Merkez Bankası’nda ‘Troy’ operasyonu! Eski Başkan Yardımcısı tutuklandı

7

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından yürütülen iç denetim sonucu ortaya çıkan usulsüzlükler, Bankalararası Kart Merkezi’nde (BKM) büyük çaplı bir operasyonu gündeme getirdi. ‘Troy’ olarak adlandırılan operasyon, hem kamuoyunda hem de finans sektörü çevrelerinde derin yankılar uyandırdı.

Soruşturma Nasıl Başladı?

Operasyonun başlangıcı, TCMB’nin 2 Ekim 2024 tarihinde yaptığı iç denetimle belirlendi. Denetim raporunda, BKM’de birçok prosedürel aksaklık ve mali suiistimalin işaretleri tespit edildi. Bu rapor doğrultusunda Başkanlık makamının onayıyla soruşturma süreci başlatıldı ve 6 Aralık 2024 tarihinde suç duyurusunda bulunuldu.

Bilirkişi raporu, 10 Eylül 2025 tarihinde tamamlandı ve özellikle ihalelerde ve ödeme süreçlerinde ciddi usulsüzlüklerin yaşandığını ortaya koydu. Raporun ardından 10 Ekim 2025’te operasyonun ilk adımları atıldı.

İhalelerdeki Usulsüzlükler

Bilirkişi raporuna göre, BKM tarafından yürütülen iki büyük ihale, soruşturmanın merkezinde yer aldı:

  1. Çipli Plastik Kart Alımı İhalesi

  2. TROY Yazılım Geliştirme İhalesi

Raporda, her iki ihalede de maliyet komisyonu oluşturulmadığı, teslimat gerçekleşmeden ödemelerin yapıldığı ve bazı firmaların ihaleye teklif vermesinin engellendiği vurgulandı. Özellikle “Enarge” adlı firmanın yetkili satıcı belgesi bulunmamasına rağmen ihale sürecinde öne çıkarılması dikkat çekti.

İkinci ihalede yalnızca Enarge’den teklif alınmış ve toplam 66 milyon 224 bin TL’lik iş bu firmaya verilmişti. Bilirkişiler, Emrah Şener’in ihalelerin Enarge’ye verilmesini sağlayarak hem ihaleye hem de işin yerine getirilmesine fesat karıştırdığını tespit etti.

İhalesiz Ödemeler ve Yurt Dışına Transferler

BKM’deki usulsüzlükler yalnızca ihalelerle sınırlı kalmadı. Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi’ne ihalesiz olarak 44 milyon 150 bin TL ödeme yapıldığı, fiyat teklifi alınmadan sözleşmelerin imzalandığı ve iş tamamlanmadan tüm meblağın ödendiği raporda yer aldı.

Ayrıca, Emrah Şener’in kardeşi İbrahim Şener’e 200 bin TL, Singapur’daki paravan bir şirkete ise 693 bin 236 Euro aktarıldığı tespit edildi. Bunun dışında, Be Bold adlı şirkete ajans hizmeti için doğrudan ödeme yapılması, yurt dışında eğitim gören öğrencilere verilmiş gibi gösterilen yemek kartlarının Şener’e bırakılması ve eski Genel Müdür Baran Aytaş’a tahsis edilen kurumsal kredi kartının Şener tarafından kullanılması da raporda yer alan bulgular arasında.

Tutukluların İfadeleri

Eski Başkan Yardımcısı Emrah Şener, soruşturma kapsamında verdiği ifadede BKM’de yapılan ihale ve ödemelerle ilgisinin olmadığını savundu. Şener, Boğaziçi Üniversitesi’nde görev yaptığı dönemde yapılan tek para transferinin kendisiyle alakalı olduğunu belirtti.

Eski Genel Müdür Baran Aytaş ise işlemleri Şener’in talimatıyla gerçekleştirdiğini, baskı altında olduğunu ve sorumluluğu kendi iradesi dışında üstlendiğini söyledi. Avukatları, müvekkillerinin işlerini kaybetmemek için imza atmak zorunda kaldığını ifade etti.

Merkez Bankası’ndan Açıklama

TCMB’den yapılan açıklamada, operasyonun iç denetimde tespit edilen usulsüzlükler doğrultusunda başlatıldığı bildirildi. Banka, BKM’deki denetim sürecinin Başkanlık onayı ile yürütüldüğünü ve suç şüphesi bulunan bulguların 6 Aralık 2024 tarihinde savcılığa iletildiğini vurguladı. Açıklamada, sürecin titizlikle takip edildiği ve mali şeffaflığın korunmasının öncelikli hedef olduğu ifade edildi.

Kamuoyunda ve Finans Dünyasında Yankıları

‘Troy’ operasyonu, Türkiye’de kamu kurumlarında mali şeffaflık ve denetim süreçlerinin önemini bir kez daha gündeme getirdi. Uzmanlar, operasyonun ilerleyen süreçte ihalelerde şeffaflığı artırabileceğini ve kurumların iç denetim mekanizmalarını güçlendirebileceğini belirtiyor.

Özellikle ihale süreçlerinde usulsüzlüklerin tespit edilmesi, kamu kaynaklarının kullanımında hesap verebilirlik tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Operasyonun sonuçları, devlet ile özel sektör arasındaki mali ilişkilerin güvenilirliği ve denetlenebilirliği açısından kritik bir sınav olarak değerlendiriliyor.

Gelecek Beklentileri

Soruşturmanın ilerleyen aşamalarında yargılamaların seyri, kamu kaynaklarının yönetiminde sorumluluk ve denetim mekanizmalarının etkinliğini belirleyecek. Troy operasyonu, yalnızca mali usulsüzlükleri ortaya çıkarmakla kalmayacak, aynı zamanda Türkiye’de kurumsal yönetim, şeffaflık ve hesap verebilirlik kültürünü de sorgulayan bir dönemeç olarak tarihe geçecek.

Kamu ve finans çevreleri, soruşturmanın detaylarını ve olası cezai yaptırımların sektöre yansımalarını yakından izliyor. Türkiye’deki mali şeffaflık ve kamu ihale sisteminin geleceği, Troy operasyonunun sonuçlarıyla şekillenecek gibi görünüyor.

Exit mobile version