NATO’nun eski Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, 2014-2024 yılları arasında yürüttüğü görev sürecini kaleme aldığı “Nöbet Bende: Savaş Zamanında NATO’yu Yönetmek” adlı kitabında, NATO’nun krizlerle dolu 10 yıllık dönemi ve ittifak içi zorlukları tüm detaylarıyla anlattı. Kitapta özellikle Türkiye ile ilişkilerine geniş yer ayıran Stoltenberg, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaşadığı pazarlıklar ve tartışmaların hem diplomasi hem de kişisel boyutlarını okuyucuya aktardı.
Türkiye ile Zorlu Müzakereler
Stoltenberg, Türkiye’nin NATO açısından “vazgeçilmez bir müttefik” olduğunu vurgularken, bazı dönemlerin “en zorlu süreç” olarak öne çıktığını ifade etti. Bu süreçlerden biri, 2022’de İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelik başvuruları sırasında yaşandı. Haftalar süren yoğun diplomatik pazarlıklar sonrasında Erdoğan ile baş başa görüşen Stoltenberg, toplantıda Erdoğan’ın esprili ve sert üslubunu aktardı. Stoltenberg’in aktardığına göre, kahve ve atıştırmalık teklifine Erdoğan’ın “O kadar ucuz değilim” yanıtı, liderler arası görüşmelerde diplomasi ve mizahın iç içe geçtiğini gösterdi.
Suriye Krizi ve Karşılıklı Tartışmalar
Kitapta ayrıca Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine düzenlediği operasyonlar sırasında yaşanan tartışmalara da yer veriliyor. Stoltenberg, Erdoğan’ın, YPG ile ilgili değerlendirmesinde “YPG teröristtir. Bunu daha önce siz de söylediniz. IŞİD ile savaşmak için onlara ihtiyacınız var diye bu onları daha az terörist yapmaz” sözlerini aktardı. Ancak bu ciddi tartışmanın ortasında Erdoğan’ın aniden “Mısır sever misin?” diyerek odaya dev bir tepside mısır koçanı ve közlenmiş kestane getirmesi, toplantıya sürpriz ve mizahi bir boyut kattı.
Rus Uçağı Krizi ve NATO İçindeki Gerginlikler
Stoltenberg, Kasım 2015’te Türk hava sahasını ihlal eden Rus savaş uçağının düşürülmesi sonrası NATO içinde yaşanan gerginlikleri de detaylandırdı. O dönemde bazı üye ülkelerin Türkiye’yi açıkça desteklemediğini, özellikle Almanya’nın temkinli yaklaştığını ifade etti. Bu kriz, NATO içindeki görüş ayrılıklarının ve ittifakın karar alma süreçlerinin ne kadar hassas olduğunu gösterdi.
Trump ve Erdoğan Hakkındaki Gözlemler
Stoltenberg, kitabında bir NATO toplantısında dönemin ABD Başkanı Donald Trump’ın Erdoğan hakkındaki sözlerini de paylaştı: “Türkiye’nin harika yanı, Erdoğan ne isterse söyleyebilir, onu kontrol eden kimse yok. Seçimde yüzde 61 aldığında ona dedim ki, ‘Neden yüzde 80 demiyorsun? Kulağa daha iyi geliyor.’” Stoltenberg’in bu aktarımları, uluslararası liderler arasındaki diyalogların bazen diplomatik, bazen de pragmatik ve mizahi bir boyut taşıdığını ortaya koyuyor.
NATO ve Türkiye’nin Vazgeçilmez Rolü
Stoltenberg, tüm bu krizler ve tartışmalara rağmen Türkiye’nin NATO içindeki kritik rolüne değinerek, ittifakın güvenliği ve istikrarı için Türkiye ile etkili iş birliğinin önemini vurguladı. Kitap, NATO’nun karar alma mekanizmalarını, liderler arası görüşmeleri ve uluslararası krizleri yakından takip etmek isteyenler için önemli bir kaynak niteliğinde.
Kitaptaki Sürpriz Anlar ve Mizahi Detaylar
Kitapta yer alan Erdoğan ve Stoltenberg arasındaki anekdotlar, diplomasi dünyasının resmi yönünün yanı sıra, liderlerin insani ve mizahi yanlarını da gözler önüne seriyor. Stoltenberg’in anlatımıyla, zorlu pazarlıkların, sert tartışmaların ve stratejik krizlerin arasına sıkışmış sürpriz anlar, okuyucuya farklı bir bakış açısı sunuyor.
Stoltenberg’in bu kapsamlı anıları, uluslararası politika, savunma stratejileri ve NATO içindeki dinamikler hakkında detaylı bilgiler verirken, Türkiye’nin NATO’daki rolünü ve Erdoğan ile olan görüşmelerin diplomatik ağırlığını da ortaya koyuyor.