Pandemi sürecinde Covid-19 aşılarıyla ilgili sosyal medyada yayılan yanlış bilgiler, halk arasında ciddi bir kafa karışıklığına yol açtı. Bu yalanlardan biri, Türkiye’ye BioNTech aşısının hiç gelmediği iddiasıydı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), söz konusu iddiaları çürüttü ve kamuoyunu yanlış bilgilendirmeye yönelik dezenformasyon içerdiğini açıkladı.
Sosyal Medyada Yalanın Kaynağı
Covid-19 pandemisi sürecinde, Almanya merkezli BioNTech firması ile Pfizer şirketi iş birliği yaparak aşı geliştirmişti. Türkiye’ye yapılan aşı tedariki ise doğrudan BioNTech aracılığıyla sağlandı; Pfizer sadece üretim ve ortaklık sürecine dahil oldu. Ancak Türkiye’de açılan bazı dava süreçlerinde Pfizer Türkiye’nin avukatları, mahkemeye Türkiye’ye pandemi döneminde aşı gönderilmediğini iletti.
Bu mahkeme tutanağı sosyal medyada provokatif paylaşımlara konu oldu ve kısa sürede “Türkiye’de BioNTech aşısı uygulanmadı” iddiası yayıldı. Yanlış bilgi, binlerce kişi tarafından paylaşıldı ve sosyal medyada hızla büyüyen bir dezenformasyon zinciri oluşturdu.
DMM’den Resmi Açıklama
Kamuoyunu yanlış yönlendiren iddialara kayıtsız kalmayan DMM, resmi açıklamasında şu bilgilere yer verdi: Covid-19’a karşı geliştirilen BioNTech mRNA aşıları, klinik kullanım amacıyla doğrudan BioNTech SE firmasından temin edilmiştir. Mart 2021’den salgının son dönemlerine kadar söz konusu aşılar mevzuata uygun şekilde Türkiye’ye getirilmiş ve vatandaşların kullanımına sunulmuştur.
DMM açıklamasında, pandemi gibi küresel halk sağlığı acil durumlarında aşı ve ilaçların temininde tüm dünyada uygulanan “Acil Kullanım Ön Onayı” mekanizmasının işletildiği vurgulandı. BioNTech aşılarının Dünya Sağlık Örgütü ve uluslararası bilimsel otoritelerin değerlendirmeleri doğrultusunda Türkiye’ye getirildiği ve Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü tarafından uygulandığı ifade edildi.
Bilimsel ve Hukuki Temel
DMM, pandemi süresince yürütülen tüm aşılama faaliyetlerinin insan sağlığını koruma önceliği, bilimsel kriterler, şeffaflık ilkesi ve hukuki mevzuata uygun olarak gerçekleştirildiğini vurguladı. Sosyal medyada dolaşıma sokulan ve teknik ile hukuki bağlamdan koparılan iddialara itibar edilmemesi gerektiği özellikle belirtildi.
Dezenformasyonun Toplumsal Etkisi
Uzmanlar, sosyal medyada yayılan yanlış bilgilerin aşıya güveni zedelediğini ve toplum sağlığı önlemlerinin etkinliğini azalttığını ifade ediyor. Özellikle pandemi dönemlerinde doğru ve güvenilir bilgiye erişim, halk sağlığının korunması açısından kritik önem taşıyor.
DMM yetkilileri, vatandaşları resmi kaynaklardan bilgi almaya, doğrulanmamış sosyal medya paylaşımlarına itibar etmemeye çağırdı. Açıklamada, BioNTech ve diğer mRNA aşılarının temini, uygulaması ve güvenliği konusundaki bilgilerin şeffaf bir şekilde paylaşılmasının, pandemi sürecinde toplumun bilgilendirilmesi açısından büyük önem taşıdığı vurgulandı.
Sonuç
Covid-19 pandemisi boyunca Türkiye’de yürütülen aşılama faaliyetlerinin şeffaf ve hukuka uygun şekilde gerçekleştirildiğini belirten DMM, sosyal medyada yayılan “BioNTech aşısı gelmedi” iddialarının tamamen yanlış ve yanıltıcı olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Bu açıklama, hem dezenformasyonla mücadele hem de halkın aşıya güveninin güçlendirilmesi açısından kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.
