İran, Şarm El-Şeyh Barış Zirvesi’ne Katılmama Kararı Aldı

anne1

Orta Doğu’daki çatışmaların çözümüne yönelik uluslararası çabaların merkezindeki “Şarm El-Şeyh Barış Zirvesi”ne İran’ın katılmama kararı, bölgesel diplomasi gündemini yeniden hareketlendirdi. Gazze Şeridi’nde İsrail ile Filistin arasında süren çatışmaları sona erdirmeyi amaçlayan zirve, Mısır’da gerçekleştirilecek ve ABD Başkanı Donald Trump başta olmak üzere 20’den fazla dünya liderinin katılımıyla dikkat çekiyor. Ancak İran, daveti resmi olarak reddederek zirvede yer almayacağını açıkladı.

İran’dan Resmî Açıklama

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Bakanlar Kurulu toplantısında yaptığı açıklamada, Mısır Cumhurbaşkanı’nın İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ı zirveye davet ettiğini ve davetin olumsuz yanıtlandığını duyurdu. Arakçi, zirveye Dışişleri Bakanı düzeyinde katılım daveti de aldıklarını belirterek, İran’ın katılımına ilişkin kesin bir karar verdiklerini ifade etti. X hesabından yaptığı açıklamada, “İran, Cumhurbaşkanı es-Sisi’nin davetinden dolayı minnettardır. Diplomatik diyaloğu destekliyoruz, fakat ne Cumhurbaşkanı Pezeshkian ne de ben, İran halkına saldıran ve tehdit eden muhataplarımızla görüşemeyiz” dedi.

Filistin Mesajı ve Diplomatik Tutum

İran açıklamasında, Filistinlilerin temel özyönetim haklarının güvence altına alınması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, İsrail’in Gazze’deki saldırılarını durduracak ve işgal güçlerini sınır dışı edecek her türlü girişimi memnuniyetle karşıladığını duyurdu. Arakçi, tüm devletlerin Filistinlilerin meşru haklarını desteklemesi gerektiğini ifade ederek, İran’ın bölgede barış ve istikrar için hayati bir güç olduğunu belirtti. “İran, sonsuz savaşların peşinde değil, barış, refah ve iş birliği peşindedir” mesajı, ülkenin diplomatik yaklaşımını net şekilde ortaya koydu.

Zirvenin Uluslararası Önemi

Şarm El-Şeyh Barış Zirvesi, Gazze’deki çatışmaları sona erdirmeyi ve bölgede kalıcı barış ortamı yaratmayı hedefliyor. Zirveye ABD, Avrupa ve Orta Doğu’dan çok sayıda liderin katılması planlanırken, İran’ın yokluğu diplomatik müzakerelerin etkinliğini tartışmalı hale getirebilir. İran’ın katılmaması, bölgedeki güç dengeleri ve uluslararası girişimlerin başarı şansını etkileyebilecek bir gelişme olarak yorumlanıyor.

Bölgesel Gerginlik ve Diplomasi

İran, İsrail’in saldırgan politikalarına karşı tavrını diplomatik yollarla sürdürmeyi planlarken, zirvede yokluğu bölgedeki diğer ülkelerin ve uluslararası aktörlerin girişimlerini daha da kritik hale getiriyor. Açıklamada, İran’ın sadece savaş değil, barış ve iş birliği temelli bir dış politika izlediği vurgulanıyor. Bu durum, Ortadoğu’daki diplomatik müzakerelerin hassasiyetini ve bölgesel güçlerin pozisyonlarını yeniden gözler önüne seriyor.

İran’ın kararının ardından, zirvenin sonuçları ve uluslararası kamuoyundaki yankıları merak konusu. Katılım ve yokluk durumları, bölgede barış sürecinin geleceği açısından belirleyici rol oynayacak gibi görünüyor.

Exit mobile version