İstanbul doğumlu yazar ve şair İsmail Aykut, kelimelerle dokuduğu edebi serüvenini anlatarak seyircilere keyifli bir söyleşi gerçekleştirdi. 1993 yılında doğan Aykut, eğitimini İstanbul’da tamamladığını ve ilgi alanlarını yine bu büyülü şehirde geliştirdiğini belirtti. Şiir, roman, köşe yazısı gibi birçok alanda eserler üreten Aykut, müziğe olan ilgisinin şu sıralar ikinci planda kaldığını ifade etti.
Aykut, müzikle ilgili olarak vokalistlik yaptığını ancak eğitimle ilgili sınıflarını tamamlamak üzere olduğunu ve gelecekte müzikle ilgili daha fazla çalışma yapmayı planladığını söyledi. Yazarlığa olan ilgisinin ise küçük yaşlarda ortaya çıkmadığını, üniversite yıllarında Uzay Bilimleri Fakültesi’ne ilgi duyduğunu ancak yazma serüvenine dair bir kırılma yaşadığını belirtti. Kendisini “Kelimelerle Uçan Bir Şair” olarak tanımlayan Aykut, bu serüvenin aslında bir çocukluk hayalini gerçekleştirmek olduğunu ifade etti.
Aykut, ilk kitabı olan “21-28 Yaş Şiirleri”ni tanımlarken, içerisinde aşk, heyecan, coşkulu şiirlerin yanı sıra didaktik şiirlerin de bulunduğunu vurguladı. Kitabının okuyucular tarafından beğenildiğini ve 5 yıldız aldığını belirten Aykut, çeşitli duyguları yansıtarak okuyucuların ilgisini çekmeye çalıştığını ifade etti. Aykut, kitabının Türkiye şartlarında şiirin pek okunmadığı bir dönemde bile ilgi görmesini bir başarı olarak değerlendirdi.
Yazar, sözlerini, sosyal medya üzerinden okurlarıyla etkileşimde bulunarak, kitapseverlere önerilerde bulunmaktan ve yazma tutkusunu paylaşmaktan keyif aldığını söyledi. Ancak, son dönemde dolandırıcılık ve zorluklarla karşılaşarak biraz soğuduğunu belirten Aykut, bu tecrübelerden ders çıkardığını ve yazmaya olan sevgisinin devam ettiğini belirtti.
İsmail Aykut, programa katılanlara edebi yetenekleri, iletişim becerileri ve problem çözme kabiliyeti gibi özelliklerini anlatarak, bir yazarın sahip olması gereken nitelikleri paylaştı. Ayrıca, Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanmayı hedeflediğini belirterek, Türk edebiyatına katkı sağlamayı amaçladığını ifade etti.
Söyleşinin sonunda, Aykut, izleyicilere sevgi ve hoşgörüyle yaklaşmanın önemini vurgulayarak, dünyanın çeşitli renklerini ve kültürlerini kucaklayarak insanların birbirlerini anlamaları gerektiğini dile getirdi. İsmail Aykut’un kelimelerle dokuduğu bu edebi serüven, izleyicilere ilham verici bir mesajla noktalandı.