İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, hakkında hazırlanan iddianame yayınlandıktan sonra ilk kez açıklama yaptı. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, iddianamenin tamamen yalan ve iftiralar üzerine kurulu olduğunu belirten İmamoğlu, ayrıca duruşmanın televizyon ve diğer kanallardan canlı yayınlanması için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne çağrı yaptı.
İBB’ye yönelik soruşturma, 237 gün boyunca büyük bir gizlilik içinde yürütüldü. Bu sürenin sonunda Silivri’de tutuklu bulunan İmamoğlu hakkında hazırlanan iddianamede, toplam 2 bin yılı aşkın hapis cezası talep edildi. İddianamede, İmamoğlu’nun liderliğini yaptığı belirtilen suç örgütünde 6 yönetici ve 92 üye bulunduğu iddia ediliyor.
İmamoğlu’nun Sert Tepkisi
İmamoğlu, açıklamasında hukuksuz soruşturmayı sert ifadelerle eleştirdi. Sözlerine, “İftiralar, kumpaslar, yargıda görülmemiş saldırı ve tacizlerle yürüttükleri hukuksuz soruşturma sonucunda 237 gün sonra iddianameyi hazırlayabildiler” diyerek başladı.
İBB Başkanı, iddianamenin içeriğine ilişkin olarak şu ifadeleri kullandı:
“Öyle bir iddianame ki; iş aylardır üstünde tepindikleri sözde yolsuzluk ve rüşvet iftiralarından çıkıp, Cumhuriyetimizin kurucusu ve partimiz CHP’yi hedef almaya varmış. Size yazıklar olsun. Yazdığınız iddianame; insanları tehdit ederek, rehin alarak, baskıyla iftiraya zorlayarak, kuyruk kuyruğa dizip bağladığınız yalanlardan ibarettir.”
Bu sözlerle İmamoğlu, iddianamenin hem hukuki hem de siyasi açıdan ciddi sorunlar içerdiğini vurguladı.
Duruşmanın Canlı Yayınlanması Talebi
İmamoğlu, yargı sürecinin şeffaf yürütülmesini sağlamak amacıyla duruşmanın canlı yayınlanması çağrısında bulundu.
“Gerçekten cesaretiniz var mı? Hodri Meydan! Duruşmayı canlı yayınlayın, herkes yalanlarınızı, iftiralarınızı görsün! Toplumun vicdanına, milletin adalet duygusuna bir kez olsun güvenin. Biz mi suçluyuz, yoksa bu hukuksuz soruşturmayı yürütenler mi? Kararı millet versin!”
İmamoğlu ayrıca Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni sorumluluk almaya çağırdı:
“Milletin temsilcileri, milletin geleceğini ilgilendiren bu yargı sürecini milletten gizlemesin! Alnımız ak, başımız dik! Bizim bu aziz millete hesabını veremeyeceğimiz hiçbir şey yok.”
İddianameye Göre Suçlamalar ve Soruşturma
Hazırlanan iddianamede İmamoğlu’nun liderliğini yaptığı iddia edilen suç örgütünde 6 yönetici ve 92 üye olduğu belirtiliyor. Suçlamalar arasında yolsuzluk, rüşvet ve örgütlü şekilde yasa dışı faaliyetler olduğu öne sürülüyor.
İddianame, kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, hukukçular ve siyaset çevreleri sürecin hukuki geçerliliği ve siyasi boyutu üzerine tartışmalar başlattı. Uzmanlar, iddianamenin uzun ve kapsamlı olması nedeniyle savunma sürecinin de uzun ve detaylı olacağını belirtiyor.
Siyasi ve Toplumsal Yankılar
İmamoğlu’nun açıklamaları, CHP ve muhalefet çevrelerinde yoğun destek buldu. Parti yetkilileri, iddianamenin siyasi saiklerle hazırlandığını ve kamuoyunu yanıltmayı hedeflediğini savunuyor.
Bu gelişme, Türkiye genelinde hukukun bağımsızlığı ve şeffaflığı üzerine tartışmaları yeniden gündeme taşıdı. İmamoğlu’nun duruşmanın canlı yayınlanması çağrısı, toplumsal vicdanın süreci doğrudan izlemesi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
İddianame ve Hukuki Süreç
İddianame sonrası süreç, uzun ve titiz bir hukuki mücadeleyi beraberinde getirecek. İmamoğlu ve avukatları, hem iddianamenin hukuka uygunluğunu hem de siyasi müdahale iddialarını mahkemede savunacak.
İmamoğlu’nun açıklamaları, sadece hukuki değil siyasi boyutuyla da Türkiye gündeminde önemli bir yer tutuyor. Önümüzdeki duruşmalar, hem İBB Başkanı’nın savunması hem de Türkiye’de siyasetin ve yargının şeffaflık sınavı açısından kritik olacak.

