Türkiye Rekabet Kurulu, çoğunluğu ilaç sektöründe faaliyet gösteren 17 şirkete toplam 237 milyon 126 bin lira idari para cezası verdi. Kurul, söz konusu teşebbüslerin “çalışan ayartmama anlaşmaları yapmak” ve “rekabete hassas bilgi paylaşımında bulunmak” suretiyle Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’u ihlal ettiklerini tespit etti.
Bu karar, Türkiye’de iş gücü piyasasında ve ilaç sektöründe rekabetin korunmasına yönelik önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Soruşturmanın Başlangıcı ve Kapsamı
Rekabet Kurulu’nun soruşturması, sektördeki bazı şirketlerin gizli anlaşmalar yoluyla iş gücü piyasasında kontrol sağladığını ortaya koydu. Kurul, soruşturma kapsamında iki temel ihlali tespit etti:
-
Çalışan ayartmama anlaşmaları: Bazı şirketler, birbirlerinin çalışanlarını istihdam etmeme yönünde gizli anlaşmalar yaptı. Bu durum, çalışanların serbest iş gücü piyasasında hareket etme hakkını kısıtladı ve rekabet ortamını bozdu.
-
Rekabete hassas bilgi paylaşımı: Bazı teşebbüsler, çalışan maaşları ve yan haklarına ilişkin geleceğe dönük bilgileri birbirleriyle paylaştı. Bu uygulama, iş gücü maliyetlerinin şeffaf olmayan bir biçimde belirlenmesine yol açtı.
Kurul, bu ihlallerin yalnızca çalışanlar üzerinde değil, sektördeki fiyatlandırma, ücret politikaları ve rekabet ortamı üzerinde de ciddi etkiler yarattığını vurguladı.
Şirket Bazında Ceza Tutarları
Kurulun verdiği idari para cezaları şirket bazında şöyle sıralandı:
-
Adeka: 7 milyon TL
-
Amgen: 4,5 milyon TL
-
Argis: 639 bin TL
-
Arven: 3 milyon TL
-
AstraZeneca: 15 milyon TL
-
Berko: 10,5 milyon TL
-
Farmatek: 7 milyon TL
-
Helba: 2 milyon TL
-
İlko: 13 milyon TL
-
Merck: 487 bin TL
-
Novartis Sağlık: 19 milyon TL
-
Novo Nordisk Sağlık: 19 milyon TL
-
Pfizer PFE: 20 milyon TL
-
Sanofi: 12 milyon TL
-
Sanovel: 79 milyon TL
-
Santa Farma: 17 milyon TL
-
Servier: 8 milyon TL
Toplam ceza tutarı 237 milyon 126 bin TL olarak kaydedildi.
Kurul, en yüksek cezanın Sanovel’e (79 milyon TL) ve Pfizer PFE’ye (20 milyon TL) kesildiğini belirterek, bu şirketlerin ihlallerinin daha kapsamlı ve sistematik olduğunu vurguladı.
İhlallerin Piyasa ve Çalışanlara Etkisi
Rekabet Kurulu yetkilileri, söz konusu uygulamaların çalışanların kariyer fırsatlarını sınırladığını, iş gücü piyasasında hareket özgürlüğünü azalttığını ve maaş rekabetini olumsuz etkilediğini açıkladı.
Uzmanlar, çalışan ayartmama anlaşmalarının uzun vadede sektördeki yetenek akışını yavaşlattığını ve yenilikçi iş modellerini engellediğini ifade ediyor. Ayrıca, rekabete hassas bilgi paylaşımı, sektördeki ücret seviyelerinin yapay olarak dengelenmesine yol açarak iş gücü maliyetlerinin doğal piyasa koşullarında oluşmasını engelliyor.
Bu ihlaller, özellikle ilaç sektöründe hem çalışanlar hem de tüketiciler açısından dolaylı mali etkiler yaratıyor. Çalışanlar daha düşük maaş artışı ve sınırlı iş imkânları ile karşılaşırken, şirketler de sektörel rekabetten dolayı ürün maliyetlerini doğal piyasa seviyesinde belirleyemiyor.
Kurulun Açıklamaları ve Gelecek Önlemler
Rekabet Kurulu, cezaların ödenmemesi veya benzer uygulamaların devam etmesi halinde ek yaptırımların gündeme gelebileceğini açıkladı. Yetkililer, şirketlerin iç denetim süreçlerini güçlendirmesi ve sektörel uyum programlarını hayata geçirmesi gerektiğini vurguladı.
Kurul, aynı zamanda sektör genelinde denetimlerin artırılacağını ve benzer ihlallerin önlenmesi için düzenleyici mekanizmaların devreye sokulacağını bildirdi.
Kamu ve Sektör Tepkileri
Karar, ilaç sektöründe geniş yankı uyandırdı. İşverenler ve sektör temsilcileri, cezaların hem çalışan hakları hem de piyasadaki rekabet açısından önemli bir uyarı niteliğinde olduğunu belirtti.
Çalışma hayatı uzmanları, bu kararın Türkiye’deki tüm sektörler için emsal teşkil edebileceğini, şirketlerin insan kaynakları ve maaş politikalarını gözden geçirmesini zorunlu kıldığını ifade ediyor.
Sektör gözlemcileri, cezaların sektörde şeffaflık kültürünü güçlendireceğini ve uzun vadede iş gücü piyasasında rekabeti artıracağını öngörüyor.
Sonuç ve Değerlendirme
Rekabet Kurulu’nun kararı, Türkiye’de iş gücü piyasasında rekabetin korunması ve sektörel şeffaflığın artırılması açısından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
237 milyon TL’lik ceza, sadece ilgili şirketler için değil, tüm sektörler için bir uyarı niteliği taşıyor. Uzmanlar, önümüzdeki dönemde benzer ihlallerin tespit edilmesi ve ceza mekanizmalarının daha sık uygulanmasının iş piyasasında rekabet ve şeffaflığı güçlendireceğini belirtiyor.
Bu karar, Türkiye’de iş gücü piyasası, şirket politikaları ve sektörel denetim mekanizmalarının geleceği açısından yakından takip edilecek bir gelişme olarak öne çıkıyor.