 2019 yılında New York’ta açılan Halkbank davasında kritik bir karar bugün açıklanacak. Amerika Birleşik Devletleri Bölge Mahkemesi, bankanın son temyiz başvurusunu değerlendirerek, uzun süredir merakla beklenen karara imza atacak. Dava, hem Türkiye-ABD ilişkileri hem de Halkbank’ın mali durumu açısından büyük önem taşıyor.
Halkbank davası, geçmiş yıllarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında gerçekleşen görüşmelerde de gündeme gelmişti. Son gelişmeler, yurt içi piyasalarda ve uluslararası finans çevrelerinde yakından izleniyor. Dava sürecinde bankanın dokunulmazlık iddiaları, olası uzlaşma senaryoları ve cezai yükümlülükler, hem Türkiye’de hem ABD’de ciddi tartışmalara neden oldu.
ABD Yüksek Mahkemesi ve Olası Senaryolar
Bloomberg Intelligence analizlerine göre, ABD Yüksek Mahkemesi’nin Halkbank’ın başvurusunu kabul etme ihtimali yaklaşık yüzde 60 civarında. Ancak bankanın dokunulmazlık talebinin kabul edilmesi olasılığı düşük. Bu nedenle uzmanlar, Halkbank’ın en muhtemel yolunun ABD makamlarıyla 1-2 milyar dolar arasında bir uzlaşmaya gitmesi olduğunu belirtiyor.
Davanın geçmiş süreci de bankanın karşı karşıya olduğu zorlukları gözler önüne seriyor. 2022 yılında Yüksek Mahkeme’ye yapılan başvuru süreci kısa süreli bir iyimserlik yaratmıştı. Ancak 2024’ün son çeyreğinde temyiz mahkemesi, Halkbank’ın aleyhine karar vermişti. Banka, dokunulmazlık talebini sürdürse de uzmanlar kazanma ihtimalini oldukça düşük buluyor.
Olası Cezalar ve Finansal Yansımaları
Bloomberg Intelligence’a göre, Halkbank’a verilebilecek olası ceza 1-2 milyar dolar arasında değişebilir. Bu rakam, bankanın 2024 yılında düzeltilmiş net gelirinin yaklaşık 1,5 – 3 katı büyüklüğünde. ABD, bankanın yasa dışı işlemlerden kaynaklı 1 milyar dolarlık bir meblağı baz alıyor ve mevcut mevzuata göre ceza, bu miktarın iki katına kadar çıkabiliyor. Öte yandan, Halkbank 2025’in ikinci çeyreği itibarıyla bu dava için herhangi bir mali karşılık ayırmamış durumda.
Bankanın lehine olabilecek faktörlerden biri ise Donald Trump’ın ABD Başkanı olması ihtimali. Uzmanlar, Trump’ın geçmiş dönemde Adalet Bakanlığı’na baskı uyguladığı iddialarını hatırlatıyor. Ancak bu durum, Halkbank’ın tamamen cezasız kalmasını garanti etmiyor. Jeopolitik tavizler karşılığında daha düşük bir uzlaşma ihtimali bulunsa da, dava yargılamaya gider ve bankanın dokunulmazlık talebi kabul edilmezse, ABD’nin güçlü delilleri nedeniyle cezanın çok daha yüksek olabileceği ve Halkbank’ın ABD finans sistemine erişiminin engellenebileceği ifade ediliyor.
Türkiye’deki Finansal ve Politik Etkiler
1-2 milyar dolarlık olası bir ceza, Halkbank’ın sermaye yeterlilik oranlarını ciddi şekilde zorlayabilir. Geçmişte Türkiye, bankaya sermaye desteği sağlamıştı. Hükümet, cezayı doğrudan ödemeyeceğini açıklasa da, finansal sistemin istikrarını korumak için likidite desteği sağlaması ihtimali bulunuyor.
Uzmanlar, dava sonucunun sadece bankayı değil, aynı zamanda Türkiye-ABD ilişkilerini ve jeopolitik dengeleri de etkileyebileceğini belirtiyor. Halkbank davası, uzun süredir Türkiye’nin ekonomik ve diplomatik gündeminde önemli bir yer tutuyor ve bugün açıklanacak karar, sürecin geleceği açısından belirleyici olacak.
Halkbank’ın son temyiz başvurusunun değerlendirilmesi ve kararın açıklanmasıyla birlikte, Türkiye’de finans çevreleri ve uluslararası yatırımcılar gelişmeleri yakından takip edecek. Dava sonucunun bankanın mali yapısına, olası uzlaşma miktarına ve Türkiye’nin uluslararası finans piyasalarındaki duruşuna doğrudan etkisi olması bekleniyor.