İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianame, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ekibinin “çıkar amaçlı suç örgütü kurmak” suçlamasıyla yargılanmasını gündeme getirdi. İddianamede yer alan en dikkat çekici detaylardan biri ise Boğaz’ın gözde eğlence mekanı Reina’nın arazisiyle ilgili rüşvet iddiaları oldu. Dosyada, Doğuş Grubu’nun, Ferit Şahenk’in yönetimindeki Doğuş İnşaat aracılığıyla, İmamoğlu ve yakın çalışma ekibine imar düzenlemeleri için 10 milyon dolar rüşvet verdiği öne sürüldü.
İddianameye göre, İmamoğlu’nun danışmanı Ertan Yıldız, Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nde görevli Yakup Öner, avukat Süleyman Atik ve inşaat şirketi sahibi Adem Soytekin, Doğuş İnşaat’tan yeni inşaat projesi sırasında ortaya çıkan imara aykırılıkların göz ardı edilmesi karşılığında rüşvet talep edildiğini açıkladı. Ayrıca Asoy İnşaat’ın hesaplarına, Doğuş İnşaat ve Ticaret AŞ tarafından “fatura bedeli (bağış)” açıklamasıyla toplam 191 milyon 400 bin TL gönderildiği ve 22 Mart 2024 tarihinde A101’den 500 bin TL değerinde hediye çeki alındığı belirlendi. Savcılık, bu ödemelerin rüşveti gizlemek amacıyla “bağış” adı altında gösterildiğini tespit etti.
Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hüsnü Akhan, şüpheli sıfatıyla verdiği ifadede iddiaları reddetti, söz konusu kişilerle herhangi bir iş veya görüşme gerçekleştirmediğini belirtti ve rüşvet talebinin tarafına iletilmediğini savundu. Ancak HTS kayıtları, Akhan’ın İmamoğlu, Can Akın Çağlar, Fatih Keleş, Yakup Öner ve Boğaziçi İmar Müdürü Elçin Karaoğlu ile aynı baz istasyonlarından farklı tarihlerde çok sayıda ortak temas kaydına sahip olduğunu ortaya koydu.
İddianamede, İmamoğlu’nun “örgüt lideri”, Fatih Keleş’in “örgüt yöneticisi”, Can Akın Çağlar ve Yakup Öner’in “örgüt üyesi”, Hüsnü Akhan’ın ise “rüşvet veren” konumunda bulunduğu belirtiliyor. Ayrıca suçtan elde edilen gelirlerin “bağış ve fatura” görünümüyle aklandığı değerlendirildi. Savcılık, tüm deliller, banka hareketleri ve HTS analizleri ışığında, şüphelilerin Türk Ceza Kanunu’nun 220, 252, 254 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması gerektiğini kaydetti.
Dosyada ayrıca Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün raporuna da yer verildi. Buna göre, Doğuş İnşaat 2024 yılında güçlendirme ruhsatı almış, ancak sonrasında yapılan denetimlerde projeye aykırılık tespit edilmiş ve Temmuz 2025’te yapı tatil tutanağı düzenlenmişti. Bu durum, projenin imar ve mevzuat açısından ciddi eksiklikler taşıdığını gösteriyor.
İddianame, İstanbul’daki belediye yönetimi, inşaat sektörü ve büyük şirketler arasındaki ilişkilere dair tartışmaları yeniden alevlendirdi. Dosya, hem hukuk çevrelerinde hem de kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. İddianamenin detayları, rüşvet iddiaları ve yasal süreçler, önümüzdeki dönem boyunca gündemde kalacak gibi görünüyor.


