İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği mezunu olan ve 11 yıldır iş güvenliği uzmanı olarak Tez Medikal OSGB’de çalışan Selami Demirci ile gerçekleştirdiğimiz keyifli söyleşiye hoş geldiniz. Demirci, bu alandaki başarılarıyla dikkat çekiyor.
Söyleşiye geçmeden önce Selami Demirci’nin kariyerine ve iş güvenliği konusundaki ilgisine nasıl başladığına dair birkaç detayı öğrenelim. 2013 yılında yapılan iş güvenliği uzmanı sınavlarına girerek bu alanda kariyerine başlayan Demirci, Türkiye’deki iş kazalarının önlenememesi ve 2012 yılında çıkan iş sağlığı ve güvenliği kanunuyla birlikte bu alana olan ilgisini geliştirmiş.
Selami Demirci’nin çalışma alanları ve projeleri de söyleşimizin odak noktalarından biri oldu. Tez Medikal OSGB’de 11 yıldır A sınıfı iş güvenliği uzmanı olarak görev yapan Demirci, iş yerlerini az tehlikeli, tehlikeli ve çok tehlikeli olarak üç kategoriye ayırarak hizmet verdiklerini belirtiyor. Özellikle çok tehlikeli iş yerlerine odaklanarak, iş kazalarını ve meslek hastalıklarını önlemek için risk analizi yapmak, tehlikeleri belirlemek ve önlemleri almak gibi önemli görevleri üstleniyor.
Demirci’nin vurguladığı bir diğer önemli nokta ise iş sağlığı ve güvenliği konusundaki uluslararası standartlar. Bu standartların yerine getirilmesi, iş kazalarının azaltılması ve çalışanların sağlığının korunması açısından büyük bir önem taşıyor.
Türkiye genelinde iş güvenliği durumuna dair Demirci’nin düşünceleri de söyleşimizde yer aldı. 2012 yılı öncesinde iş sağlığı ve güvenliği konularının 4857 sayılı iş kanunu içinde bulunduğunu ancak 2012’de çıkan 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunu ile devletin bu konuya daha fazla önem vermeye başladığını ifade etti. Ancak, iş güvenliği kültürünün Türkiye’de tam anlamıyla oturmadığını, farkındalığın yavaş yavaş oluştuğunu belirtti.
Demirci, iş güvenliği uzmanlarının sadece danışmanlık yapmakla kalmayıp, aynı zamanda liderlik görevini üstlenmelerinin önemine de vurgu yaptı. İşverenin liderlik yapması, kurallara uyması ve çalışanlara örnek olması gerektiğini ifade etti. Çünkü, iş güvenliği uzmanlarının görevi sadece eksiklikleri belirtmek değil, aynı zamanda işverenin bu eksiklikleri gidermesi konusunda rehberlik yapmak.
Türkiye’de iş kazalarının sayısının yüksek olduğuna dikkat çeken Demirci, özellikle inşaat, fabrikalar ve kimyasal madde içeren iş yerlerinde daha fazla risk olduğunu belirtti. Bu bağlamda, 2014 yılında yaşanan Soma maden kazasını hatırlatarak, iş güvenliği önlemlerinin önemini vurguladı.
Söyleşide işverenlerin iş güvenliği konusundaki sorumluluğuna değinen Demirci, işverenin bu konuda ciddi bir liderlik göstermesi gerektiğini ve iş kazalarının önceden önlenmesinin, sonradan ödemekten daha ekonomik olduğunu dile getirdi. Ayrıca, iş güvenliği uzmanlarının işverene bildirim yapma ve risk değerlendirme konusunda aktif rol alması gerektiğini ifade etti.
6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanununun yanı sıra uluslararası standartların önemine vurgu yapan Demirci, bu standartların uygulanmasının sadece bir yatırım değil, aynı zamanda iş kazalarını azaltmanın ve çalışan sağlığını korumanın bir gerekliliği olduğunu belirtti.
Söyleşi boyunca iş güvenliği uzmanlarının sahadaki rolüne ve önemine değinen Demirci, bu mesleği icra edebilmek için insan sevgisinin, disiplinin, sürekli öğrenme ve gelişmeye açıklığın gerektiğini ifade etti. Ayrıca, iş güvenliği uzmanlarının sorumluluklarını yerine getirmemeleri durumunda ceza alabilecekleri ve meslekten men edilebilecekleri konusunda da bilgi verdi.
Selami Demirci’nin söyleşisi, iş güvenliği alanındaki önemli konulara dikkat çeken ve bu alanda çalışanların daha bilinçli olmalarını sağlamaya yönelik değerli bilgiler içeriyor. İş güvenliği uzmanlarının, işverenlerin ve çalışanların bu konuda birlikte sorumluluk alarak daha güvenli bir çalışma ortamı oluşturmaları, hem bireysel hem de toplumsal açıdan büyük bir kazanç sağlayacaktır.