Ünlü oyuncu Ozan Güven, eski sevgilisi Deniz Bulutsuz’a yönelik şiddet iddialarıyla bir kez daha gündeme geldi. 2020 yılında yaşanan olayda, Güven’in Bulutsuz’u darp ettiği ve ciddi şekilde yaraladığı öne sürülmüştü. Bunun üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma sonucunda Güven hakkında dava açıldı. Yerel mahkeme, yaptığı değerlendirme sonucu ünlü oyuncuyu 2 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı.
Mahkeme kararının ardından Ozan Güven, cezanın düşürülmesi veya indirilmesi talebiyle İstinaf Mahkemesi’ne başvurdu. Ancak yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda, İstinaf Mahkemesi Güven’in cezasında herhangi bir değişikliğe gitmedi ve yerel mahkemenin verdiği 2 yıl 3 aylık hapis cezasını onadı. Böylece ceza kesinleşmiş oldu.
Mevcut infaz rejimine göre, 5 yılın altındaki cezalar için özel düzenlemeler uygulanıyor. Bu kapsamda Ozan Güven’in 2 yıl 3 aylık cezası için cezaevi süresi 45 gün olarak belirlendi. Güven, gerekçeli karar kendisine tebliğ edildikten sonra 2 hafta içinde cezaevine girerek bu hapis süresini tamamlayacak.
Olay, Türkiye’de özellikle ünlü isimlerin özel hayatında yaşanan şiddet olaylarının hukuki süreçleri hakkında yeniden tartışmaları gündeme getirdi. Söz konusu olayın yaşandığı dönemde, Ozan Güven rol aldığı “Babil” dizisinden ayrılmak zorunda kalmış, ardından dahil olduğu “7 Kocalı Hürmüz” tiyatro projesinden de sosyal medyadaki tepkiler nedeniyle çıkarılmıştı.
Kararın kesinleşmesiyle birlikte Güven, yasal olarak cezaevine girme zorunluluğu bulunan 45 günlük süreyi tamamlamak durumunda kalacak. Bu süreç, hem ünlü oyuncunun kariyerini hem de kamuoyundaki algısını yakından etkileyecek gibi görünüyor.
Güven’in infaz süreci ve cezanın tamamlanmasının ardından Türkiye’de medyada ve sosyal medyada geniş yankı bulması, ünlülerin özel hayatında şiddet olaylarının hukuki ve toplumsal boyutlarına dair tartışmaları yeniden alevlendirecek. Bu karar, şiddet mağduru olan kişilerin korunması ve adaletin sağlanması açısından önemli bir örnek teşkil ediyor.
