İtalya’da başbakan Giorgia Meloni’nin liderliğindeki sağ koalisyon, kamusal alanlarda burka, peçe ve nikap gibi yüzü tamamen kapatan kıyafetlerin kullanımını sınırlandırmayı hedefleyen yeni bir yasa tasarısını parlamentoya sundu. Meloni’nin partisinin üyesi olan ve koalisyondaki önemli aktörlerden biri olan İtalya’nın Kardeşleri (FDI) tarafından hazırlanan tasarı, ülkede okullar, üniversiteler, kamu binaları ve resmi kurumlarda yüzü kapatan giysilerin yasaklanmasını öngörüyor. Tasarı yasalaşırsa, kurallara uymayanlar 300 ila 3 bin avro arasında para cezasıyla karşı karşıya kalacak.
FDI’nın sunduğu bu tasarı, Meloni’nin koalisyon ortağı aşırı sağcı Lig Partisi’nin daha önce Ocak ayında parlamentoya taşıdığı benzer teklifin kapsamını da aşmış durumda. Lig’in teklifi de kamusal alanlarda burka ve peçe gibi kıyafetleri yasaklamayı öngörüyordu ancak FDI’nın tasarısı daha geniş kapsamlı ve daha katı önlemler içeriyor. Lig’in tasarısı hâlen komisyon aşamasında bulunurken, iki teklifin birleştirilip birleştirilmeyeceği ve parlamentoda hangi şekliyle görüşüleceği ise henüz netlik kazanmadı.
İtalya’daki sağ koalisyonun parlamentodaki çoğunluğu göz önüne alındığında, tasarının yasalaşma olasılığı oldukça yüksek. Bu girişim, ülkede kamusal alanlarda yüzü kapatan kıyafetlerin güvenlik, entegrasyon ve toplumsal düzen gerekçeleriyle sınırlandırılmasını amaçlarken, Avrupa genelindeki benzer tartışmalarla da paralellik gösteriyor. Tasarı, dini özgürlükler, bireysel haklar ve toplumsal güvenlik gibi alanlarda geniş çaplı tartışmalara yol açtı. İnsan hakları savunucuları, tasarının dini ve bireysel özgürlüklere müdahale anlamına gelebileceğini savunurken, destekleyenler ise kamusal alanlarda güvenlik ve uyum gerekçelerini öne çıkarıyor.
Parlamentoda önümüzdeki aylarda yapılacak görüşmeler sonucunda, her iki tasarının kabul edilip edilmeyeceği netleşecek. Eğer FDI’nın teklifi yasalaşırsa, İtalya’da kamusal alanlarda burka, peçe ve nikap gibi kıyafetlerin kullanımı ciddi biçimde kısıtlanmış olacak. Bu düzenlemenin hem iç politikada hem de Avrupa ve uluslararası düzeyde yeni tartışmalara yol açması bekleniyor, özellikle dini özgürlükler ve ifade özgürlüğü alanında önemli bir örnek teşkil edeceği öngörülüyor.
Tasarı aynı zamanda İtalya’daki kamu binaları, eğitim kurumları ve resmi dairelerdeki kıyafet uygulamalarını da yeniden şekillendirecek ve ülkenin farklı bölgelerinde uygulanacak standartlar konusunda tartışmaları artıracak. Meclisteki görüşmeler sırasında, muhalefet partilerinin tasarıya yönelik itirazları ve olası değişiklik önerileri de sürece dahil olacak. Böylece hem yasaların uygulanabilirliği hem de hukuki boyutları detaylı şekilde tartışılacak ve Avrupa’da benzer yasalarla kıyaslanacak.
Kamuoyu, bu tasarının yürürlüğe girmesi halinde İtalya’da sosyal hayatta ve özellikle eğitim kurumları ile kamu binalarında nasıl bir değişiklik olacağını merakla takip ediyor. Tasarının kabulü, ülkenin laiklik, güvenlik ve bireysel haklar dengesi açısından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.

