Türkiye, uzun yıllardır süren terör sorununa çözüm arayışında en kritik aşamalardan birine girmiş durumda. TBMM’de yaklaşık bir yıl önce başlatılan ve kamuoyunda “Terörsüz Türkiye Süreci” olarak anılan yeni dönemin en dikkat çekici adımı, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun İmralı Adası’nda Abdullah Öcalan ile gerçekleştirdiği ziyaret oldu.
Siyasi partiler arasında sert tartışmalara neden olan bu görüşme, devletin resmî mekanizmaları tarafından ilk kez bu kadar yüksek düzeyde koordine edilen bir temas olarak kayda geçti. Kamuoyunun günlerce konuştuğu ziyarete dair hem Ankara kulislerinde hem de bölgede yankılar devam ediyor.
Tartışmalı Ziyaret Hayata Geçti
Yaklaşık bir aydır gündemin merkezinde yer alan ve sosyal medya ile televizyon programlarında yoğun şekilde tartışılan İmralı ziyareti, tüm eleştirilere rağmen planlandığı gibi 24 Kasım’da gerçekleştirildi.
Komisyonun üç kişilik heyeti;
-
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız,
-
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yayman,
-
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit’ten
oluştu. Diğer siyasi partiler ise komisyona üye vermeyerek sürece dahil olmadı.
Bu kapsamda yapılan ziyaret, hem parti içi hem de parti dışı platformlarda ciddi görüş ayrılıklarını da beraberinde getirdi. Ancak devlet, sürecin “ülkenin geleceğine dair stratejik bir adım” olduğu vurgusuyla çalışmaları sürdürdü.
Görüşmenin Organizasyonu: MİT Tam Yetkiliydi
Görüşmenin lojistik ve güvenlik boyutu tamamen MİT tarafından yürütüldü.
Ortaya çıkan bilgilere göre:
-
Heyet İmralı Adası’na helikopterle götürüldü.
-
Adada güvenlik çemberi genişletildi, tüm süreç dakika dakika MİT tarafından koordine edildi.
-
Görüşmenin tamamı devlet standartlarına uygun şekilde ses ve görüntü kaydına alındı.
-
Kayıtlar ve tutanaklar, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a sunulmak üzere gizlilik derecesiyle tasnif edildi.
Bu kayıtların, devlet arşivinde ‘özel nitelikli’ belge statüsünde saklanacağı belirtiliyor.
Görüşmenin İçeriği: Gündem Türkiye’nin Geleceği ve Suriye’nin Geleceği
Görüşme yaklaşık 3,5 saat sürdü ve iki temel başlık üzerinde yoğunlaştı:
1. Terörsüz Türkiye Süreci
2015 sonrası yeniden tırmanan çatışmalı dönemin ardından, 2024’te TBMM’de yapılan sembolik “tokalaşma” ile yeni bir süreç başlatılmıştı.
Bu süreç kapsamında PKK’nın;
-
Silah bırakma açıklaması,
-
Türkiye ve Zap bölgesinden çekilme adımları,
-
Kendini feshetme kararı,
devlet tarafından tarihî dönüm noktaları olarak değerlendirilmişti.
İmralı’da yapılan görüşmede bu gelişmelerin sahadaki yansımaları ve sonraki aşama masaya yatırıldı. Öcalan’ın, örgütün feshi ve silahsızlanma sürecine dair değerlendirmeleri heyet tarafından not edildi.
2. Suriye Dosyası: 10 Mart Mutabakatı
Görüşmenin en dikkat çekici yönü, Suriye meselesinin geniş biçimde ele alınması oldu.
Özellikle 10 Mart’ta açıklanan ve Suriye’de yeni bir siyasi-sosyal düzenlemeyi hedefleyen mutabakatın nasıl uygulanacağı tartışıldı.
Öcalan’ın, Suriye’deki Kürt yapılarına ilişkin görüşleri, Türkiye’nin bölgesel güvenlik politikaları ve olası yeni dengeler konusunda verdiği cevaplar heyet tarafından uzun süre not alındı.
Meclis: “Olumlu Sonuçlar Alındı”
Görüşmenin ardından TBMM’den yapılan açıklamada şunlar vurgulandı:
“Toplumsal bütünleşmenin pekiştirilmesi ve bölgesel perspektifin olumlu yönde ilerletilmesi açısından görüşme verimli geçmiştir. Komisyon kararlılıkla çalışmalarına devam edecektir.”
Bu açıklama, devletin süreci sadece güvenlik perspektifiyle değil, aynı zamanda toplumsal barış ve demokratik normalleşme çerçevesinde ele aldığının bir işareti olarak yorumlandı.
Tutanaklar Gizli Kalacak
MİT’in hazırladığı detaylı tutanakların Meclis Başkanlığı’na teslim edilmesinin ardından, belgelerin içeriği yalnızca Komisyon üyelerinin erişimine açık olacak. Kamuoyunda merak uyandıran bu görüşmeye dair ayrıntıların yakın zamanda açıklanması beklenmiyor.
Gizlilik kararının gerekçesi olarak:
-
sürecin hassasiyeti,
-
bölgesel dengeler,
-
örgüt içi dönüşümün dikkatle yönetilmesi
gibi faktörler gösteriliyor.
Yeni Bir Dönemin Başlangıcı mı?
Türkiye’nin uzun yıllardır mücadele ettiği terör sorununun çözümü için atılan bu adım, birçok siyasi analist tarafından “son 30 yılın en kapsamlı girişimlerinden biri” olarak değerlendiriliyor.
Bu bağlamda:
-
İmralı ziyaretinin, ileri aşamalarda yeni temasların kapısını açabileceği,
-
Türkiye’nin hem iç hem dış politikada yeni bir normalleşme sürecine girebileceği,
-
Bölgesel jeopolitikte Türkiye merkezli bir güvenlik mimarisinin oluşabileceği
öngörüleri yapılıyor.
Ancak sürecin başarıya ulaşması; hem siyasi partiler arasındaki diyalogun devamı, hem toplumdaki kutuplaşmanın azaltılması, hem de bölgesel aktörlerle paralel politikaların izlenmesine bağlı görünüyor.
Hazırladığım bu uzun versiyonu istersen daha da detaylandırabilir, analiz köşesi, alt başlıklar veya özel röportaj formatlarıyla zenginleştirebilirim.