Televizyon dünyasına yönelik gerçekleştirilen uyuşturucu operasyonları kamuoyunda geniş yankı uyandırmaya devam ederken, gazeteci Nevşin Mengü’nün konuyla bağlantılı olarak yaptığı değerlendirmeler yeni bir tartışmanın kapısını araladı. Operasyon kapsamında gözaltına alınan isimlerden biri olan Ela Rümeysa Cebeci’nin muhafazakâr bir aileden geldiği yönündeki iddialar üzerine konuşan Mengü, ahlak kavramının Türkiye’de nasıl ele alındığına dair dikkat çeken yorumlarda bulundu.
YouTube kanalında gündemi değerlendiren Nevşin Mengü, yaşanan olayların ardından toplumda oluşan reflekslerin ideolojik önyargılarla şekillendiğini savundu. Mengü, özellikle sağ-muhafazakâr kesimin ahlak konusunda kendisini üstün bir yerde konumlandırmasına karşın, pratikte bunun her zaman karşılık bulmadığını ifade etti.
SAĞ–SOL VE SEKÜLER–MUHAFAZAKÂR AHLAK TARTIŞMASI
Nevşin Mengü, açıklamalarında Türkiye’de yıllardır sol ve Kemalist kesimin “ahlaksızlık” söylemleriyle hedef alındığını belirterek, bu algının gerçeği yansıtmadığını dile getirdi. Geçtiğimiz günlerde “Sağcılık ahlaksızlıktır” sözleri nedeniyle tutuklanan Enver Aysever’in çıkışını hatırlatan Mengü, benzer bir çerçevede sağcı ve solcu ahlak anlayışlarını kıyasladı.
Mengü, kendi yetiştiği aile yapısına da değinerek, katı bir Kemalist ve seküler çevreden geldiğini vurguladı. “Ben hardcore Kemalist bir aileden geliyorum. Babam hayattayken Kemalizm ve sekülerlik onun hayatının merkezindeydi” diyen Mengü, bu çevrelerde ahlak anlayışının sanıldığının aksine oldukça net sınırlar içerdiğini söyledi.
“SOL, YILLARCA AHLAKSIZLIKLA DAMGALANDI”
Gazeteci Mengü, sol kesimin uzun yıllar boyunca bilinçli bir şekilde ahlaksızlıkla özdeşleştirildiğini savundu. “Solcular ahlaksız, kimin eli kimin cebinde belli değil gibi söylemler toplumun zihnine yerleştirildi” diyen Mengü, yaşadıkça bunun gerçeklerle örtüşmediğini anladığını ifade etti.
Kemalist ve seküler çevrelerde bireysel özgürlüklerin önemsendiğini ancak bunun kuralsızlık anlamına gelmediğini belirten Mengü, özellikle sosyal hayat ve iş dünyasında ciddi bir disiplin anlayışı bulunduğunu söyledi. Bu yaklaşımın, ahlakın yalnızca söylemle değil, davranışlarla da şekillendiğini gösterdiğini dile getirdi.
MEDYADAKİ ÇELİŞKİLERE DİKKAT ÇEKTİ
Nevşin Mengü, değerlendirmelerinde medya dünyasındaki bazı uygulamalara da eleştiri yöneltti. Kadın spikerlerin ekrandaki sunum biçimlerine dikkat çeken Mengü, “Kadın spikerlerin neredeyse tüm vücut hatlarını ezbere biliyoruz” ifadesini kullanarak, bu durumun ahlak tartışmalarıyla çeliştiğini savundu.
Mengü, muhafazakâr kimliği öne çıkaran çevrelerin bu tür yayınlara tepki göstermemesini de eleştirerek, ahlak kavramının seçici bir şekilde ele alındığını ileri sürdü. Ona göre ahlak, yalnızca ideolojik aidiyetle değil, tutarlılıkla ölçülmesi gereken bir değer.
“KEMALİSTLER DAHA AHLAKÇI”
Açıklamalarının devamında Mengü, Kemalist ve geleneksel sol çevrelerin ahlak anlayışının daha net ve yere basan bir yapıya sahip olduğunu söyledi. “Türkiye’deki geleneksel sol, sanıldığından çok daha ahlakçı ve aile yapısına önem veren bir anlayışa sahip” diyen Mengü, bu kesimin değerlerinin zamanla daha iyi anlaşıldığını ifade etti.
Nevşin Mengü’nün bu sözleri sosyal medyada kısa sürede gündem olurken, açıklamalar hem destek hem de eleştiri aldı. Tartışma, Türkiye’de ahlak kavramının ideolojik eksenlerde nasıl ele alındığına dair yeni bir polemiği de beraberinde getirdi.
