İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) merkezli yolsuzluk ve rüşvet operasyonu, Ekrem İmamoğlu’nun da dahil olduğu geniş bir soruşturma dalgasına dönüştü. Operasyon kapsamında tutuklamalar gerçekleşirken, ortaya çıkan iddialar ve itiraflar soruşturmanın boyutunu daha da artırdı. Özellikle İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan ile operasyon öncesi bir otelde buluştuğu ileri sürülen “kızıl saçlı” kadın savcının kimliği, uzun süredir merak konusuydu. Yapılan incelemeler sonucu, söz konusu savcının İstanbul Adliyesi’nde görev yapan S.Ç.S. olduğu belirlendi ve Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından detaylı bir soruşturma başlatıldı.
Tutuklamalar zincirinde, İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından bazı CHP’li belediye başkanları ve avukat Mehmet Pehlivan da operasyon kapsamında gözaltına alındı. Pehlivan’ın, operasyon öncesi Raffles Otel’de yaklaşık 3-4 saat süren gizli bir görüşme yaptığı iddia edilen kadın savcının, dosyayla ilgili önceden bilgi sahibi olduğu öne sürüldü. Operasyon öncesi gerçekleştiği belirtilen bu görüşmenin amacı, “örgüt savunması” veya operasyon öncesi bilgi paylaşımı olarak yorumlandı.
Tutuklu işadamı Hüseyin Köksal’ın eski şoförü Servet Yıldırım’ın etkin pişmanlık ifadesi, görüşmenin ayrıntılarını gözler önüne serdi. Yıldırım, Raffles Otel’in 2604 numaralı odasında, Pehlivan ile kızıl saçlı kadın savcının yaklaşık 4 saat süren bir görüşme yaptığını aktardı. Ayrıca, görüşmeye kadının yanında bir erkeğin eşlik ettiği ve kadına “bayan” yerine “kadın” diye hitap edilmesi gerektiği yönünde uyarılar yapıldığı belirtildi. Bu ifadeler, savcının kimliğinin belirlenmesinde önemli rol oynadı.
HSK, iddiaların doğruluğunu araştırmak üzere kapsamlı bir inceleme başlattı. İnceleme sürecinde otel kamera kayıtları, HTS baz istasyon verileri, telefon yazışmaları ve görüşme trafiği detaylı bir şekilde değerlendirildi. Yapılan tespitler, söz konusu kadının İstanbul Adliyesi’nde görev yapan savcı S.Ç.S. olduğunu doğruladı. Ayrıca, Savcıyı gören bir görgü tanığı olan Güven Yıldırım, fotoğraf üzerinden S.Ç.S.’yi teşhis etti. HTS baz istasyonu kayıtları da kadın savcı ile Pehlivan’ın aynı saatlerde Raffles Otel’de bulunduğunu gösterdi.
İnceleme raporuna göre, savcı S.Ç.S. ile Pehlivan’ın operasyon öncesinde farklı tarihlerde ve farklı mekanlarda 2-3 saat süren birden fazla buluşması tespit edildi. İkilinin, operasyonun hemen ardından Nişantaşı’nda yaklaşık 2 saat bir araya geldikleri de belirlendi. Savcının sık sık cep telefonlarını değiştirdiği ve bu nedenle bazı verilere ulaşılamadığı, ancak HSK incelemesi ile iddiaların büyük ölçüde somutlaştığı kaydedildi.
HSK, savcı S.Ç.S.’nin ifadesini alarak iddiaları sordu. Savcı, hakkındaki suçlamaları reddetti ve Zorlu Center’a birkaç kez gitmiş olmasına rağmen tanık beyanlarının gerçeği yansıtmadığını ileri sürdü. İddianame ve inceleme belgeleri, İBB kaynaklı yolsuzluk ve rüşvet iddialarının boyutunu da gözler önüne serdi. Belgelerde, çuval çuval paraların özel jetlerle yurt dışına çıkarıldığı ve ihale süreçlerinde ciddi usulsüzlüklerin yapıldığı iddia edildi.
İBB operasyonu ve savcı S.Ç.S. ile ilgili gelişmeler, İstanbul ve Türkiye kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Operasyon öncesi yapılan gizli görüşmelerin detayları ve HSK’nın başlattığı soruşturma, yargı ve siyaset dünyasında geniş çaplı tartışmalara yol açtı. HSK’nın incelemesinin sonuçları, hem savcının durumu hem de İBB’ye yönelik operasyonun hukuki boyutu açısından belirleyici olacak.
