“Gerçek lüks; rakamda değil, ustanın elinde ve kumaşın nefesinde gizlidir.” Bu söz, terziliği bir zanaatten çok bir yaşam biçimi olarak gören Okan Ateşci’nin tüm felsefesini özetliyor. Tekstil kökenli bir ailenin içinde büyüyen Ateşci, 14 yaşında başladığı meslek yolculuğunda, bugün Türkiye’de kişiye özel terzilik anlayışını uluslararası standartlara taşıyan isimlerden biri.
Okan Ateşci, modacılığa sadece bir iş olarak değil, bir mirasın devamı olarak baktığını söylüyor. “Babam ve amcam usta terzilerdi, annem nakış ustasıydı. Bu meslek benim için öğrenilen değil, yaşanılan bir şeydi.” diyor. Genç yaşta moda mağazalarında başlayan serüveni, zamanla haute couture, bespoke ve made-to-measure alanlarında uzmanlaşarak büyümüş.
Ateşci’yi farklı kılan şey, geleneksel terzilik disipliniyle modern çizgiyi harmanlayan, kişiye özel bir hizmet anlayışı. “Bizim için terzilik, sadece ölçü almak değil; insanı okumaktır. Vücut dilini, yaşam tarzını, enerjisini anlamaktır.” sözleriyle işine olan bakış açısını özetliyor.
Atölyesinde üç ayrı üretim alanı bulunuyor: Bespoke Atölyesi, Haute Couture Atölyesi ve Made-to-Measure Üretim Alanı. 50 yılı aşkın tecrübeye sahip ustalarla genç yeteneklerin birlikte çalıştığı bu yapı, Ateşci’nin “gelenekten geleceğe” anlayışını güçlendiriyor. “Her ustanın yanında bir çırak yetişir, her çırakta geleceğe taşınan bir emek vardır.” diyor.
Bir Okan Ateşci takımı, sahibinin üzerinde kendini değil, karakterini ortaya çıkarıyor. Fark, kumaşın kalitesinde değil; takımın gün boyu formunu koruyuşunda, vücuda uyumunda ve sunduğu konforda hissediliyor. “Bizim için şıklık; abartıdan uzak, kendine güvenen sessiz bir güçtür.”
Kumaş seçimi ise başlı başına bir ritüel. Ateşci, “Kumaşın rengi değil, nefesi önemlidir.” diyerek anlatıyor bu süreci. Atölyesinde Dormeuil, Loro Piana, Drapers, Holland & Sherry ve Vitale Barberis Canonico gibi dünyanın en saygın kumaş markalarıyla çalışılıyor.
Bu sezonun trendleri arasında rahat ama disiplinli çizgiler, doğal bel hatları ve geniş paçalar öne çıkıyor. Renk paletinde derin lacivert, antrasit, kömür grisi, bordo ve soğuk toprak tonları ön planda. Ateşci, “Bordo bu sezonun sessiz gücü. Karakterli ama abartısız.” diyerek renklerin diliyle zamansızlığı birleştiriyor.
Smokin kategorisinde ise özel bir titizlik söz konusu. “Smokin hata affetmez,” diyen Ateşci’ye göre bu kategori, zarafetin en güçlü ifadesi. Her detay; yaka genişliği, omuz yapısı, paça ölçüsü ve düğme yüksekliğiyle incelikli bir denge gerektiriyor.
Tüm süreç planlı ilerliyor. İlk provada temel yapı oluşturuluyor, ikinci provada ise form ve rahatlık tamamlanıyor. Gerektiğinde üçüncü prova da yapılıyor. “Kalite aceleyle olmaz. Her dikiş bir sabrın ürünüdür.” diyor Ateşci.
Müşteri portföyü arasında bürokratlar, iş insanları, sanatçılar ve kamuoyunda temsiliyeti yüksek isimler yer alıyor. Okan Ateşci’ye göre tüm müşterilerinin ortak beklentisi aynı: “Protokole uygun, sakin ama otoriter bir çizgi.”
Gelecek hedefleri arasında, orta ve üst düzey yöneticilere özel Made-to-Measure kapsül koleksiyonları ve 2026’da hayata geçecek bespoke kadın koleksiyonu bulunuyor. “Kadın terziliğinde de aynı prensipleri koruyacağız: Zamansız kesim, konfor ve protokol uyumlu zarafet.” diyor.
Okan Ateşci için terzilik bir meslekten öte, “giyilebilir bir sanat eseri” yaratma süreci. Onun atölyesinden çıkan her parça, zanaatin sabrını, estetiğin zarafetini ve çağdaş çizginin gücünü bir arada taşıyor.
#OkanAteşci, #Bespoke, #HauteCouture, #MadeToMeasure, #ErkekModası, #KadınTerziliği, #LüksTerzilik, #KişiyeÖzelGiyim, #KumaşSanatı, #ZamansızŞıklık, #ProtokolStili, #ModaUstaları