İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), 23 Nisan 2025’te Marmara Denizi’nde meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem sonrası hazırladığı ön değerlendirme raporunda, 1766’dan bu yana biriken sismik enerjinin sadece yüzde 12’sinin boşaldığını açıkladı. Raporda, İstanbul ve çevresi için deprem riskinin hâlâ çok yüksek olduğuna dikkat çekildi.
DEPREMİN MERKEZİ VE SÜRESİ
Rapora göre, 6,2 büyüklüğündeki deprem Marmara Denizi’nin orta kesiminde, yerin 13 kilometre derinliğinde meydana geldi ve yaklaşık 13 saniye sürdü. Deprem, 2019’daki Silivri depreminin 5 km güneyinde gerçekleşti. Sarsıntı özellikle İstanbul’un batı ilçelerinde ve Marmara kıyısındaki birçok bölgede yoğun hissedildi.
291’DEN FAZLA ARTÇI SARSINTI TESPİT EDİLDİ
İTÜ’nün verilerine göre, deprem sonrası bölgede 291’den fazla artçı sarsıntı kaydedildi. Bu artçılar, özellikle Kumburgaz Havzası ve kuzeydeki ikincil fay hatlarında yoğunlaştı. Bazı sarsıntılar 30 kilometre derinliğe kadar ulaştı ve Kumburgaz segmenti boyunca önemli bir hareketlilik tespit edildi.
SİSMİK ENERJİNİN ÇOĞU HÂLÂ AKTİF
Raporda en dikkat çekici detay ise, 1766’dan bu yana Kumburgaz Fayı’nda biriken 3,7 metrelik gerilimin sadece 0,3 metrelik kısmının bu depremle boşaldığı yönünde. Bu da büyük bir depremin tetiklenme ihtimalinin hâlâ yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Yani uzmanlara göre, fayın büyük bölümü hâlâ yerinde duruyor.
EN YÜKSEK SALLANTILAR KÜÇÜKÇEKMECE’DE ÖLÇÜLDÜ
Depremin etkisinin en çok hissedildiği ilçe ise İstanbul Küçükçekmece oldu. Burada yer ivmesi, kuzey-güney yönünde 0,2 g olarak ölçüldü. Küçükçekmece’yi Eyüpsultan, Avcılar ve Marmara Ereğlisi izledi.
CENK YALTIRAK: “BU BÜYÜK DEPREM DEĞİL, AMA UYARIDIR”
İTÜ Afet Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Cenk Yaltırak, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Bu deprem Kumburgaz segmentinin sadece 20 kilometrelik bir kısmında meydana geldi. Oysa segmentin tamamı 80 kilometre. Yani hâlâ büyük kısmı gerilim altında. Bu, büyük depremin habercisi değil belki ama kesinlikle ‘stres boşaldı’ diyemeyiz.”