Neler yapıyoruz Harun’un reklam ajansı’nda neler var? Moda marka deyince bayağı böyle A’dan Z’ye yolculuk bir markaları moda haline getirmeye çalışıyorlar.Kısaca kendimi tanıtmaya çalışayım
şimdi bu işe nasıl başladığım ile alakalı bizim İstanbul Teknik Üniversitesi’nde bir meteoroloji profesörümüz vardır.Bilmiyorum şu anda hala yaşıyor mudur. bana derdi ki oğlum sen Ben inşaat mühendisi falan olmaz Sen bütün defterlerin kitapların kenarlarına resim çiziyorsun Kara diyorsun bilmem ne yapıyorsun sen git dedi Güzel sanatlar fakültesine git dedi bana o dönemde de bizim bayağı bir işlerimiz vardı.Kendisi ile görüşüyorduk kendisi gitmiş bizim Tat Bir iki güzel sanatlar fakültesinin formuna dolduruyor benim yerime yani kayıtları işte ön kayıtlar ne zaman vesaire diye onları öğreniyor bana söyledi hatta dedim kayıt yaptırdım.Dedi Senin adına dedi git dedi oraya dedi Kaydını yaptır. Ben güzel sanatlar fakültesine kaydımı o şekilde yaptırdım o hocamızın sayesinde yaptırdım. Ondan sonra Marmara Üniversitesi Güzel sanatlar fakültesine tatbiki Güzel sanatlar fakültesine 5 tane sınav olduk o sene işte kara kalem sulu boya vesaire şeklinde anatomi beşincilikle girdim grafik bölümüne. Ondan sonra 4 sene orada okudum. Güzel Sanatlar fakültesinde grafik tasarım eğitimi aldım.
Tabi bir sürü reklam ajansında grafiker olarak çalıştık önce o zamanlar tabi Hiyerarşi vardı yani öyle hemen arttırektör öyle hemen create direktör olamıyordunuz. Yani ilk önce okuldan mezun oluyorsunuz önce gidiyorsunuz bir yerde bir staj yapıyorsunuz o stajınızı tamamladıktan sonra grafiker olarak bir ajansla başlıyorsunuz çalışıyorsunuz. Sizin üstünüz yani Art direktörünüz Size uygun görürse başka bir ajansa sizi juniora trektör olarak gönderirdi.Sonra orada işe başlardınız orada juniore olup başka yerde Art direktör olarak işe başlardınız falan şeklinde böyle kreatif direktörlüğe böyle adım adım ajanslarda çalışarak belirli bir titreye ulaşırdınız şimdi piyasaya baktığım zaman insanların herhalde bir anlam kargaşası diye bir şey var bilmiyorum yani bugün soruyorsunuz. Grafik nedir diye? soruyorsunuz cevap vermiyor insanlar veremiyor yani grafik tasarım nedir Grafik nedir diye soru soruyorsunuz buna birazcık daha hazır Siteler falan mı mani oldular acaba. Şu anda sosyal medya kullanan Herkes kendine göre grip yer Yani herkes orada bir şeyler yapıyor işte. Çünkü hazır programlar var alıp iki bir şey yerleştirince o kişisel Hobi olarak yapılacak bir şey ama aslında grafik ciddi bir iş. Yani şöyle ki grafik aslında bir anlatım dilidir. Nasıl yabancı dil varsa yani Almanca İngilizce veya sağır ve dizileri kullandığı işaret dili varsa grafikte bir değildir grafik görsel anlatım dilidir. Yani her dilin kendi içerisinde kuralları vardır. Siz o kuralları kullandığınız zaman doğru bir şekilde anlatırsınız yani karşınızdaki size anlar. Yani nasıl özne ile fiilin yeri önemli ise kendinizi ifade etmekte Yabancı dilde grafikte de kurallar vardır renk kuralları çizgi kuralları leke kuralları biz çok kural vardır. Bizim gazetelerde sayfa sekreterleri iyi bilirler dolayısıyla ait bir dili vardır kesinlikle tipografi kurallar vardır. Bu kuralları iyi bilen kişi bu kuralları kullanarak oluşturmuş olduğu görselleri görsellere grafik tasarım diyoruz. Yani bugün size bir Japon gelip 20 sayfa birif verse dese ki atıyorum 20 sayfa Tekstil işte ben bir logo yaptırmak istiyorum. Ben benim bir şirketim var. Benim şirketim işte efendime söyleyeyim yelkenli Turizm yapıyor mesela. Örneğin Bunun için ben bir logo yaptırmak istiyorum dese 20 sayfa sizi Kendine anlatan bir teksten sonra siz ona bir sayfanın içerisinde bir şekil verirsiniz.Sadece o şekille bakıldığında o sayfalarca anlattınız. Siz o lekelerle ve çizgilerle anlatmışsınızdır ve onu dünyanın her yerindeki insanlar anlar der ki baktığın zaman o şekle bunun bir yelkenli turizmi yapan bir şirkete ait olduğu şirkete ait olan bir logo olduğunu anlar. Dolayısıyla grafik uluslararası evrensel bir anlatım anlatır. Çok doğru yani Böyle olunca da şimdiki yeni arkadaşlarımız maalesef Tasarımın özüne inmeden önce tasarımı dediğim gibi altyapısını ve özünü anlamak lazım ne olduğunu. Ondan sonra farklı programlarla onu siz istediğiniz gibi hayata geçirebilirsiniz. Mesela bizim zamanımızda bilgisayarda yoktu. Üstadım bilgisayarın yokken bunları yapıyorduk yani fotoğraf dijital değil de film kullanıyorduk. Eğer siz bir fotoğrafçı