Dünya koronavirüsle mücadele ederken, gündemin en önemli maddelerinden biri de yasa dışı göç.
Türkiye’yi Orta Doğu ve Kafkaslar üzerinden gelen göçmenler için kalkan olarak kullanma arzusundaki Avrupa ülkelerine göçmen girişi her ne kadar katı tedbirler uygulasa da artıyor.
MANŞ DENİZİ’NEN GİRİŞLERDE REKOR
Pazartesi günü en az 430 göçmen Manş Denizi’ni geçerek İngiltere’ye ulaştı.
Bu, tek bir gün içinde ülkeye gelen göçmen sayısında yeni bir rekor anlamına geliyor.
BAKANLIKTAN AÇIKLAMA
İngiltere İçişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, yasa dışı göç sorununun kabul edilemez olduğu ve sorunun üstesinden gelmek için önemli adımlar atıldığı kaydedildi.
OCAKTAN BU YANA 8 BİN GÖÇMEN
Pazar günü de 241 göçmeni taşıyan sekiz tekne İngiltere’ye ulaşmıştı. Bir önceki günlük en yüksek sayı olan 416, Eylül 2020’de tespit edilmişti. Bu yıl şimdiye kadar İngiltere’ye yaklaşık 8 bin göçmen tekneyle ulaştı. Ülkeye gelenler arasında kadınlar ve küçük çocukların da olduğu bildirildi.
YASAL DÜZENLEME YAPILIYOR
İçişleri Bakanı Priti Patel, Manş Denizi üzerinden ülkeye geçişleri mümkün olmayacak hale getirme sözü verdi.
İngiltere ve Fransa arasındaki kanal aracılığıyla geçişleri engellemekle sorumlu ekibin başındaki yetkili Dan O’Mahoney, dedi.
İngiltere’nin düzensiz göçle ilgili hazırladığı yasa tasarısının hayat kurtaracağını ve bu yasa dışı geçiş döngüsünü kıracağını söyleyen O’Mahoney, hükümetin İngiltere’de yasal kalma hakkı olmayanları iade etmeye devam ettiğini de sözlerine ekledi.
İZİNSİZ GİRİŞLERE 4 YILA KADAR HAPİS
Şu anda milletvekilleri tarafından değerlendirilmekte olan tasarı, İngiltere’ye yasa dışı yollardan bilerek girmeyi ceza gerektiren bir suç haline getiriyor.
İzinsiz giriş yapan göçmenler 4 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir.
Tasarıya göre, sığınma başvurusu sürecinde düzensiz göçmenler ülke dışında bir göç merkezinde de tutulabilecek.
GÖÇMEN HAKLARI SAVUNUCULARINDAN TEPKİ
Fakat yasa tasarısı, göçmen hakları savunucuları tarafından sert bir şekilde eleştiriliyor.
Refugee Action isimli sivil toplum kuruluşu, yasa tasarısını aşırı, nahoş ve zarar verici olarak nitelendirdi ve böyle bir yasa tasarısının insan hakları ve hukukun üstünlüğünü savunma iddiasındaki bir ülkede yeri olamayacağı yorumunu yaptı.