Haluk Levent’in Elfida paylaşımı duygulandırdı

haluk-leventin-elfida-paylasimi-duygulandirdi-PhYrzuzx.jpg

Başlattığı yardım kampanyalarıyla tanınan sanatçı Haluk Levent, sosyal medya hesabından duygu dolu bir paylaşım yaptı.

“TAM 15 YIL OLMUŞ”

Levent, bugünkü paylaşımında ise 15 yıl önce yaşamını yitiren Beyzanur isimli kız çocuğunu andı. Levent, “Bugün yıl dönümün. Tam 15 yıl olmuş seni yitireli. Beyza’m, güzelim! Hep aklımda kalacaksın! (Elfida)” paylaşımını yaptı. Levent’in bu paylaşımı takipçilerini oldukça duygulandırdı.

Haluk Levent’in kişisel Twitter hesabından Elfida şarkısının hikayesini geçtiğimiz günlerde paylaşmıştı:

“ÇOK UĞRAŞTIK”

“Son dönemlerde Elfida şarkısı üzerinden çok konuşuldu. Polemiklere girildi. Hala Twitter’da Elfida’nın bir genç kız olduğu vs. türlü türlü şeyler söyleniyor. Bu konuya açıklık getirmek istedim. Birincisi Elfida ismi sonradan verilmiş bir isim. Adı Beyzanur kızımızın. 4 yaşlarındayken tanıştım bu kızımızla. Babası Murat Çelik bir emekçiydi. Kızın amansız hastalıkla mücadele için Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne gidiyordum. Doktorlarla görüşüyordum. Detayları burada anlatmak istemiyorum ama çok uğraştık.

“ELFİDA”

Bir gün doktorların odasındaydım ve doktorlardan biri bana dedi ki: ‘Haluk Bey, bu kızı gözden çıkartın.’ Yanımda da müzisyen arkadaşım Emrah Aydoğdu var. Emrah, ‘Gözden çıkarılan kadın anlamı Osmanlıca’da Elfida.’ dedi. Belki tam birebir anlamı olmuyordu ama bir kavram olarak çok uyuyordu. Tabii biz birbirimize sarılıp ağladık. Gerçekten Beyzanur’u çok seviyordum.

“O ZAMANLAR 8 YAŞINDAYDI”

Ve oturdum şarkıyı yazdım. Sevgili Emrah Aydoğdu da elinden geleni yaptı. Sözlerinde düzenlemeleri yaptık ve Ömer Faruk Güney’in de müziği vardı. Bu şekilde Beyzanur’un son günlerinde ona şarkıyı söylüyordum ama kendisi olduğunu bilmiyordu Elfida olarak biliyordu. Tabii küçük bir çocuktu son zamanlarında 8 yaşındaydı.O dönem de şirketlerim batmış, sözlerdeki Omzumda iz bırakma yüküm dünyaya yakın şunu ifade etmek içindi. Ya zaten dünya kadar batmışım, sıkıntılıyım, Beyza’cığım ne olur bari sen gitme demek içindi. O sözlerdeki yüzyıllardır sarılmamış kolların cümlesi, anne ve babası gece gündüz nöbetteydiler. Beyzanur’un kırılganlığından hasta yatağından dolayı sarılamıyorlardı. Gerçekten sarılabildiklerini görmedim. Sisliydi kirpiklerin ve gözlerin yağmurlu sözleri ise Beyzanur’un gerçekten hep yağmurlu gözleri vardı hayata tutunmaya çalışan…

“ADINI ELFİDA KOYUN”

O dönemde hastane personeline Bakırköy’de bir konser verdim. Beyzanur’a iyi baksınlar diye onların gecesine katıldım. O gece evden başka bir yere kaldırılan Beyzanur’u kaybettik. Ardından anne ve babasından rica ettim. Yıllardır Beyzanur’un babasıydınız. Evet kızımızı kaybettik. Lütfen bir çocuk daha yapın dedim. Aradan bir yıl geçti beni aradılar. Haluk Abi bir kız çocuğumuz oluyor. “Adını Elfida koyun.” dedim ve kızları oldu. Adı Elfida. Şu anda o Elfida belki de 8-9 yaşlarında ve bir okulda okuyor. Ablasının ismini taşıyor.

“AİLESİ BENİ ÇOK ARADI, ÇOK ÖZÜR DİLERİM”

Bu şarkıyı o dönemlerde söylerken birçok kişi söyledi. Ben bu şarkıyı ticari amaçla kullanmak ve vermek istemedim ve vermedim de. Bu başka bir şeydi. Bir Akdeniz Akşamları faciası daha yaşamak istemiyordum. Biliyorsunuz Akdeniz Akşamları muazzam bir şarkıdır aslında. O dönemin bir öyküsüdür ama herkes okuya okuya artık içimizden gelmeyecek hale geldi. Elfida’nın öyle olmasını istemiyordum o çok özel bir şarkıydı ama ben yurtdışındayken benim bilgim dahilinde olmadan Ankara’dan bir müzisyene verilmiş şarkı. Çok üzüldüm ve kızdım. Ailesi beni aradı, çok özür diledim. Vermeme kararı aldık şarkıyı. Burada ailesinin de çok mücadelesi oldu Beyzanur ile ilgili ve tekrar hayata döndürülmesiyle ilgili. Onların acılarını hep paylaşmaya çalıştım. Kısacası Elfida’nın öyküsü bu. Başka hiçbir öyküsü yok. Net, düz, sade…”


Exit mobile version