olarak ışığı ambiyansı veya bilmiyorsanız o negatif filmin o makinanın ayarlarını yapmayı da bilemezseniz. O ışığın filmin üzerine ne kadar yansıyacağını bilemiyorsunuzdur ve doğru bir fotoğraf çekemiyorsunuz demektir. Yani bilmek zorundasınsınız iyi bir fotoğrafçısınız kaldı ki bunları bilip bir de ayrıca kendi de tarzınızı yaratacaksınız ki siz a işte sana ait bir sanat olsun. Dediğiniz gibi o zaman işte üstadlar da oluyor şey de böyle grafik de böyle yani siz önce bunu Bileceksiniz işte makas Biz makas milimetrik Kağıt şimdi yalnız şeye seviniyorum mesela Eskiden sayfa sekreterlerin grafikerlerin isimlerini yazmazlardı şimdi her sayfanın kimin elinden çıktığını sayfanın köşesine koyuyorlar. Ne kadar hoş ne kadar güzel yani bunun eseri Bu adam yaptı bunu onun elinden çıktı güzel mesela bakıyorsun. Yani ne güzel olmuş sayfa Kim yaptı bunu düşünüyorsun kimin yaptığı söylüyor Eser sahibinin yayınlanması da bence en doğru bir davranış. Aslında nasıl filmlerin jeneriklerinde yayınlanıyorsa. Yani nasıl Eskiden Biz bilgisayar yokken işte milimetrik Kağıt creatuar copype vesaire bunları kullanıyorsak şimdi Bilgisayar kullanıyoruz. Arada değişen bir şey yok ama şimdiki arkadaşlar bilgisayarın başına oturduklarında bir takım grafik programlarını kullanırken o programlarda bir şeyler yaptıklarını ben diyor ki grafikerim sen onu kullanıyorsun senin adına yapıyoruz yani bilgisayar son derece seni işini kolaylaştırıyor. Yapay Zeka çıktı Ne istediğini yazıyorsunuz.Yani şimdi ama onu da kullanabilmek için yine sizin bir ustalığı öldürmüyor mu? O Harun ya yani şey de öyle oldu işte saraciye de öyle bitti Terzilik de böyle bitti yani tamam eyvallah teknolojiyi bir yere kadar kullanalım da ama el sanatları hep bitti böyle şimdi Tabii ki el sanatları dediğimiz zaman bugün bir testinin birini ustasının veya bir porselen ustasının Şimdi biz dijital sanatlar yapıyoruz dijital sanatlara. Siz bugün yazılımla dijital ortamda her türlü şekilde üretebiliyorsunuz o yüzden bizim avantajı bizim dezavantajımıza bu ama bir de el sanatları var mesela adam ağaçtan oyuyor mesela. Siz bunu yapay zekaya falan ancak ne yaparsın böyle bir oyma makinası olacak ki ona siz işte programlayacaksınız. Ama gene bir şeyi biliyor olacaksınız ki ona yaptıracaksınız. Şimdi bazı sanatları öldürmesi beklenebilir yani yapay Ama bu teknolojinin gelişmesine de zaten engel olmamız mümkün değil. Markayı moda yapabilmek için nelere ihtiyaç var bilinen 20 sayfada anlattığını bir tane logoyu koyup Dünyanın her yerinde her dilden insana baktığında da Aa evet ya budur dedirtecek iş o markayı logo modalaştırmak herkese anlattık başına logo bir şey ifade etmiyor. Aslında Siz bugün dünyanın en güzel tablosunu yapsanız siz onu kapılar ardında tuttuğunuz zaman ve kim sonra görmüyorsa. Onun bir manası yoktur. Tanıtmak lazım. Dolayısıyla bizim işimizde de şu var bir algı var yani güzel değil bizim işimizin yaptığınız şeyin güzelden ziyade doğru olması gerekiyor Yani doğru işler yapmak zorundasın aynı matematik gibi formüller içeriyor bizim işimizde. Hedef kitlenizi Doğru tespit etmeniz lazım markanız Kime hediye edep gittiniz nedir sattığınız ürün nedir tanıtacağınız ürünün mahiyetinin nedir üretici firmanın talepleri karşılayabilecek kapasitesi var mıdır yok mudur vesaire o kadar çok etken var ki bunlara göre Siz Hedef kitlenize göre doğru reklamı yapmalısınız. Şimdi marka yapabilmek için de sadece sizin tanıtım yapmanız da yeterli değil ürünün de doğru olması lazım yani birbiriyle çakışması lazım. Bugün mesela belki Reklam gibi olacak ama örnek vereyim. Mesela şimdi bugün gözünüzü kapatın hiç bilmiyor olsanız ben size damat desem bugün damattan bir Tekstil markası olur mu yani siz şimdi Tekstil için bir üretim yapıyorsunuz bana marka lazım diyorsun Ben de size diyorum ki damat olsun dersin ki damat diye marka mı olur ya dersiniz. Ama var bugün bakıyorsunuz damat ki gerçekten Türkiye’nin en başarılı Engin kaliteli en güzel ürünleri üreten gerçekten bir Türkiye’nin ciddi bir Markası. Bu damat dediğimiz şeyin o beş tane harfin yan yana gelerek oluşturduğu markanın İmajını işte arkasındaki backround’undaki o sağlamlık o kalite O işte müşteriye ulaşma vesaire gibi markanın arkasındaki o background o markayı sağlamlaştırıyor. Aynı zamanda bugün damat Dediğiniz zaman Türk Tekstil sektöründe çok ciddi bir marka. Çok doğru birçok marka içinde geçerli Bu benim örnekler çoğaltılabilir.