Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde 8 Kasım 2025’te meydana gelen parfüm fabrikası patlaması, ülke gündeminde geniş yankı uyandırmıştı. Patlamada, üçü çocuk yaşta olmak üzere toplam yedi işçi yaşamını yitirdi. Olayın üzerinden haftalar geçmesine rağmen, facianın ardındaki ihmaller zinciri ve sorumluluk eksiklikleri ortaya çıkmaya devam ediyor.
Sigortasız Çalıştırılan İşçiler
Patlamanın meydana geldiği Ravive Kozmetik Sanayi ve Dış Ticaret A.Ş.’de çalışan 13 işçiden 12’sinin sigortasız olduğu belirlendi. DW’den Alican Uludağ’ın haberine göre, ölen işçiler dahil tüm çalışanlar, patlama günü SGK kayıtlarına işlenerek bir günlük sigortalı gösterildi. Yani işçiler, hayatlarını kaybettikleri gün resmi olarak sigortalı kabul edildi.
SGK müfettişlerinin raporuna göre, patlamada ölenler arasında Şengül Yılmaz, Tuğba Taşdemir, Cansu Esetoğlu, Nisanur Taşdemir, Esma Gikan, Hanım Gülek ve Tuncay Yıldız gibi isimler bulunuyor. Raporda, bu kişilerin ve diğer çalışanların sigortasının patlama öncesinde yapılmadığı, ölen işçilerin yalnızca olay günü sigortalı sayıldıkları kaydedildi.
Önceden Yapılan Şikâyetlere Rağmen Denetim Yok
Fabrikaya ilişkin daha önce de ciddi uyarılar bulunuyordu. Dilovası’nda yedi kişinin ölümüne sebep olan iş yeri, 16 Aralık 2024 tarihinde CİMER’e yapılan şikâyetle gündeme gelmişti. Şikâyette, kadın ve çocukların dahil olduğu 15 kişinin sigortasız ve iş güvenliği olmadan çalıştırıldığı belirtilmişti. Ancak ne yazık ki yetkililer, şikâyeti incelememiş ve fabrika üzerinde herhangi bir denetim gerçekleştirmemişti. Bu durum, facianın önlenememesine yol açan ciddi bir ihmali gözler önüne serdi.
Soruşturma Süreci ve Tutuklamalar
Patlamaya ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında, fabrika yönetimi ve sorumlu kişiler dahil 11 şüpheli gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan yedisi tutuklanırken, dört kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Tutuklanan isimler arasında yer alan fabrika sahibi Kurtuluş Oransal ise Kandıra F Tipi Cezaevi’nde geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.
Toplumsal Tepki ve Hukuki Boyut
Dilovası’ndaki iş cinayeti, Türkiye’de iş güvenliği ve işçi haklarının yetersiz denetlendiğine dair önemli bir örnek olarak öne çıkıyor. Özellikle çocuk ve genç yaşta çalışanların korunamaması, toplumda büyük bir tepkiye neden oldu. Uzmanlar, iş güvenliği önlemlerinin artırılması, sigortasız çalıştırmanın önlenmesi ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.
SGK raporları, iş yerlerinin denetim mekanizmalarından nasıl kaçındığını ve ölümle sonuçlanan kazaların önlenebilir olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Ölen işçilerin sigortalarının patlama günü yapılması, işverenlerin sorumluluklarını kasten yerine getirmediğinin ve yaşanan trajedinin bir boyutu olarak kayıtlara geçti.
Facianın Arkasındaki İhmaller
Dilovası patlaması, yalnızca bir iş kazası değil, aynı zamanda ciddi ihmallerin ve eksik denetimlerin sonucu olarak tarihe geçti. İşçilerin hayatını kaybetmesine neden olan koşullar; iş güvenliği önlemlerinin yokluğu, sigortasız çalıştırma, resmi şikâyetlerin dikkate alınmaması ve iş yerindeki denetimsizliğin birleşimiyle şekillendi.
Uzmanlar, bu tür iş kazalarının tekrar yaşanmaması için denetimlerin sıkılaştırılması, iş yerlerinin sigorta ve güvenlik prosedürlerinin etkin biçimde uygulanması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, işçilerin hakları ve güvenliği konusunda farkındalık artırılmasının zorunlu olduğu vurgulanıyor.
Dilovası’ndaki patlama, ihmaller zincirinin ve güvenlik eksikliklerinin bedelini ödeyen işçilerin hikayesi olarak hafızalarda kalacak. Patlamadan çıkarılacak dersler, benzer trajedilerin önüne geçilmesi için kritik önem taşıyor.
