MARLİN 100 EW, SMASH Silah Sistemiyle Testlerden Başarıyla Geçti

3781-gulsen-kimdir-hayati-kariyeri-sarkilari-ve-ozel-yasami

Türkiye’nin savunma sanayii alanındaki yerli ve milli projeleri birer birer başarıyla hayata geçiyor. Son olarak, ASELSAN ve Sefine Tersanesi iş birliğiyle geliştirilen ve Milli Savunma Bakanlığı ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın desteğiyle hayata geçirilen MARLİN 100 EW, yapılan atış testlerinde başarıyla görevini tamamladı. Sistem, elektronik harp yetenekleri ve silahlı insansız deniz aracı (SİDA) özellikleriyle Türkiye’nin denizlerde caydırıcılık kapasitesini önemli ölçüde artırıyor.


MARLİN 100 EW Nedir?

MARLİN 100 EW, Türkiye’nin geliştirdiği ilk silahlı insansız deniz aracı (SİDA) olma özelliğine sahip. Sistem, özellikle kıyı savunması, deniz kontrol ve stratejik caydırıcılık görevlerinde kullanılmak üzere tasarlandı. MARLİN’in en dikkat çeken özellikleri arasında:

  • Elektronik harp yetenekleri ile düşman radar ve iletişim sistemlerini etkisiz hâle getirme kapasitesi,

  • Uzaktan komutalı SMASH 200/12.7L stabilize silah sistemi ile yüksek hassasiyetli hedef angajmanı,

  • Otonom seyir kabiliyeti sayesinde tehlikeli bölgelerde insan müdahalesine gerek kalmadan görev yapabilmesi,

  • Denizlerde uzun menzilli operasyonlara uygun dayanıklılık ve hareket kabiliyeti,

yer alıyor. Bu yetenekler, MARLİN’in geleneksel deniz platformlarından ayrılarak Türkiye’nin denizlerde stratejik üstünlük sağlayan bir caydırıcı güç haline gelmesini sağlıyor.


Atış Testleri ve Başarı

MARLİN 100 EW, SMASH 200/12.7L uzaktan komutalı silah sistemi ile yapılan atış testlerinde hedefleri başarıyla vurdu. Testler sırasında sistemin elektronik harp donanımı da aktif olarak kullanıldı ve hedef tespit, angajman ve otonom navigasyon kabiliyetleri başarıyla doğrulandı.

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

“Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, Savunma Sanayii Başkanlığımızın 40. yılında ortaya konan bu başarı, yerli ve milli üretim anlayışımızın mavi sulardaki yansımasıdır. Başta ASELSAN ve Sefine Tersanesi olmak üzere, bu platforma katkı sunan tüm paydaşlarımıza ve sahada alın teriyle bu sürece omuz veren çalışma arkadaşlarımıza gönülden teşekkür ediyorum. Yolumuz ‘Mavi Vatan’dır. Gücümüz, kendi imkan ve kabiliyetlerimizdir.”


Yerli Savunma Sanayii İş Birliği

MARLİN 100 EW, ASELSAN ve Sefine Tersanesi’nin ortak çalışması ile geliştirildi. Bu proje, Türkiye’nin savunma sanayiinde hem teknolojik bağımsızlığını hem de yerli üretim kapasitesini güçlendirmesi açısından büyük önem taşıyor.

Proje sürecinde görev alan mühendisler ve teknik ekipler, sistemin deniz koşullarına uygunluğunu, otonom görev kabiliyetini ve silah sistemlerinin doğruluğunu test etti. Yapılan denemeler, MARLİN’in hem açık deniz hem de kıyı bölgelerinde güvenilir ve etkin bir şekilde görev yapabileceğini gösterdi.


Denizlerde Stratejik Caydırıcılık

MARLİN’in en kritik katkısı, Türkiye’nin denizlerdeki caydırıcılık kapasitesini artırmasıdır. Otonom görev yetenekleri, elektronik harp donanımı ve uzaktan komutalı silah sistemi sayesinde:

  • Sınır ve kıyı bölgelerinde hızlı müdahale olanağı,

  • Riskli görevlerde insan kaybının önlenmesi,

  • Denizlerde güvenlik ve gözetim kapasitesinin artırılması,

sağlanıyor. Bu özellikler, Türkiye’nin Mavi Vatan’daki hak ve çıkarlarını koruma stratejisine doğrudan katkıda bulunuyor.


Savunma Sanayii ve Gelecek Perspektifi

MARLİN 100 EW’nin geliştirilmesi, Türkiye’nin yerli ve milli savunma teknolojileri alanında kaydettiği ilerlemeyi de gözler önüne seriyor. Bu proje, yalnızca bir deniz aracı üretimi değil, aynı zamanda:

  • Savunma teknolojilerinde özgün ve ileri mühendislik kabiliyetlerinin geliştirilmesi,

  • Yerli savunma sanayii aktörleri arasında iş birliği kültürünün güçlenmesi,

  • Deniz ve kara güvenliğinde entegre teknolojik çözümlerin öncülüğünün yapılması,

gibi çok boyutlu stratejik kazanımlar sağlıyor.


Gelecek Planları ve Etkisi

MARLİN 100 EW, Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine girmesiyle birlikte denizlerde caydırıcılığı artıran bir platform olarak görev yapacak. Önümüzdeki dönemde:

  • Otonom görev simülasyonları ve saha testleri genişletilecek,

  • Elektronik harp ve silah sistemlerinin entegrasyonu daha da geliştirilecek,

  • Yeni nesil SİDA projeleri için AR-GE çalışmaları hızlandırılacak,

planlanıyor. Bu adımlar, Türkiye’nin denizlerde hem teknolojik üstünlük hem de stratejik caydırıcılık kapasitesini güçlendirecek.

Exit mobile version