İsrail ile Hamas arasında sağlanan ateşkesin ardından, Gazze’de yeniden imar ve altyapı çalışmaları hız kazandı. Türkiye, sahada aktif rol alarak bölgede varlığını güçlendirirken, Türk bayrağı taşıyan iş makinelerinin görüntüleri İsrail medyasında geniş yer buldu. İsrail basını, Ankara’nın Gazze’de artan etkisine dikkat çekerek, Türkiye’nin bölgedeki rolünü hem diplomatik hem de ekonomik açıdan stratejik bir hamle olarak değerlendirdi.
İsrail basınında rahatsızlık
Gazze’de Türk bayrağı taşıyan iş makinelerinin sahada çalışması, İsrail medyasında “Erdoğan’ın ordusu zaten Gazze’de” başlığıyla gündeme taşındı. İsrail basınında çıkan haberlerde, Türkiye’nin Gazze’nin yeniden yapılanma sürecine fiilen dahil olduğu ve bölgesel etkinliğini artırdığı vurgulandı.
Maariv gazetesi, Türkiye’nin hem diplomatik hem de ekonomik anlamda sürece ilk avantajını sağladığını belirterek, sahada hızlı hareket eden Ankara’nın diplomatik gücünü ve bölgesel etkisini tüm dünyaya gösterdiğini yazdı.
Türkiye’nin aktif katılımı ve diplomatik mesaj
Diplomatik kaynaklardan alınan bilgiler doğrultusunda, Türkiye’nin ateşkes anlaşmasının uygulanması sürecinde aktif biçimde yer aldığı vurgulandı. Türkiye’nin sahadaki varlığı, yalnızca yeniden yapılanma çalışmalarını desteklemekle kalmayıp, aynı zamanda diplomatik ve ekonomik kazanımları garanti altına alıyor.
Maariv gazetesi ayrıca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İsrail’e yönelik açıklamalarına da yer verdi:
“İsrail ateşkesten sonra yeniden savaş başlatırsa ağır bedel ödeyecek.”
Bu açıklamanın, Türkiye’nin İsrail karşısında kararlı ve caydırıcı politikasının bir göstergesi olduğu ifade edildi.
JDN: “Erdoğan’ın ordusu zaten Gazze’de”
İsrail medyasında dikkat çeken bir diğer başlık ise JDN’den geldi. Gazete, Türkiye’nin sürece katılımına sert tepki gösteren İsrailli Bakan Orit Strook’un açıklamalarına yer verdi:
“Türkiye’yi Suriye’den uzak tutmaya çalışıyoruz ama onları Gazze’ye ana kapıdan alıyoruz. Tek bir Türk’ü dahi Gazze’de görmek istemiyorum. İster traktörde ister cipte. Hiçbir şekilde görmek istemiyorum.”
Bu ifadeler, Türkiye’nin bölgede artan etkinliği karşısında İsrail tarafında büyük bir rahatsızlık ve tedirginlik olduğuna işaret ediyor.
Türk askeri varlığının yaratabileceği riskler
İsrail basınında yayımlanan bir analizde, Türkiye’nin Gazze’deki artan rolü ve olası askeri katılımı ele alındı. Uzmanlar, Türk kuvvetlerinin sahada olmasının ateşkesin uygulanması ve bölgedeki güvenlik dengeleri açısından riskler yaratabileceğini belirtti:
“Ceset aramada büyük sorun görmüyorum, ancak ateşkesin uyumunu değerlendirmede sorun olabilir.”
“Türk kuvvetlerinin orada bulunması endişe verici. En büyük risk, İsrail’in kazara vurması durumunda ortaya çıkacak uluslararası gerilimdir.”
Analizde ayrıca, Türkiye-İsrail ilişkilerindeki mevcut gerginlik ve Erdoğan’ın sert politik tutumunun, sahadaki olası askeri katılımı daha hassas bir duruma getirdiği vurgulandı.
Gazze’deki yeniden yapılanma ve Türkiye’nin rolü
Ateşkes sonrası Gazze’de altyapı, konut ve kamu hizmetlerinin yeniden inşası hız kazandı. Türkiye, sahadaki iş makineleri ve teknik personeliyle aktif biçimde çalışıyor. Türk bayrağı taşıyan araçlar, Ankara’nın sahadaki varlığının ve bölgesel nüfuzunun somut göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Türkiye’nin Gazze’deki rolü, sadece insani yardım boyutuyla sınırlı kalmıyor; ekonomik ve diplomatik kazanımlar açısından da kritik bir adım olarak yorumlanıyor. Ankara, sahadaki varlığını hem diplomatik müzakerelerde hem de bölgesel güç dengelerini şekillendirme sürecinde kullanıyor.
Bölgesel ve diplomatik etkiler
Türkiye’nin Gazze’deki etkinliği, hem İsrail hem de diğer bölgesel aktörler tarafından yakından izleniyor. Ankara’nın sahadaki hızlı ve etkili hareketi, Türkiye’nin Ortadoğu’daki diplomatik gücünü ve bölgesel etkisini artırdığını ortaya koyuyor.
Türkiye’nin bu süreçteki kararlı tutumu, önümüzdeki dönemde bölgesel diplomatik ve güvenlik dengelerini yeniden şekillendirecek potansiyele sahip. İsrail medyasındaki rahatsızlık ve diplomatik yorumlar, Türkiye’nin Gazze’deki aktif rolünün yaratabileceği etkileri gözler önüne seriyor.
Sonuç
İsrail basınında yer alan haberler, Türkiye’nin Gazze’deki artan rolünü ve sahadaki aktif varlığını ön plana çıkarıyor. “Erdoğan’ın ordusu zaten Gazze’de” başlığıyla çıkan haberler, Ankara’nın diplomatik ve ekonomik kazanımlarını garanti altına alırken, İsrail tarafında endişe yaratıyor.
Gazze’deki yeniden yapılanma süreci, Türkiye’nin bölgesel etkinliğini artıran ve diplomatik gücünü pekiştiren somut bir adım olarak öne çıkıyor. Önümüzdeki dönemde Türkiye’nin bu alandaki adımları, Ortadoğu’daki güç dengeleri ve bölgesel iş birliği süreçlerini doğrudan etkileyecek gibi görünüyor.
