Kalp yetmezliği hastalarına bayramda sıcak hava uyarısı

kalp-yetmezligi-hastalarina-bayramda-sicak-hava-uyarisi-Q9HF59x1.jpg

Yaz mevsimiyle birlikte sıcak havalar tüm yurtta etkisini gösteriyor. Koronavirüs tedbirlerinin gevşetilmesiyle beraber bunaltıcı sıcaklardan kurtulmak isteyenler de Kurban Bayramı tatilini fırsat bilip tatil bölgelerine giderek denizin ve plajın keyfini çıkıyor. Serinlemek için saatlerce yüzenler, plajlarda şezlonglara serilip güneşlenenler ya da bayram gezmeleri nedeniyle dışarı çıkanlar, yüksek hava sıcaklığına da maruz kalıyor. Ancak kalp yetmezliği gibi sağlık problemleri olanlar için bu havaların ani ölüm, felç, kalp krizi gibi yüksek riskler taşıdığını kaydeden Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çağlar Emre Çağlıyan, bu dönemde kalp hastalıklarında artış gözlemlendiğini kaydetti. Doç. Dr. Çağlıyan, özellikle sarı sıcağı ile ünlü Adana’da sabah saat 10.00’a kadar, öğleden sonra ise 18.00’dan sonra sokağa çıkılmasını önerdi.

ANİ ÖLÜM, KALP KRİZİ, FELÇ SIKLIĞI ARTIYOR

Yüksek sıcaklığın vücutta öngörülemeyecek miktarda sıvı kaybına neden olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Çağlar Emre Çağlıyan, insan vücudundaki birçok hücrenin en büyük temelini suyun oluşturduğunu belirtti. Fazla miktarda su kaybının da kalp hastalarını olumsuz etkilediğini vurgulayan Doç. Dr. Çağlıyan, “Buna bağlı olarak kan yoğunluğunun artması bu grup hastalarda pıhtı oluşumunu tetikliyor. Bu da ani ölümler, kalp krizi, felç, akciğer embolisi gibi durumların görülmesi sıklığını artırıyor. Ayrıca sıcakta kan akımı deriye yönleniyor. Dolaşımın normalde daha hayati organlara olması gerekirken deride artmasıyla kan damarları genişliyor. Bu durum kalbin iş yükünü artırıyor.” diye konuştu.

KALP YETMEZLİĞİ OLAN DAHA RİSKLİ GRUPTA

Bu dönemde en riskli grubun kalp yetmezliği hastaları olduğunu söyleyen Doç. Dr. Çağlıyan, “Kalp yetmezliği hastalarının genel olarak kan-tuz-su dengesi normale göre daha hassas. Bu hastalar idrar söktürücü ilaçlar da kullanabiliyorlar. Bu hastalarda özellikle aşırı sıcak havaların olumsuz etkisini daha fazla görmek mümkün olabiliyor. Kan-tuz dengelerinin bozulması, vücudun susuz kalma miktarının normalden daha fazla olması, kanın normale göre çok daha koyulaşması nedeniyle pıhtılaşmaya bağlı sıkıntıların artması gibi olumsuz etkileri daha çok görebiliyoruz.” dedi.

Hayati bir durum olmadıkça gerek kalp hastalarının gerekse normal sağlıklı kişilere belli saatlerde kesinlikle dışarı çıkmamaları uyarısında bulunan Doç. Dr. Çağlıyan, şöyle devam etti: “Çoğu ilimizde öğle saatlerinde hava sıcaklığı 40-45 dereceleri buluyor. O saatlerde hayati bir şey olmadıkça kesinlikle dışarı çıkılmaması lazım. Sabah 10.00’dan önce, öğleden sonra ise 18.00’dan sonra uygun olabilir. Günlük en az 3-3,5 litre sıvı tüketilmesini öneriyoruz. Diyalize giren ya da ileri kalp yetmezliği hastaları gibi sıvının kısıtlandığı bazı hasta grupları vardır. Bu tip hastaların da bu dönemde doktorlarından tavsiye alması, kullandıkları ilaçların da dönemsel olarak dozlarının değiştirilmesi uygun olabilir. Yine aşırı sıcak havalarda denize girilmemesi ve sıvı alımının artırılmasını öneriyorum.”

Exit mobile version