İstanbul ve Marmara Bölgesi’nde beklenen büyük depreme ilişkin yapılan uyarılarla gündeme gelen Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, yeni açıklamalarıyla dikkat çekti.
Ercan’a göre Marmara Bölgesi, yakın vadede büyük bir deprem üretme potansiyeline sahip değil. “Marmara istese bile büyük bir deprem üretemez” diyen Ercan, 1999 Gölcük Depremi’ne atıfta bulunarak bölgedeki enerji boşalımının hâlâ etkisini sürdürdüğünü belirtti.
“MARMARA TOPLU BİR İŞLEYİŞ GÖSTERİYOR, GÜCÜNÜ 1999’DA BOŞALTTI”
Prof. Dr. Ercan, yaptığı değerlendirmede Marmara’nın sismik davranışına dikkat çekerek şunları söyledi:
“1999 Gölcük Depremi sırasında Marmara, 132 atom bombası gücünde bir enerji boşalttı. Yani kese boşaldı. Tekrar büyük bir deprem üretmesi için yeterli gerginliği biriktirmesi gerekir ve bu 26 yılda olmaz.”
Bu açıklama, “her an deprem olabilir” endişesiyle yaşayan İstanbul halkı için bir nebze rahatlatıcı görünse de uzmanlar arasında tartışmalara da kapı aralayabilir.
“İSTANBUL MERKEZİNDE DEĞİL, YAKININDA DEPREM BEKLENİYOR”
Prof. Dr. Ercan’a göre olası bir deprem İstanbul’un merkezinde değil, çevresinde meydana gelecek. Beklenen depremin etki alanı ise yalnızca İstanbul’la sınırlı değil:
“Deprem İstanbul’un 25-30 kilometre uzağında olacak. Bu sarsıntı İstanbul dışında Yalova, Bursa ve Balıkesir’i de etkileyecek.”
Ercan ayrıca son 2 bin yılda Marmara’da meydana gelen depremlerin %71’inin 6 ile 6.5 büyüklüğünde olduğunu ve bu tür depremlerin her 30-40 yılda bir tekrarlandığını belirtti.
“İKİ AYRI DEPREM BEKLENİYOR, BÜYÜKLÜĞÜ 7.4’E KADAR ÇIKABİLİR”
Uzman jeofizikçi, Marmara’da iki ayrı kırılma kolu üzerinden iki farklı depremin yaşanabileceğini öngörüyor:
Birinci deprem: Küçükçekmece açıklarından başlayarak Kınalı ve Büyükçekmece’ye kadar olan bölgede 6.4 – 6.7 büyüklüğünde
İkinci deprem: 2045 ile 2065 yılları arasında, 7.0 – 7.4 büyüklüğünde daha yıkıcı bir deprem
Bu değerlendirme, olası bir felaketin zaman içinde farklı büyüklüklerde ve farklı fay segmentlerinde gerçekleşebileceğini gösteriyor.
“İSTANBUL DEĞİL, KUZEY MARMARA DEPREMİ DEMELİYİZ”
Övgün Ahmet Ercan, deprem söylemlerinde kullanılan dilin de önemli olduğunu belirterek şu öneriyi dile getirdi:
“Bu beklenen depremin ismi İstanbul Depremi değil, Kuzey Marmara Depremi olmalı. Çünkü sadece İstanbul’u değil, Marmara’daki birçok ili etkiliyor. Ayrıca bu söylem, turizme ve ekonomiye zarar vermemeli.”
SONUÇ: RİSK SÜRÜYOR, AMA PANİĞE GEREK YOK
Prof. Dr. Ercan’ın açıklamaları, kısa vadede büyük bir deprem olasılığının düşük olduğunu savunsa da, Marmara Bölgesi’nin tamamen güvende olduğu anlamına gelmiyor. Uzmanlar arasında bu konudaki görüş ayrılıkları devam ediyor. Ancak olası bir felakete karşı bireysel ve kurumsal hazırlığın sürdürülmesi gerektiği her zamanki gibi önemini koruyor.